Mason etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mason etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2016 Salı

Hiram Usta Efsanesi

                           
                                                                  Hiram Usta



  Masonluk sembolizminin en temel kavramları “Süleyman Mabedi”, “Hiram Usta” efsanesi, “Jakin ve Boaz sütunları”dır.

  Hiram Usta hikâyesi bu konuyu inceleyenler için çok popüler bir konu haline geldiğinden, olayı detaylıca inceleyeceğim. “Hz. Süleyman, tunç işçiliği yapmakta olan Hiram’ı Sur’dan getirtti. Hiram sağduyulu, zeki ve bilgili bir insandı. Hz. Süleyman’ın yanına geldi ve onun bütün işlerini yaptı.”(Krallar Kitabı1,13-14)

  XV. yüzyıldan kalma Cooke ve XVII. Yüzyıldan kalma Old Charges’ın Tew el yazmaları gibi eski metinler, tapınağın yapılışından ve Sur’lu Kral Hiram’dan söz etmektedir: Kendisi geometride çok ustadır ve yapı işinin büyük yetkilerle yönetilmesi ona verilmiştir.
Hz. Süleyman’ın yapı işlerini yönetmek görevini kendisine vermiş olduğu Adoniram, Adoram ya da Hiram o kadar büyük sayıda işçiye para ödemekteydi ki, bunların hepsini tanıyamıyordu. Bunun üzerine, ayırd edebilmek için, bunların herbiriyle başka başka parolalar, işaretler, el değdirmeler saptamıştı…

  Üç kalfa, hakları olmadığı halde usta günlüğü almak istiyordu. Parola(tanrı anlamına gelen) Yehova idi ama onlar bilmiyorlarlardı. Adoniram’ı yalnızken görünce ondan bu parolayı istemeye, alamazlarsa öldürmeye karar verdiler. Bu amaçla biri Güney’de, biri Kuzey’de, sonuncusu da Doğu’da (Maşrıkta) olmak üzere, tapınağın içine saklandılar. Adoniram her zamanki gibi Batı kapısından içeriye girmişti. Güney kapısından çıkmak isteyince üç kalfadan biri ona usta parolasının ne olduğunu sordu. Beri yandan da elinde tuttuğu ya da çekici ona doğru kaldırmıştı. Hiram: “Ben usta parolasını böyle öğrenmemiştim” dedi. Bunun üzerine kalfa elindeki çekici onun kafasına vurdu. Fakat güçlü vuramamıştı. Hiram kuzeye kaçtı, oradaki ikinci kalfa da aynı şeyi yaptı. Fakat ikinci vuruşla da ölmemiş olduğundan en son Doğu kapısına kaçtı ve son kalfa da ona aynı soruyu sorduktan sonra onu öldürdü. Ondan sonra üç kalfa da onu gömmek için bir araya geldiler. Fakat henüz karanlık bastırmamış olduğundan cesedi götürmeye cesaret edemediler. Onu bir taş yığının altına gizlediler. Gece olunca cesedi alıp dağa götürdüler ve oraya gömdüler. Yeri sonra yine bulabilmek için bir akasya dalı keserek mezarın üstüne koydular.

  Hz. Süleyman dokuz gün boyunca Hiram’ı görmeyince, dokuz ustaya: “Gidin onu arayın” dedi. Bu ustalar emirleri harfiyen yerine gtirdiler. Uzun süre aradıktan sonra dinlenmek için, mezarın bulunduğu yerin yanına gittiler. İçlerinden biri rahat oturabilmek için akasya dalını tutmak istedi ama dal elinde kaldı. Nedenini öğrenmek için yeri kazınca Hiram’ın cesedi ile karşılaştılar.
Bunlardan birisi cesedi parmağından tuttu ama derisi soyuldu, elinde kaldı. İkincisi de başka bir parmağından tuttu o da soyuldu. Sonuncu ise bileğinden tuttut ama o da soyuldu. Bunun üzerine “Maşnak” diye bağırdı ki bu masonlara “Et kemikten ayrılıyor, beden çürümüş” demektir. Bunun üzerine “Maşnak” yeni parola oldu. Hemen olup bitenlerin hepsi Hz. Süleyman’a anlatıldı. Hiram’a olan saygısı yüzünden Süleyman “Gidin onu gömülü olduğu yerden tapınağa getirin” dedi.
Sonra onu büyük bir törenle oraya gömdüler. Tören sırasında bütün ustalar, içlerinden hiçbirinin eli şeflerinin kanına bulaşmadığını göstermek için beyaz deriden önlükler takıp beyaz deriden eldiven giymişlerdi.” Bu yüzden masonlar törenlerinde aşağıdaki beyaz eldivenleri giymektedirler. Yan tarafında ise diğer ayin kıyafetleri de bulunmaktadır.

 9

Hiram Usta taş ustası mıydı bu arada? Neyi örüyor bu adam yahu derseniz, klasik bilgisiz masonlar ya da bilgili ama ketum olanlarından şu cevabı alabilirsiniz, Hz. Süleyman’ın tapınağını derler..

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

6 Temmuz 2014 Pazar

Deccal, Illuminati ve Yeni Dünya Düzeni


Giriş

Son yıllarda popüler kültür bize pek çok  geyik malzemesi verdi. Bunlardan biri de: Illuminati . Melekler ve Şeytanlar filmini izleyen, internette bir kaç yazı okuyan herkes “abi adamlar dünyayı yönetiyo” tarzı muhabbetler yapmakta. Bu muhabbetlere itirazım yok. Aksine, bu yazıdaki amacım bu konuyu detaylıca ele alıp insanlara daha fazla bilgi sunmak, daha fazla düşündürmek.

Başlıktan da anlaşılacağı gibi bu yazı Deccal ve Illuminati bağlantısının oluşturmak istediği Yeni Dünya Düzeni (New World Order) üzerine olacak. Öncelikle şunu size belirtmek istiyorum. Bu yazıyı, yaklaşık 3-4 senelik bir teori filizinin, meyvelerini vermeye başlamasıyla yazmaya karar verdim. Kendi kafamdaki düşünceleri ve yabancı kaynaklarda bu konuyla ilgili olan teorileri harmanlayarak bu yazıyı ortaya çıkardım. Bu yazı 10 dakikada okunup, sindirilecek bir yazı değil. Sizden istediğim şu; yazıya geniş bir vakit ayırın , gerektiği yerlerde durup düşünün. Yazının aralarında size bazı video linkleri vereceğim. Onları da mutlaka izleyin.
Amacım size bu konuda gerekli temel bilgileri vermek ve düşünmenizi sağlamak. O yüzden bazı şeylere çok detaylı yer vermedim. Çünkü insan kendisinin arayıp bulduğu bilgiye daha çok sahip çıkar, daha çok hatırlar.
Yazının içeriği dini olsa da, dinle ilgilenmeyen insanların da okumasını öneririm. Günümüz dünyasıyla alakalı ilginizi çekecek detayların olacağına eminim.

Şimdi biraz yazının planından bahsedeyim. Şuan okuduğunuz bölüm giriş bölümü. Yazı hakkında biraz genel bilgi verdim. Bundan sonraki bölümde konuyla ilgili tanım ve tasvirlere yer vereceğim. Daha sonra deccal’in tarih içindeki rolünü ele alıp çözüm önerileriyle yazıyı bitireceğim. Yazının içindeki resimler küçük haldedir. Üzerlerine tıklayarak büyük hallerini görebilirsiniz. Başlayalım!


Tanımlar 

Bu bölümde, yazıda değineceğim kavramların tanımlarını ve açıklamalarına yer vereceğim. Öncelikle şeytan kavramını tanımlayarak başlayalım.


Şeytan ve Yardımcıları

Şeytan’ın Allah tarafından cennetten kovulma hikayesine tanımları yaptıktan sonra yer vereceğim. Ama bu konuyla ilgili yanlış bilinen bir noktayı düzeltmek istiyorum. Şeytan, sanılanın aksine tek bir varlık değil; kendi içinde hiyerarşi barındıran bir gruptur. Lideri ve o liderin yardımcıları vardır. Onların altında, her insanı kötü yola sevketmek için başka şeytanlar vardır. Bunları şöyle gösterebiliriz:


1) İblis (Lucifer): Şeytanların lideridir. Allah tarafından kovulduktan sonra kendini, insanları Tanrı’nın yolundan saptırmak ve dünyaya fitne getirmeye adamıştır. Ahir zamanda dünyaya Deccal olarak, insan suretinde ineceği belirtilir.

2) Şeytan (Satan): İblis’in yardımcısıdır. İblis, diğer şeytanlar, kötü cinler ve kötü insanlar arasındaki haberleşmeyi sağlar.

3) Diğer Şeytanlar (Devil): İnsanları kötü yola saptırmakla görevlidirler.

4) Kötü Cinler ve İnsanlar (Demon): Tanrı’yı terkedip iblise itaat eden kısımdır.
Şeytan’ın hiyerarşisini böyle tanımladık. Bir de şeytanın Tanrı’nın huzurundan kovulma hikayesine değinelim

(Isra Suresi):
 61- Hani meleklere Adem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti.
62- Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? And olsun eğer bana kıyamete kadar vakit verirsen, onun soyunu, pek azı hariç, azdırarak kontrolüm altına alacağım.”
63- Allah şöyle dedi: “Çekil, git”. Onlardan kim sana uyarsa kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır.”
64- “(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaatlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.
65- “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiç bir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”

Bu olaydan sonra iblis Tanrı’ya olan inadı ve kibiri yüzünden tüm insanlığı doğru yoldan çıkarma, kendi kontrolü altına almayı hedeflemiştir. Şeytan’nın temel presipleri şöyledir:

-Şeytan’a göre, Tanrı’ya gerçekten vefalı, sadık tek bir kişi bile yoktur. Sadık olan kişiler yalnızca kendileri için iyi şartlar sürdüğünde sadık kalmaya devam ederler. Eğer bu sadık insanların başlarına çeşitli sıkıntılar gelecek olursa, bu kişiler Tanrı’ya bağlı olmaktan vazgeçeceklerdir

-Şeytan’ın insanlara da vaadi şudur: “Allah size herşeyi kısıtlamakta şartlar koşmaktadır, ben size herşeyi, ahlaki değerler olmadan özgürce yaşama hakkı veriyorum”


Deccal

Deccal (antichrist) ahir zamanda dünyaya inecek olup, insanlığı Tanrı’nın yolundan saptırarak bütün dünyaya savaş, açlık ve sapkınlık yayacak olan kişidir. Yukarıda belirttiğim gibi deccal aslında iblisin insan şeklidir. Hz.Nuh’tan Hz.Muhammed’e kadar bütün peygamberler kavimlerini Deccal tehlikesine karşı uyarmıştır. 3 semavi dine göre de deccal’in hikayesi aynıdır. Yeryüzünde büyük bir fitne çıkaracak, insanları Tanrı’nın yolundan saptırıp kendine hizmet ettirecek, daha sonra Mehdi ile Mesih (Hz.İsa) deccali bulup bizzat öldüreceklerdir. Şimdi deccalin özelliklerini hadislere bakarak yakından inceleyelim:

“Hz. Adem’in yaratılışından itibaren Kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccalden daha büyük bir fitne yoktur”

“Hiçbir peygamber gönderilmemiştir ki, ümmetini tek gözü kör, çok yalancı Deccal ile korkutmuş olmasın. Haberiniz olsun! Onun tek gözü kördür. Yüce Rabbiniz ise kör değildir. Onun iki gözü arasında Kâfir yazılmış olacaktır.”

Ayrıca bu hadis illuminatinin simgesinin neden tek göz olduğunu açıklıyor o meseleyi bir sonraki başlıkta inceleyeceğiz.

“İsa, deccali öldürdükten sonra iki kişi arasında düşmanlık kalmaz

Bu hadis de bize deccalin ölümünden sonraki dünyayı tanıtıyor. Bu konuya da sonraki başlıklarda değineceğiz. Ayrıca Deccal’in yağmur yağdırma gücünün olduğu rivayet edilir. Hatta o yüzden modern Illuminati’de deccalin lakabı “rain man”dir.


Illuminati

Deccal’in dünyayı kontrol altında tutmak için 1776 yılında kurduğu gizli örgüttür. Esasen deccalin dünyadaki beyin takımı diyebiliriz. Üyelerine “mason” ismi verilir.


Simge Ve Ritüeller

Illuminati logo olarak üçgen içinde tek göz (deccalin tek gözlü olmasıyla ilgili) , piramit, pergel ve cetvel kullanır.


3. resimde dikkatimizi çeken başka bir nokta da damalı yüzeydir. Masonik ayinlerin genelinde damalı yüzey bulunmaktadır. Masonların inanışına göre damalı yüzey cinlerin ve şeytanların başka boyutlardan dünyaya gelmesi için bir kapı görevi görmektedir. Damalı yüzey üstünde kan akıtarak ya da başka şekillerde bu işi gerçekleştirirler.

Bunun yanısıra “Devil Horn” yani şeytan boynuzu denilen el işareti de illuminatinin simgelerindendir. Bu işarete “rockçıların işareti şeytanla ilgisi yok” şeklinde itiraz edebilirsiniz. Evet genelde rockçılar anlamını bilmeden kullanır, ben de eskiden kullanırdım. Ama bu işaretin anlamı müzikle sınırlı değildir.



 10 İlluminati sembolü adlı yazıma beklerim..>>> http://eyalling.blogspot.com.tr/2013/11/10-illuminati-sembolu.html



Tarihsel Süreç

Yukarıdaki kısımlarda belirttiğim gibi iblisin amacı, bütün insanlığı kendi kontrolü altına almak. Bunu başarabilmek için çeşitli ihtiyaçları var:

1) Çok büyük bir ekonomik güç

2)Kısa sürede çok sayıda insanı etkileyebilecek bir iletişim ağı

Ekonomik güç dünyaya hükmetmek için olmazsa olmazdır. Hem elinde, aklından geçenleri gerçekleştirebileceğin sınırsız gücün olur; hem de insanlar, hayatta kalmak için sana hizmet etmeye mecbur kalırlar. İkinci olarak da ekonomi gücünü kullanarak köleleştirdiğin insanlara kendi fikirlerini aşılaman gerekir. Tek tek bütün insanlara bu işlemi uygulamak zor olduğu için hepsini aynı anda etkileyebileceğin bir sistem geliştirmen gerekir. O yüzden deccalin tarih boyunca hükmettiği ülkeler, teknoloji olarak dönemin en gelişmiş ülkelerindendir. Şimdi tarih boyunca deccalin hükmettiği devletlere göz atıp, bugünki duruma değineceğiz.


Antik Mısır Uygarlığı

Bilim kurgu hikayelerine en çok konu olmuş uygarlık tartışmasız mısır uygarlığıdır. Çözülemeyen piramit sırları, hiyeroglifler, tanrılar, lanetler … pek çok ilginç konu mevcut. Mısır devleti M.Ö. 3050 yılları civarında  Kuzeydoğu Afrika’da Nil Nehri’nin denize ulaştığı bölgede kurulmuştur. İblisin yani deccalin birebir etki ederek hükmettiği ilk devlettir. Deccal satanist ritüel ve simgeleri ilk kez bu ülkede ortaya koydu. Peki bunu nereden anlıyoruz? Bu soruyu cevaplamak için Mısır devletine kabaca bir göz atalım.




*Mısır uygarlığı fivarunlar tarafından yönetilirdi. Her firavun tanrı olarak görülürdü

-Yazının başlarında bahsettiğim şeytanın, insanlara aşılamaya çalıştığı din anlayışını, ilk defa burada görüyoruz: Tanrıya ihtiyacın yok, sen zaten kendinin tanrısısın. Ayrıca soldaki resimde görebileceğiniz gibi firavunlar başlarına 2 yana sarkan bir şapka takmaktadır. Bu da iblisin boynuzlarını simgelemektedir.



*Mısır uygarlığında çok tanrılı din hakimdi. Ateş tanrısı, su tanrısı, toprak tanrısı vs. gibi tanrılar bulunurdu. Her tanrı hiyerogliflerle resmedilirdi. Genelde bu tanrılar çeşitli hayvan figürleriyle gösterilirdi.

-Bugün artık bildiğimiz satanizmin simgelerinden olan korkunç suratların, motiflerin temelleri o zamanlardan atılmış.

-Hani sürekli bir soru vardır. Piramitlerin yapıldığı taşlar kilometrelerce uzaklıktan  nasıl getirildi, nasıl öyle mükemmel tasarlandı, yoksa uzaylılar mı yaptı vs. Tanımlar başlığında şeytanın yardımcıları kısmında kötü cinlerden bahsetmiştik. İki boyut arasında gidip gelebiliyorlardı. O günki şartlarda normal insanların o taşları taşıması imkansızdır. Zaten o yüzden Mısır uygarlığı bugün, gizemli bir uygarlık olarak görülüyor. Deccal teknoloji konusunda bu cinlerden yardım almıştır. Hatta bazı kaynaklarda mısırlıların elektrik enerjisini kullandıkları çok yerinde kanıtlarla savunulmaktadır. Bu tür, çağının çok çok ötesindeki teknolojik imkanlar ancak insan dışı varlıkların yardımıyla gerçekleşebilmiştir.

-Piramit, tek göz, put şeklinde figürler ve satanist ritüeller yine ilk defa bu dönemde deccalin simgesi haline gelmiştir. Deccal neden mimarisinde piramit şeklini seçmiştir şu an bilemiyoruz. Fakat araştırdığım yabancı kaynaklarda bu konuyla ilgili bir teori görmüştüm. Bu teoriye göre yapılan binalar, insanların enerjilerini etkilemektedir. Kubbe, sekizgen gibi yapılar pozitif enerji yayarken, piramit şeklindeki yapılar negatif enerji alanı yaratmakta. O yüzden deccal piramitler yaptırmakta ve uzun binaların uç kısmını piramitleştirmektedir. Doğruluğu tartışılır bi teori ama paylaşmak istedim.




Britanya İmparatorluğu (İngiltere)

Gelelim tarihin ilk ve en büyük emperyalist güçlerinden olan İngiltere’ye. Yukarıdaki kısımlarda bahsettiğim gibi deccalin amacını yerine getirebilmesi için ekonomik güce ve geniş bir iletişim ağına ihtiyacı vardır. İngiltere o yüzden ülke politikası olarak sömürgeciliği ve emperyalizmi esas almıştır.

*İngiltere 1600′lerden beri Batı Avrupa’nın en güçlü devleti konumundadır.

*Ele geçirdiği ülkelerin yer altı kaynaklarını ve iş gücünü kullanarak kendine geniş bir ekonomik güç sağlamıştır. Ayrıca ingiliz dilini ve kültürünü de fethettiği bütün ülkelere empoze eden ingiltere, dünyadaki kültür yozlaşmasının temelini de ilk kez bu tarihlerde atmıştır.

*Defalarca bahsettiğim gibi deccal geniş kitlelere ulaşmak için her hükmettiği devlette, teknolojiyi sonuna kadar ilerletmeye çalışmıştır. 1763 yılında buharla çalışan çarklı makinaların icadıyla “Sanayi Devrimi” İngiltere’de başlamıştır. Sanayi devrimi, günümüz teknolojisinin miladıdır. Buharlı makineler, trenler, film sektörü vs. gelişmeler sanayi devriminin etkisiyle gerçekleşmiştir. Ayrıca dünyanın yeni ekonomik sistemi olan kapitalizmin temelleri atılmıştır.


İngiliz Devletindeki Illuminati Simgeleri

Deccal nasıl ki Mısır devletinde simgelerini, ritüellerini ortaya koyduysa, daha sonra hükmedeceği devletlerde de o adeti sürdürdü. Bu konuda ilk değineceğim nokta İngiliz Kraliyet Arması. Aşağıdaki ayetler İncil’deki Vahiy 13 suresinden alınmıştır. Hz.İsa gördüğü şeytanı tasvir ediyor (bu arada yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim.şeytan insan dahil pek çok şekle girebilir, aşağıdaki o şekillerden sadece biri)

“Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı.”
“Gördüğüm canavar parsa benziyordu. Ayakları ayı ayağı, ağzı aslan ağzı gibiydi. Ejderha canavara kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi”
“İnsanlar canavara yetki veren ejderhaya taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar.”
“Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı.”
“Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666′dır.”

Şimdi İngiliz Kraliyet Arması’na bir göz atalım (Arma oynama olmaksızın birebir Wikipedia’dan alındı.)



Bu da İngiliz istihbarat teşkilatı olan MI5′ın logosu. Üçgen şekli, üstte tek göz, ve taç dikkatimizi çeken noktalar.



Mısır uygarlığı kısmında bahsettiğim başka bir simge daha vardı. Firavunun iki yana sarkan başlığı. Bunun şeytanın iki boynuzunu temsil ettiğini söylemiştim. Aynı simge burada da var. Hani şu ingiliz hakimlerinin ve soyluların taktığı beyaz peruk.




Aztek Uygarlığı

Deccal, Brityanya Krallığı ile Avrupa ve Afrika’ya hükmederken; daha güçlü bir devletin çalışmalarını yapıyordu. Bu çalışmalar için gelişmiş insanların pek gelmediği Amerika Kıtası’nı kullanmaktaydı. 14. ve 16. yüzyıllar arasında yaşamış olan Aztek Uygarlığı ile mısırdakine benzer bir altyapı hazırlamıştı. Din anlayışı olarak mısırdaki gibi satanist-pagan bir anlayış hakimdi. “Tanrılar kurban istiyor” kalıbını eminim ki çoğunuz duymuşsunuzdur. Buradaki tanrılardan kasıt şeytandır. Çeşitli amaçlar için insanları şeytan için kurban etmişlerdi. Ayrıca mimari olarak tıpkı mısırdaki gibi piramitler ve totemler görüyoruz.

 


Deccal’in Aztek uygarlığını kurmasının amacı dünyaya hükmetmek değil, Amerika kıtasında kurmak istediği büyük devlet için altyapı hazırlamaktı.

Eski uygarlıklardaki ayin ve ritüel benzerlikleri için daha önceki yazılarımızdan "İlluminati ve Paganizm" e beklerim..>> http://eyalling.blogspot.com.tr/2013/10/illuminati-ve-paganizm.html


Amerika Birleşik Devletleri

Sonunda geldik yazının en önemli kısmına. Deccalin bu güne kadar kurduğu en güçlü devlet. Ve maalesef bu devlet sayesinde ihtiyacı olan büyük ekonomik güce ve iletişim kaynaklarına kavuşmuş durumda. Bu kısımda ABD ile ilgili temel bilgileri, illuminati işaretlerini verip çok önemli bir kısma gireceğim. Deccalin en önemli gücü, bütün dünyayı hipnoz ettiği silahlara: Hollywood, medya ve müzik endüstrisi!

*ABD 4 Temmuz 1776 yılında kurulmuştur (Dikkat ediniz Illuminati’nin kuruluşuyla aynı tarih)

*Deccal amerikanın politikasını da ingilterede olduğu gibi emperyalizm ve kapitalizm üzerine kurmuştur.

*Kapitalist sistem deccal için en ideal ekonomik sistemdir. Çünkü bu sistemde insanlar, sabahtan akşama kadar büyük şirketler tarafından köle gibi çalıştırılıp, az maaş almalarına rağmen; kendilerini özgür hissederler. Yıllarca bu şekilde çalışan insanların hayatlarında başka amaç ve hedefleri kalmaz. En büyük hobileri akşam eve geldikten sonra televizyon karşısında uyumaktır. Bu şekilde yüzbinlerce insan dev şirketler tarafından sömürülmekte ve hipnoz edilmektedir. Ama çok ilginç ki bu insanlar hallerinden memnun. Şu söz bu durumu çok iyi özetliyor “insanları kontrol altına almanın iki şekli vardır. ilk şeklinde dikenli tellerin seni çevrelediğinigörürsün.bunu değiştirmeye, kaçmaya çalışırsın.ama diğer şeklinde onları göremezsin özgür olduğunu zannedersin.o yüzden bu durumu değiştirmek için en ufak bir çaba sarfetmezsin”

*Bu ekonomik düzenin en büyük rakibi komünizmdi. Rusya’da başlayan akım, Avrupa’yı da etkisi altına almaktaydı. Genelde islam düşünürleri komünizmi çok kötü birşeymiş gibi anlatırlar. Ben buna katılmıyorum. Çok mükemmel bir sistem olmasa da deccalin sistemi olan kapitalizme karşı büyük bir güçtü. Nitekim Rusya ile Amerika arasında uzun yıllar soğuk savaş oldu. Deccal bu savaşı televizyon, medya, müzik ve fast food zincirleri ile kazandı.


Amerika’da ki Illuminati Simgeleri

Deccal bütün devletlerinde yaptığı gibi amerikada da kendi simgelerini sıkça kullanmakta.

1 Dolar


Deccal, ilk defa kendi simgesini bu kadar cesur ve net olarak bir dolar üzerinde kullanmıştır. Bir doların arka yüzünde piramit ve tek göz bulunmaktadır. Piramidin üstünde yazan Annuit Coeptis “Tanrının destekleriyle” ya da “Tanrı başlangıcı destekler” anlamlarına gelmektedir. Buradaki tanrıdan kasıt tabiki iblistir. Amerika devletinin deccal tarafından kurulduğu buradan çok net anlaşılıyor. Paradaki ikinci slogan ise Novus Ordo Seclorum da “Yeni Dünya Düzeni” anlamına gelmektedir. Bunu da az çok anlamışsınızdır, deccalin yönettiği yeni bir dünya ifade edilmiş.

Ancak şu nokta çok ilginç. Piramit tam değil yarım bırakılmış. Bunun altındaki anlam şu. Piramit deccalin tarih boyunca dünyayı yönetme projesini temsil ediyor. Projede epey yol katedilmiş. Ancak son basamak eksik. Amerika dünyayı tamamen ele geçirince iblis, yani deccal, dünyaya maddi olarak inip yönetimi eline alacak, yani son basamak tamamlanacak.

1. Dolar ve sırları adlı videoyu izlemenizi tavsiye ederim..>>>  http://www.youtube.com/watch?v=I4yNqRTzknE


Skull and Bones Tarikati

Skull&Bones (kafatası ve kemikler) tarikati 1832 yılında Yale Üniversitesi kampüsünde kurulmuştur. Bu tarikatın temel amacı Amerika Birleşik Devletlerine başkanlık edecek insanlar yetiştirmekti. Amerika başkanlarının çoğu bu tarikatın üyesidir (resimler aşağıda) .  Bu örgütten yetişen amerikan başkanları deccalin politikasını sürdürmekle yükümlüydü. Skull and Bones’a üye olabilmenin doğal şartları erkek olmak, beyaz olmak ve protestan bir aileden gelmekti.

Eski başkan John F. Kennedy’nin öldürülmesi de aslında bununla ilgiliydi. Kennedy Skull&Bones üyesi olmayan, katolik, ilk ABD başkanıdır. Kennedy, zencilerin Güney eyaletlerindeki üniversitelere girmelerini kolaylaştırdı. 28 Ağustos 1963′te, yaklaşık çeyrek milyon kişinin katılımıyla düzenlenen ve hak eşitliği yasasının çıkarılması istenilen Washington D.C.’deki İş ve Özgürlük Yürüyüşü’nden hemen sonra Kongre’ye okullarda, otellerde ve lokantalarda ırk ayrımcılığını ortadan kaldıran bir yasa önerdi. Yani kısacası insancıl bir başkandı. Tabi ki böyle biri deccalin işine gelmedi ve 22 Kasım 1963′de Kennedy kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen bir suikast ile hayatına veda etti.

Daha detaylı bilgiler..>> http://eyalling.blogspot.com.tr/2014/01/kurukafa-ve-kemikler-cemiyeti.html



2. resimde George Bush’u ve John Kerry’yi tanıdınız mı?


Deccal Amerika’sı Bütün Dünyayı Nasıl Kontrol Altında Tutuyor

Deccal dünyayı iki şekilde kontrol altında tutmakta. Birincisi geliştirdiği silahlarla fiziksel olarak (depremler,iklim değişiklikleri vs.) İkincisi hollywood ve müzik sektörüyle manevi olarak. En kötü yanı da insanların çoğu kontrol edildiklerinden habersiz.


Illuminati Kartları ve HAARP Silahı



Bu konu aslında başlı başına bir yazı konusu. Konuyu dağıtmamak için özet geçip izlemeniz için 2 tane video linki vereceğim.

Nikola Tesla ismini aşağı yukarı herkes bilir. Tesla’nın yaptığı icatlara bakarsak, gelmiş geçmiş en zeki bilimadamıdır diyebiliriz. Ancak bilimadamı görünümlü kapitalist Edison yüzünden önü kapatılmıştır. Herneyse. Tesla iyonosfer üstünde çalışmalar yapan bir bilimadamıydı. Kablosuz elektrik aktarımı ve dünya çapında telsiz başardığı projeler arasında. Ama bundan daha önemli bir şey daha var. Tesla iyonosferden dalgalar göndererek bir deprem silahı icat etmişti. Bu silahı ilk olarak Manhattan üzerinde deneyen Tesla 4.2 şiddetinde bir depreme yol açmıştı. Daha sonra Tesla’nın ölümüyle bu silahın ne olduğu bilinmiyor.
Şimdi düşünün. Tesla 1930′lu yıllarda böyle bir silah keşfetmiş. Ölümünden sonra da bu proje Amerikan hükümeti tarafından insanlıktan gizli bir şekilde geliştirilmiştir. Sizce 1930′lu yıllarda 4.2 şiddetinde deprem yaratabilen bir silah, 2011 yılında nasıl işler başarır?
Amerika 1993 yılında, sözde iyonosferin davranışlarını incelemek için; özde deprem ve iklim değikliğine yol eçen silahı geliştirmek için HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) projesini başlattı. Günümüzde Amerika bu silahı deprem ve iklim değişiklikleri yaratmak için kullanmaktadır. Bu konuyu daha iyi anlamak için şu videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum: H.A.A.R.P. kıyamet silahı ve türkiye depremleri
  http://www.youtube.com/watch?v=JbmN2R3AQ-g

 H.A.A.R.P. ve Nikola Tesla ile ilgili çok detaylı bir yazı buyrun..>>> http://eyalling.blogspot.com.tr/2013/11/nikola-tesla-ve-haarp-teknolojisi.html


Dev Şirketler

Amerika’nın dünya ekonomisini nasıl elinde tuttuğunu herkes az çok biliyor. Tabiki dev şirketler ve markalar ile. Bu şirketler hem deccale büyük bir ekonomik güç sağlamakta, hem de girdiği ülkenin kültürünü bitirmekte. Bugün Coca Cola’nın, McDonalds’sın, Starbucks’ın ve Marlbora’nın girmediği ülke kalmadı neredeyse. Bu zincirlerin yol açtığı yıkımı ülkemize bakarak da anlayabiliriz. Bugün, starbucks kültürü türk kahvesini alt etmek üzere. McDonalds, KFC gibi zincirler zaten Türk mutfağını çoktan yıktı. Az gelişmiş ülkelerde neredeyse herkes sigara içmekte…



Illuminati simgeleri çok önemli olmasa da büyük şirketlerin içinde yer almakta (çok önemli değil dedim çünkü, bu şirketlerin yol açtığı kültürel ve ekonomik zararları göz önünde bulundurursak simgelerin hiçbir önemi yok)



Bu resimlerde Coca Cola’da ve Philip Morris’teki göndermeyi görememiş olabilirsiniz. Coca Cola reklamındaki adam bir gözünü şişeyle kapatarak ‘tek göz’ göndermesi yapmaktadır. Dünyanın en büyük sigara üreticisi Phlip Morris’in logosu da yukarda açıkladığım Hz.İsa’nın tarif ettiği şeytana gönderme.


Medya ve Televizyon Dizileri

Illumunatinin diğer büyük silahı da medya ve televizyon. Medya ile bütün dünyayı inandırmak istediği haberlere inandırmakta, televizyon dizileri ile de gençler,e hedeflediği hayat tarzına alıştırmaktadır.
“temel amaç televizyon ve diğer araçlarla dayatılan fikirleri kendi fikrinizmiş gibi sahiplenmemiz”
Medya, geniş kitleleri yanlış giden olaylara karşı uyuşturmak için en etkili silahtır. En etkili silahtır çünkü dünyanın en fakiri de en zengini de televizyon izler. Cnn kanalında güzel bir kadın spiker çıkar, İslami teröristler 10 sivili öldürdü der. Koskoca Cnn kanalının ve şu melek gibi kadının yalan söyleyecek hali yok ya… inanırız hemen. Biz bu şekilde güzel spikerlerle uyutulurken, illuminati dünyayı ele geçirmeye devam eder.

Medyanın bize nasıl fikir aşıladığını bir örnekle daha iyi anlayalım. Şimdi sizden şu soruyu cevaplamanızı istiyorum: Sizce uzaylılar var mı?
İnsanların çoğu bu konuda farklı şeyler düşünebilir. Ama şundan eminim ki insanların %95′i inanmasa bile kesin yoktur diyemez. Neden mi. Çünkü medya bizi yavaştan yavaştan “uzaylılar var” fikrini kafamıza yazmaya çalışıyor. Her yıl mutlaka çıkar: Bilmemnerde ufo görüldü işte video. Sonra bir de meşhur rossweld kazası var. Yine yukarıda olduğu gibi düşünürüz. Koskoca CNN yalan söyleyecek hali yok. Ama söylüyorlar…
Bir diğer silah da televizyon dizileri. Gossip Girl, How I Met Your Mother vs. liste uzayıp gider. Ama hedef hep aynı: Gençler! Amerikan yaşam tarzı sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada gençliğin içine virüs gibi yerleşmiş durumda.


Hollywood

Amerikanın başka bir başka silahı da sinemadır. Hollywood’da her yıl üretilen onlarca film ile insanları kendi tasarladıkları hayal aleminde yaşartırken, yine kendi belirledikleri fikirleri de empoze etmektedir.
Hollywood kelimesinin ne anlama geldiğine bir bakalım. Hollywood kutsal tahta demektir. Aztekli pagan rahiplerinin kullandığı bi araçtır. İnanışa göre rahipler bu araçla karşısındakini transa sokup hipnoz edebilir. Hollywood’un da yaptığı tam olarak bu. Büyük kitleleri karanlık bir ortamda, beyaz perde karşısında hipnoz etmektedir. Şunu hiç düşündünüz mü. Neden popüler kitapların filmleri çekiliyor? Buna çoğu kişi “para için olsa gerek” diye cevap verecektir. Elbet de para kazanmak da bu işin bir amacı, ancak temel amaç bu değil. Temel amaç insanları kitap okumaktan uzak tutmak. Çünkü kitap, insana hayal gücünü kullandırtır. Olayları, kişileri kendi kafasında canlandırdığı şekilde yaşar. Yani kısaca, kitap okuyan insan düşünür! Ama deccalin istediği düşünen insan değil, izleyen insandır. O yüzden bugün sinema sektörüne ayrılan para, kitap sektörüyle kıyaslanamaz durumda.

Hollywood’un bize nasıl fikir aşıladığını bir örnekle anlamaya çalışalım. Soru yine uzaylılarla ilgili. Yukarıda uzaylılar var mı diye sormuştum. Şimdi başka bir soru:

*Uzaylılar varsa sizce neye benziyorlar

*Eğer bir gün uzaylılar dünyaya saldırırsa sizce insanlığı kim koruyacak?
Bu sorulara eminim ki insanların %95′i aynı cevapları verecek. Uzaylılar yeşil, kısa boylu, aliminyum kıyafetli canlılardır. Eğer bir gün dünyaya uzaylılar saldırırsa Amerika bizi müthiş silahlarıyla koruyacaktır.
Peki bu fikirler beynimize nereden yerleşti? Hayatımızda hiç uzaylı gördük mü, ya da hiç gerçek bir uzaylı görüntülendi mi? Cevap hayır. Peki Amerika’ya bizi koruyacağı konusunda neden güveniyoruz. Amerika bütün dünyaya barış ve koruyuculuk mu sağlıyor. Hayır aksine birçok katliama yol açtı. Ee bu fikirler nerden geldi de beynimize oturdu o zaman? Cevabı size bırakıyorum.
Çizgifilmlerde de durum değişmiyor. Çocukların bilinçaltına gizlice ektiği fikir tohumları yıllar sonra bile, o insanı yönetmeye yetmekte. Aileler çocukların izlediği çizgifilmlere çok dikkat etmeli. Örneğin, dünyanın en büyük çocuk kanalı olan Nickolodeon’ın açılışında Illuminati’yi görüyoruz.



Mesela ben bir yetişkin olarak bile şu çizgifilmi izleyince ürperdim, ruhum karardı. Bir çocuk izleyince neler hisseder bir düşünün


Hollywood Filmlerinde Illuminati Simgeleri

Hollywood filmlerinde illuminati simgeleri çok yaygın kullanılmaktadır.



Hollywood’un çoğu illuminati’ye teslim olmuş durumda. Ancak az da olsa anti-illuminati projeler de var. Aslında anti-illuminati tanımı biraz yanlış. İyilik-kötülük mehdi-deccal savaşını konu alan filmler diyelim.


The Matrix: Filmde mehdi(neo), mesih(morpheus) ile deccal’in(agent smith) savaşı bilim-kurgu yoluyla anlatılmış. Birinci filmde Morpheus kurtarıcı olarak seçtiği Neo’ya bir seçenek sunuyor. Sahte dünyanda yaşamaya devam mı edeceksin, yoksa benimle gerçek dünyaya mı geleceksin? Gerçek dünyadan kastı iyiyle-kötünün arasındaki mücadele. Film iyilerin kazanmasıyla son buluyor.

Yüzüklerin Efendisi: Burada mehdi-deccal öğelerini daha net görüyoruz. mesih(gandalf), mehdi(frodo) ile deccal(saruman) ‘ın savaşı fantazi biçimiyle anlatılmış. Burada dikkatimizi çeken bir başka nokta da sauron’un gözü. Deccalin herşeyi gören tek gözünü temsil etmekte. Filmin sonunda frodo kötülüğü simgeleyen yüzüğü yok ediyor.

Star Wars: Bu filmde de iyiyle-kötü arasındaki savaş çok net anlatılmakta. Darth sidius deccali temsil etmekte. 3. filme kadar kim olduğu bilinmiyor. Gizleniyor. 3. filmde seçilmiş kişi olan Anakin Skywalker’ı kendi tarafına çektikten sonra kendini açıklıyor. Filmin sonunda Darth Vader(Anakin Skywalker) ne kadar kötülüğe hizmet etse de oğlu sayesinde kötü lordu öldürüp galaksiye barışı getiriyor.

Harry Potter: Seçilmiş kişi (mehdi) Harry Potter’ın deccali temsil eden Voldermort ile olan savaşını anlatmakta.

Lost: Dünyanın en popüler televizyon dizilerinden olan lost’un son sezonu, yine yukarıda anlattığım filmlerdeki gibi iyilik-kötülük savaşı üzerine kuruluydu. Aslında dizi son sezona kadar epey materyalist bir çizgide ilerliyordu. Fakat son sezon ne olduysa işi dine çevirdiler. Bunda da mesih(jacop), mehdi(jack) ile deccal(black smoke)’in savaşını anlatıyor. Dizinin sonunda Jack black smoke’u öldürerek dünyaya kötülüğün yayılmasını engelliyor.


Müzik Endüstrisi




Gelecekte Ne Olacak?

Deccal her ne kadar dünyanın önemli bir kısmını ele geçirmiş olsa da, henüz dünyanın tek lideri olamadı. Kendisini açığa çıkarmak için önünde hiçbir güç kalmamasını bekliyor. Peki bu liderliğe nasıl ulaşacak. Bu konuda iki teorim var.


Sahte Uzaylı İstilası

Yukarıda, medyanın ve hollywood’un bizi sürekli uzaylı konusunda etki altına almaya çalışmasından bahsettim. Peki bunu neden yapıyorlar. İleride bir uzaylı istilası olunca çabuk adapte olalım, varımızla yoğumuzla Amerika’ya bizi kurtarması için yalvaralım diye.
Ama ilginç nokta şu. Ortada uzaylı falan olmayacak. Benim seneryom şu:
Bugün biliyoruzki Hitler 2. dünya savaşında ufo benzeri hava araçları yapmayı başarmıştı. O zamanın teknolojisiyle bu olay gerçekleştiriliyorsa bugün tam anlamıyla dairesel hava araçları yapılabilir. İleri bir tarihte NASA açıklama yapacak. Dünya dışında hayat olabilir diye. Daha sonra dünya dışında hayat olduğu resmileşecek. Ondan sonraki adım da uzaylılarla aramızda çıkan bir savaş. Amerika kendi yaptığı ufoları dünyaya saldırtacak. Sonra tıpkı o hollywood filmlerindeki gibi dünyanın liderliğini üstlenip bizi sözde kurtaracak. Böylece dünyanın tek lideri konumuna gelecek.
Peki bu olay ne zaman olur diyorsanız. Ne zaman olacağını bilmiyorum ama 2012 bu olayın başlangıcı olabilir. 2012 olayı Mayaların takvimine göre kıyameti simgeliyor. Mayalar da satanist-pagan bir toplum. Ayrıca medya ve hollywood sürekli kafamıza 2012′yi sokmak istiyor. Ne olacak bilmiyorum ama 2012 için bir planları var.

Ayrıca bir başka dayanağım da, yukarıda bahsettiğim Illuminati kartları. Bir kartta uzaylı istilası gösteriliyor. Yani demekki böyle bir planları var.




Zombi Ordusu

Açıkçası bu teorimin gerçekleşeceğine pek inanmıyorum, yani inanmak istemiyorum. O yüzden fazla uzatmayacağım. Bir bilim dergisinde okuduğuma göre yeni ölmüş bedenlere adrenalin ve başka bazı hormanlar enjekte edilerek tepki vermesi sağlanabiliyormuş. Yani gerçek olarak yaşamasa bile kaslarını çalıştırabiliyorlarmış. Günümüzde modern tıbbın ne kadar ilerlediğini göz önünde bulundurursak, böyle birşey asla olamaz diyemeyiz.

Illuminati kartlarında bununla ilgili bir gönderme de var.




Deccal’in Ölümü ve Altın Çağ

“İsa, deccali öldürdükten sonra iki kişi arasında düşmanlık kalmaz” – Hz.Muhammed

Bütün semavi dinlerin anlattığı deccal seneryoları aynıdır. Tabiki ölüm kısmı da. Buna göre; deccalin dünyaya hükmettiği zamanlarda Mesih(Hz.İsa) dünyaya inecektir. Mehdi’nin de yardımıyla deccale karşı bir anti yapılanma, iyilik harekatı başlatıcaklardır. En sonunda Hz.İsa deccali yani iblisi bizzat öldürüp bütün dünyaya barışı getirecektir. (ki bu olay kıyametin son alameti) Hadislerde denildiğine göre deccal öldükten sonra dünyada suç, açlık, savaş gibi kötü olaylar yok olacaktır. Çünkü bu olayların sebebi olan, insanları azdıran, sömüren iblis ve takımı tamamen yok olacaktır. Dünya bir süre altın çağı yaşadıktan sonra kıyamet kopacaktır.


Son

Bu yazıda size kendi fikirlerimi, çeşitli kaynaklar sunarak anlatmaya çalıştım. Sizi ne derece etkiledi bilmiyorum. Ama eminim ki, bundan sonra izlediğiniz filmlere, okuduğunuz haberlere, dinlediğiniz müziklere daha sorgulayıcı yaklaşacaksınız. Bu bile önemli bir kazanımdır.
Yazıyı okudum, ben de iyilerin yanında yer almak istiyorum, ne yapmalıyım diyorsanız. Cevabını ben de bilmiyorum. Mehdi bildiğim kadarıyla henüz dünyaya gelmedi (geldiyse de haberim yok). O yüzden şuan yapabileceğimiz tek şey, bu konuda daha çok insanı bilgilendirmek. Ama şuna lütfen dikkat edin. Sözde islamın liderliğini üstlenip (o ne demekse) deccalin devleti amerikadan beslenen insanlara temkinli yaklaşın.
Yazıyı Allah’ın iblise söylediği bir sözle bitirmek istiyorum

65- “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiç bir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”

Allah hepimizi o gerçek kullardan eylesin.

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

1 Mart 2014 Cumartesi

Altı Köşeli Yıldız'ın (Hexagram) Anlamı



Davud yıldızı, Davut yıldızı, Israil, Heksagram, hexagram, sion, siyon yıldızı

Davud Yıldızı Nedir, Ne Anlama Gelir?

  Üst üste gelmiş iki üçgenle oluşturulmuş altı köşeli yıldız olarak bilinir Heksagram (hexagram). Dünyadaki birçok kültürde yer almış bir semboldür. Beş kollu yıldızdan daha çok tanınmıştır. Yahudi inancının ayrılmaz bir sembolü olan bu sembol, İsrail halkının dini ve tarihsel geçmişinde oynadığı rollerden ötürü Siyon yıldızı ya da Davut'un yıldızı olarak adlandırılmıştır.

  Bugün de İsrail devletinin askeri ve sivil bütün organlarının simgesi olduğu gibi, İsrail devletinin bayrağının sembolüdür.[1] Ayrıca, Kızılay ve Kızılhaç gibi bir yardım kuruluşu olan Kızıl Siyon Yıldızı'nın da simgesi olarak göze çarpar.

  Geleneksel olarak yapısı iki ana anlatımla açıklanmaktadır. İlki üst kısma ait köşedir ki dişi unsurdur ve “su” olarak simgelenir. Diğeri de alt kısma ait köşedir ve erkil unsurdur. Bu da “ateş” olarak tasvir edilir. Burada sunular su ve ateş, birlikte gizemli, uyumlu bir düalite düzenini gösteren kombinezon olarak yorumlanmıştır. Kozmolojik yorumunda ise ateş ve su düalitesinin karşısında yer alan “hava” ve “toprak” sembolleriyle birlikte dört elementi bir araya getiren sembol olarak düşünülmüştür. Simya ilminin sembolleri arasında bu dört unsurun hepsinin genellikle başlıca ana madde olarak tasvir edildiği düşünülürse eski çağlarda yapılan bazı büyü uygulamalarında kullanıldığı ve bu uygulamaların günümüze kadar geldiği ezoterizme ait bilgilerde yer almaktadır.

  Yine Yahudi inancına göre Tetrakrammaton olarak bilinen YHWH (Yahveh) tanrının isminin dörtlü kısa yazılımının hegzagramla ifade edildiği kesinlik kazanmaktadır.[2] Talmud'da verilen bilgilere göre, kötü ruhları kontrol etmek amacıyla Kral Süleyman'a verilen sihirli yüzük üzerinde Tanrı'nın en kutsal ismi olan YHVH isminin (Tetrakrammaton) tek tek işlenmiş olduğu ifade edilir.[3]


  Yahudi Kutsal Kitabına göre, “Golyat” adlı bir devlet ile savaşırken [4], küçük yaştaki Davud'u koruyan kalkanın üzerine onun ismi göstere bir altıgen motifi işlenmişti.[5] Aslında Megan, İbranice'de kalkan anlamına gelir. "Megan David" de Davut'un Kalkanı anlamını taşır. Bu yıldızın Kral Davud'un kalkanının üzerinde olmasından ötürü heksegrama daha sonradan Megan David ismi verilmiştir.[6]

  Magen David Yahudilik simgesi olarak ilk kez 1933'te Prag Yahudi Cemaati tarafından onaylanıp, kullanılmış ve bu cemaatin özel ve resmi sembolü olarak kabul edilmiştir. Bu sembolün diğer komşu Bohemya cemaatleri yoluyla Viyana'ya kadar ulaştığı varsayılmaktadır. Viyana'nın eski Yahudi mahallesiyle Hıristiyan Mahallesi arasındaki sınırı belirleyen yerin üzerine bir Davud yıldızı oyulmuştur. 1656 tarihli ünlü Dikilitaş bugün hala ayaktadır.[7].

Siyon yıldızı ya da Magen David'in önemi Kabala ile ortaya çıkmıştır. Ünlü Kabalist (kabala yorumcusu) Gershon Sholem, bu sembolle ilgili şunları söyler:

“Hıristiyan dünyasınca kabul edilen Haç'a karşılık Yahudilerin de özgün bir sembol benimsemeleri ihtiyacı doğmuştu. Haç'ın ifade ettiği anlama sahip olmasa da, Magen David yaygınlıkla tanınıp sevilmiş bir şekildi ve Yahudi dünyasına kendini kolaylıkla kabul ettirmişti.” [8]
 

  Yanda 1970'li yılların ortalarında İsrail'deki arkeolojik kazılarda, Bet-El yöresindeki M.Ö. 10 ila 20 yıllarına ait bir yapıda bulunan altı köseli yıldız, yüzyıllardan beri, Yahudi ve Masonların kullandıkları ortak simgelerdir. Bronz çağına (M.Ö. 3200 – 1200) dayanan bir geçmişi olduğu düşünülen bu motiflerin benzerleri Kineret Gölü kıyısında, 2. yüzyıldan kalan Kfar-Nahum Sinagogu'ndaki oyma kalıntılarda bulundu.[9]

 Bazı Peygamberler ve Bazı Müslüman Padişahlarda Kullandı

 Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. 

 Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

http://www.ceddimizosmanli.net/wp-content/uploads/2012/11/Teke-Beyligi-Sancagi.jpg 
 Teke Beyliği Sancağı

candarogullari-beyligi-sancagi                                                        Candaroğulları Beyliği Sancağı

Karamanoğulları beyliği bayrağı
                                                      Karamanoğulları Beyliği Sancağı

  İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır.

Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü                 Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü

Bu da cehaletimiz !...

 Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar'dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)'in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali'nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır.

Hayreddin Paşa'nın sancağında, Zülfikar'ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.) kızı Hz. Fatma (r.a.) damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder.
  Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır.

  Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hz. Muhammed (S.A.V.). 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.) 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder.

Barbaros-Hayreddin-Sancagi
  Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir.

6-koseli-yildiz

 muhri-suleyman

İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/

MASONLARIN VE TAPINAK ŞÖVALYELERİNİN SİMGESİ

 

 Dünya masonları arasında kendi localarının sembollerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur heksagram. 90°de açılmış gönye ve sıfırda kapanmış pergel, hareketsizliğin yansımasıdır. içinde gönye ve pergel, Siyon yıldızı'nı oluştururlar. Bu da Yahudilik ve Masonluğun iç içe olmalarının belli başlı örneklerindendir.[10]

Yanda, Mason localarının görevlileri Siyon Yıldızı'nın altı uçlu kısımlarında gösterilir. Bu loca içindeki iş bölümünü de ifade eder.

Locayı idare eden Üstadı Muhterem ile iki Nazır çıkan üçgeni, Locayı organize eden Hatip, Katip ve Nazırlar inen üçgeni teşkil ederler.[11]

 Mason, Gül-Haç ve Kabala [12] öğretisinden aldığı esaslara dayanan Gizem Cemaati (Theosophical Society), Yahudi mistisizmine sıkı sıkıya bağlı bir örgüt olan Tapınakçı (Templaers) geleneği de beslemekte ve korumaktaydı. Bu birliktelik, sıraladığımız örgütlerin ve bunlara bağlı derneklerin ambleminde de ortaya çıkmaktadır.

Bunların amblemin ortasında kocaman bir Siyon yıldızı ‘nın olması da dikkat çekicidir.[13]

  Muharref  Tevrat kaynaklı Yahudi sembolleri de amblemde yer alıyordu. Tüm bunların yanında, bir de ilginç bir sembol daha vardı derneğin ambleminde; sonradan Nazi partisinin sembolü haline gelecek gamalı haç da vardı. Oldukça eski bir okült sembol olan gamalı haç (swastika), Kabala mistisizmi içinde yer alan semboller arasındadır.[14]

Yanda, İngiltere'de Londra'da 12.y.y. ait Lincoln Katedralin'den bir pencere süslemesi.

Görüldüğü kadarıyla Yahudi inancının ve masonların önemli sembollerinden olan Siyon yıldızı, Hıristiyan süsleme sanatını da etkilemişe benziyor.[15]


BÜYÜ VE HEKSAGRAM

 

 Heksagram ya da Siyon Yıldızı, Yahudilikle kesinlikle ilişkilendirilmekle birlikte, bir tür büyüsel güç sembolü olarak yüksek dikili kayalara yapılan çizimlerde, büyülerde ya da egsorsizme [16] ait popüler kitaplarda ortaya çıkmaktadır.[17]  

  Yahudi Kutsal Kitabına göre kral Davut'tan başlayıp ve oğlu Süleyman'ın Betşaba'da ölümüne kadar (M.Ö 930) Hegzegram ile efsunlu bir takım dualar söylenerek melekler çağırılmakta ve bu yolla cinler uzaklaştırılmaktaydı. Bazı Kabalistlere göre, Kral Davut ve Kral Süleyman, Kabalistik büyü sanatları ile harikalar yapabiliyorlardı.

  Yanda görülen ve arkana büyüsü olarak da bilinen heksagramda İbranice tılsımların yazıldığı bir tarot görülmekte. Kartlara basılı bu tür simgelerin kehanet için kullanıldığı da ileri sürülmektedir. Fransız yazar Court de Gebelin (1773-1782) arkana büyü kartlarını Eski Mısır'ın büyülerinden kaynaklanan mistik semboller olarak kabul etmiştir. Okült bilimler her karta bir sayı, bir harf ve doğal bir nesne veya güç tahsis eder.[18]
 

DOLAR VE HEKSAGRAM

 

 Bir doların üzerinde sağ taraftaki 6 köşeli yıldız ise daha farklı bir biçimi bugün İsrail bayrağında bulunan ünlü Davud Yıldızı'dır. Piramit şeklinin üzerindeki “Annuit Coeptis” yazısı Latince “Bizim meselemiz, plan başarıyla tamamlanacaktır” anlamına geliyor. Hemen beraberindeki “E Pluribus Umum” ise “Birçoklarının içinde bir tane” yani Eski Ahit'teki “Seçilmiş Kavim” anlamına gelmektedir.
  Altta yer alan “Novo Ordo Seclorum – Çağların Yeni Düzeni” , İllimunati'nin temel sloganı olan “Ardo Ab Chao” yani “Kaostan Düzen çıkarmak-Kaos Bizim İçin İyidir” formülüyle birlikte değerlendirilmelidir. Kendileri tarafından yaratıldığı ve kontrol edilebildiği sürece “kaos” korkulacak bir şey değildir, hatta iyidir. Çünkü önce kaosla boşluk yaratır, sonra istedikleri gibi doldurur ve yenidünya düzenini kurarlar. ABD dolarının üzerinde bulunan simgeler nasıl bir küresel komployla karşı karşıya olduğumuzun simgesidir. http://www.youtube.com/watch?v=I4yNqRTzknE


UZAKDOĞU KÜLTÜRLERİNDE HEKSAGRAM

 

 Bu simge, Budizm'de de bir tür yardımcı derin düşünme (meditasyon) olarak kullanılan ve çokça bilinen basit bir geometrik figür olan mandala gibi, bir daire içinde çizilmektedir. Heksagram, Hindistan kültüründe dokuz temel prensibi kompoze eden iç içe geçmiş çerçeveli üçgenler olarak bilinen Siri Yantra Mandala adıyla da karşımıza çıkar. Budizm'de bilinen yapısından çok daha ileride bir tür arınma olarak anlaşılmaktadır. Eski Çin'in birinci Çang hanedanlığı döneminde üç boyutlu, muhtemelen 64 adet üçgenin her bir çiftine ve kıvrımlı çizgilerine de hegzagram adı verilmekteydi.[19]


HİNT-YAHUDİ HEKSAGRAM İTTİFAKI

 

 Hint yarımadası, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar İngiliz egemenliği altındaydı. Sömürgeciler alt kıtayı terk ettiklerinde ise Hintli Müslümanlar Hindulardan ayrı bir devlete sahip olmayı istediler ve Pakistan'ı kurdular. Pakistan ve Hindistan arasında nüfus mübadelesi yapıldı; Hindistan sınırları içinde yaşayan çok sayıda Müslüman Pakistan'a göç etti. Ancak nüfusunun ezici çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Jammu/Keşmir eyaleti, Hint yönetiminin oyunları ve İngilizlerin de desteğiyle Hindistan egemenliğinde kaldı. O tarihten bu yana Keşmir, İslam dünyasının kanayan yaralarından birisidir.

  Keşmirli Müslümanlar Hint yönetimine direnmek ve bağımsızlıklarını kazanmak istedilerse de Hint güçleri tarafından, ülkede 1947, 1965, 1971 yıllarında üç büyük katliam gerçekleştirildi. On binlerce Keşmirli Müslüman öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi, İslami eğitim veren okullar kapatıldı. Keşmir'de şimdiye dek 4.000'den fazla kadın işkenceye ve tecavüze uğradı. 1990'ların başından itibaren bu zulümler hem askeri ve hem de siyasi arenada daha da artırılmıştır.

  Bütün dünya siyasetine soyunan küresel kovboy Amerika'da Keşmir aleyhtarı ve Hindistan yanlısı bir lobi olduğu söylenebilir. Ancak dikkat çekicidir, Amerika'da Hintlilerin kurduğu kayda değer bir Hint lobisi de yoktur. Ancak çok güçlü bir İsrail lobisi vardır. Ve bu lobi, Keşmir'e karşı sonuna kadar Hindistan'ın yanındadır. Hindularla İsrailliler arasında stratejik bir ittifakın yanı sıra, manevi bir ittifak da bulunmaktaydı. İsraillilerin Siyon yıldızı, Hindular tarafından da kutsal Siri Yantra Mandala olarak biliniyor. Bu ayrıntı, aralarındaki bağı daha da güçlendirmekteydi.[20]

Yahudiliğin simgesi Siyon yıldızı, Hindu kutsal simgesi Siri Yantra Mandala'ya benzerliği ile dikkat çekmektedir.[21]


Kaynaklar

[1] İsrail bayrağının şekli ilk kez, Yahudi devletinin kurucularından Theodor Herzl'in halefi ve yakın arkadaşı Dr. David Wolfson, tarafından tasarlanmıştır. Bayrağın üst ve alt kısımlarında ibadet sırasında kullanılan dua atkısı “Tallit'teki gibi beyaz zemin üzerine iki paralel mavi çizgi arasına ortalanmış bir mavi Magen David(Siyon Yıldızı) idi.
[2] YHVH isminin okunuşu, Yahveh'tir Ancak orijinal yazım EHEYEH'tir. Orijinal yazımda ise altı harf vardır. Bu harfler, E(alef- א ), H(het- ח), E(alef- א ), Y(yod-י ), E(alef- א ), ve yine H(het- ח) hekzagram'ın altı köşesinde gösterilir.
[3] The Soncino Talmud İngilizceden Çev: Rabbi Dr. İzador Epstein, London, 1915, Gittin böl. 68 a-b
[4] Eski Ahit, I. Samuel 17. bölüm Bu olay Kur'an'da da kısmen anlatılır. Golyat isimli dev pehlivan Kur'an'da Calut olarak geçer. Bkz. Bakara 2/249, 250 ve 251
[5] Davud İbranice'de üç harfle: “Dalet( ד )-vav( ו ) – dalet( ד)” harfleriyle yazılır. Çok eski İbrani alfabesinde ise dalet harfi Yunan alfabesindeki “delta” Δ ya benzeyen küçük bir üçgen şekille yazılırdı. İki “Dalet”in birleşmesi, yani iki üçgenin altıgen bir yıldız şeklinde çizilmesi Kral Davud'un adını temsil ediyordu.
[6] Eski Ahit, Mezmurlar 18. bölüm
[7] Scholem, Gershon, The Star of David; History of a Symbol, in The Messianic Idea in Judaism, Jerussalem 1978,271
[8] Magen David ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. www.sevivon.com/show_symbol.asp?id=7 ve ayrıca www.en.wikipedia.org/wiki/Star_of_David
[9] Frankel, Ellen – Platkin, Betsey Teutsch, The Encyclopedia of Jewish Symbols, Jason Aronson Inc., 1992, s. 161
[10] Freemasons Book , tarihsiz, s. 96
[11] Çırak Kalfa Usta, Mason Yayın Organı, İstanbul 1976 s. 68
[12] Kabala, Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'ın herkes tarafından bilinen açık anlamından başka, gizemli(ezoterik) anlamı bulunduğu, sembollere gizlenen bu anlamların öğrenilmesi ve yorumlanması geleneği olarak tanımlanabilir. Kabala kelimesi, kimilerine göre İbranice Kibbel kökünden türetilen ‘'gelenekle kabul edilmiş şey'' , kimilerine göre ise gene İbranice KBLH harflerinden oluşmuş, ‘'vahiy olarak almak, kabul etmek'' kimilerine göre de ‘'sözel gelenek'' anlamındadır. Kabala gizlemli bir anlayış olduğundan dolayı hayata ve yaradılışa dair, çok çeşitli boyutlarda ve konularda yorumlar içerir. kaynağını ise Tevrat'tan alır:.Encyclopedia Religion and Ethics , H.Loewe, “Kabbala” maddesi. Editör:J.Hastings New York 1981, Cilt VII, s. 622; Ayrıca bkz.Hançerlioğlu, Orhan, İslam İnançları Sözlüğü,İstanbul 1984,s.218 ve ayrıca Bolay, Prof.Dr. S.Hayri, Felsefi DoktrinlerSözlüğü, Ankara 1990,s.127
[13] Baigent, Michael- Leigh, Richard- Lincoln, Henry, Kutsal Kan, Kutsal Kase, Çeviren; Mehmet Topdaş, İstanbul 1996; s.227, 339
[14] Goodman, Frederick, Magic Symbols, London: Brian Trodd Publishing House, 1989, s. 97.
[15] Oliver, George, Spencer, Richard, The Historical Landmarks and Other Evidences of Freemasonry Explained in a Series of Practical Lectures, London, Basım W. Wilcockson, Rolls Buildings, s. 356.
[16] Excorcism: Şeytan, ifrit, cin gibi varlıkları çıkarma ayini. Bu ayin Katolik papazların kayıtlı ayinleri arasında bulunur. Ama egzorsizm,sadece Hıristiyanlığa has bir uygulama değildir ve diğer din ve inanç sistemlerinde de pozesyon (daha çok Afrika menşeli parapisişik olaylarda) olarak isimlendirilen ifrit, ruh, cin musallatı, benzeri uygulamalar vardır.
[17] Bu konuda en ayrıntılı bilgi için bkz. Lewıs I.M., The World's Religions, Routledge, (Derleyenler: .Sutherland, L. Houlden, P. Clarke, F. Hardy), Çeviren : Caner Işık, London, 1988.
[18] Weiser , Samuel The Magic of Thelema: A Handbook of the Rituals of Aleister Crowley, York Beach, Maine. 1993.
[19] Biedermann, Hans, Dictionary of Symbolism, İngilizceye Çeviren: James Hulbert, Copryght in London 1982
[20] Themes in World Religions, Editör: Dinah Hanlon, Cambridge Universty Pres 1988, Cilt II, s.24; İlginçtir, gamalı haç da Hindu kutsal simgeleri arasında yer alır. A.g.e. , aynı yer; Ayrıca bkz. Kaya, Korhan, Hinduizm,
[21] Dost Yayınevi, Ankara 2001, s.58,61;92




 Bize Destek İçin Lütfen Blogumuza Üye Olmayı Unutmayın..


     Ottoman1453
Facebook Sayfamıza Beklerizz.. >>> Anti İlluminati/Anti Freemason

Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

25 Şubat 2014 Salı

Gizlenen 34. masonluk derecesi!



  Masonluk dereceleri 33 dereceden oluştuğu söylensede aslında gizlenmiş olan bir derece daha vardır. Bu derecedeki Yahudi'ye "34. Derece"deki Kara Büyü Krallığının üstadı olarak; "Savereign of Sovereigns" yani yücelerin Yücesi" adı verilir. 

Ve 34. derecedeki Yahudi üstadı, Kabbalistik bir sembol olan "Beş Köşeli" gizli adıyla "Şeytan yıldızı" açık adıyla "David Magen" ile temsil edilir. 

Değerli okuyucularımız; Tuz-tütsü ve kükürt karışımı şeytan ve habis cinleri acilen çekmektedir. O yüzden birçok kiliseye sokuşturulmuş bu ritüel araçlarına karsı dikkat etmenizi rica ederim. 

Şeytan Çağırmada Kullanılan Büyü Tılsımları 

 Mason localarında Şeytan'la bağlantı kurmak amacıyla yapılan büyü ayinlerinin en önemli kısmı tılsımların kullanıldığı bölümdür. Bunun nedeni, büyüde kullanılan tılsımların Şeytan'la bağlantı kurmayı kolaylaştırdığı inancıdır. Bunları bir kısmı, tuz, kükürt ve tütsü gibi değişik kimyasal karışımlardan oluşur ve hahamlar tarafından tören öncesinde hazırlanır. Kabbala'ya göre şeytanlarla fiziksel bağlantı kurmaya yaradığına inanılan asalar, ateş saçan kılıf, kafatası, mum, tokmak en sık kullanılanlardandır. 

 Bütün Yahudi ibadetleri ve sembolleri, Yahudi ırkının üstünlüğü ve Yahudi geleneklerinin korunması mantığına dayalıdır. Temel olarak bütün ibadetlerde yüceltilen Yüce Allah değil; aslında Şeytan'dır. Masonluk dini gerçekte ilah olarak Şeytan'ı ilah olarak kabul eder. Şeytan masonlukta kainatın ulu mimari rumuzuyla yaşatılmaktadır. Yahudilik, aslı değiştirilmiş ve kitabı, Şeytan'la sürekli bağlantı halinde bulunan hahamlar tarafından yazılmış bir ideolojidir. 

Kabbalistik masonlukta Tanrı yani Şeytan, güneş ile özdeşleştirilmiştir Kainatın Ulu Mimari Nur-u Ziya Mutlak Işık 

 Bunlar dumansız ateşten yaratılan Şeytan'ı temsil eder Ayinin düzenlendiği odanın tam ortasında, Kabbala'da "Altar" adı verilen kurban masası bulunur. Altar'da Şeytan'a sunulan kurbanın göğsüne kanla beş köşeli yıldız çizilir ve etrafına ateş yakılır Altar'ın etrafında yakılan ateşin Şeytan'ın zuhur etmesini kolaylaştırdığına inanılır. 

Trans Halleri 

 Yahudi kaynaklarında üç Kabbalist'in trans halleri detaylı bir şekilde anlatılmıştır. "Şeytan'la bağlantı kurulduğunda yaşlı hahamın ağzından köpükler gelir, dişleri kilitlenir, hırıltılar arasında boğuk bir ses tonuyla konuşur. Trans halinde Şeytan, hahamın ruhuna etki ederek farklı bir ses tonundan emirlerini açıklar. Diğer iki kabbalist masonlukta kutsal olan İbrani Harfleriyle, ağzından çıkan her kelimeyi yazarlar." 

Diğer ayine katılanlar özellikle hayvan başlıklı maskeler giyerler. Törenin ilerleyen bölümlerinde, Şeytan seçtiği hayvan maskeli kişilerin vücuduna girer ve onun ağzından konuşarak emirlerini açıklar. 

34. Derecenin Sırrı 

 Uzaktan da olsa, Siyonizm, Yahudilik, Kabbala vs. konularında bir şeyler okumuş, duymuş her insanın 33 dereceli masonik yapılanmadan haberi olagelmiştir. Ancak 34. derece hakkında hiçbir yerde doğru dürüst yazılmış, derlenmiş bir bilgiye rastlayamazsınız. Hatta kamuoyu bu 34. dereceyi hiç duymamıştır. Oysa çok önemli bir derecedir ve Sanhedrin'e (70'lere) seçilebilecek kıvama gelmiş üstatların derecesidir. 

Bu dereceye ulaşma ritüeli sırasında hazırlanan ortamda, mum ışığı (kısık derecede), tuz, kükürt, özel hazırlanmış tütsü (şeytanı çeken en sevdiği koku...) kafa kılıç ve ip olur. 

Locada yapılan duadan sonra Lucifer (Şeytan) gelir. Haham "lanetli varlıkla" olan bağlantısını uzatabilmek için büyü argümanlarrını takviye eder. Bu sırada şiddetli bir trans halinde haham sol eliyle "3"ü sağ eliyle "4"ü gösterir. Bu o anda oluşan "34. Derece"yi gösterir. 

Şeytanın üstat masona inişi

 Masonik kaynaklar localarda yapılan büyü ayinlerini detaylı bir biçimde tarif ederler. Türk Mason Dergisi'nde bir "kara büyü ayini" şöyle anlatılmıştır: "Büyücü, evvela bedenini temizler, beyazlar giyer; özel bir tuvalet yapar. Ölülerin gölgelerini rahatsız etmemek için en temiz elbiseleriyle dans eder. Büyücünün tedbiri de sır saklamaktır (ketumiyettir) yani cinleri ve ruhları çağıracağı yeri ve bunun zamanını asla açığa vurmaz. Büyücü için daire ve sayılar da önemlidir. Süleyman mührü denilen beş köşeli yıldız bin bir özelliği bulunan daire ise kuvvetin ve direnmenin sembolü sayılır. Üçgen, Kare, Beşli ve altılı köşeli yıldızlar hep bu dairenin içine çizilir. Büyücü bu şeklin içine çağırdığı "negatif enerjiyle" birtakım sembolik işaretler çizer ve çevresine günün mevsimin saatin ifrit grubundan belli başlı cinlerin adını yazar. İfritleri ya da eskilerin habisi ervaha dedikleri kirli ruhları çağırırken büyücü eline bir kılıç alır yalvarır bagısal dairenin dört tarafına dört meşale yakar kendi ritüellerinde o an uzun abdest ve oruçlarla tütsülerle uğraştıktan sonra ilahilar söyleyerek bu dairenin içine girer doğrudan batıya giderek baş dönmesine tutulan büyücü kendinden geçinceye kadar dönmeye devam eder evrimeye tutulur. Bundan sonra ruh sorulara karşılık vermek üzere gelir.[2] 

Bu trans seansından sonra büyücü saatlerce kendine gelemez. Şuur kaybı ve şiddetli baş ağrısı meydana gelir. Buna trans-pain (trans ağrısı) adı verilir. 

 Ayrıca Kabbala'da, "güneş, ay ve yıldızın" erkek veya kadın cinsel organının üzerinde resmedilmesi, cinselliğin kendileri için ne denli önemli olduğunu sembolize eder. Ay aynı zamanda Şeytan'ın gözünü de (Evli Eye) ifade eden gizli bir işarettir. (A Dictionary Of Symbols, sf.319) Bu amaçla törenlerde kullanılan mason önlüklerinde ve localarda yer alan masonik tablolarda önemli bir yer tutmaktadır. 

Kabbala Ve Cinsi Sapıklık 

 Masonik felsefenin temelini oluşturan Kabbala'nın en önemli öğretilerinden biri de cinselliktir. Kabalist büyücü ve Mason üstadı azamı Donald Michael Kraig bu konuda oldukça açık bir şekilde ortaya koyan cümleler kullanmıştır. "Seks ve buna bağlı olarak seks büyüsü Kabbala'nın temel öğesidir." (Modorn Magick, sf.425). 

Kabbalist haham A. E. Waite ise serbest cinselliği Kabala'nın temel unsurlarından biri olarak açıklar ve Kabbala'yı var olan en büyük büyü ilmi olarak nitelendirir. 

 "Kabbala'daki en yüce ilim (Supreme Visdom) ‘Seksin Gizemi'nde saklıdır. Hayat Ağacı'nın (Sefirot) iki tarafının erkek ve dişiliği temsil etmesi hatta Tetragram'ın (Yud-heh-Vav-Heh) harflerinden oluşan Tanrının ismi Yehova erkek ve dışı harflerden oluştuğu anlaşıldığında, kişi Kabbala'nın tabiatında var olan cinselliği görebilir." (Holy Kabbalah sf.78). 

Bir büyücü için hiçbir ahlak kaidesinin geçerli olmamasıyla ilgili olarak Kabbalist Üstad-ı Azam Donald Mıchael Kraig "Modern Magic" (Modern Büyü) adlı kitabında şu satırlara yer vermiştir 

 Bir büyücü için ahlak yoktur. Bir büyücü olarak inanıyorum ki insan dilediği tür cinsel ilişkiye girmekte özgürdür. Düzgün, homoseksüel, bekar, grup halinde, ayinsel veya sado-mazoşist..." (Modern Magic,sf.421). 

 Localardaki bu ve benzeri ritüeller Kabbala'nın mitolojik efsanelerine dayanır. Bunlardan birinde Güneş Tanrı Osiris öldürülerek 14 parçaya ayrılır. Kız kardeşi İsis bunlardan 13'ünü bularak birleştirir ve kayıp 14. parça olan cinsel organ yerine çamurdan yenisini yapar. Bu durum (suni cinsel organ -obelisk) tarih boyunca sütun ve Dikili Taşlarla remzedilmiştir. Masonik kaynaklarda Güneş tanrı Osiris ile Hiram Usta'nın aynı kişi olduğu söylenir ve bu efsaneyi yaşatmak için çağlar boyunca Dikili Taşlar ve sütunlar Mason localarında temsili olarak yer alır. Masonlukta önemli bir yer tutan "Jakin" ve "Boaz" sütunları gerçekte erkek cinsel organını temsil eder.[3] 

Temelde Şeytan'ın öğretisi olan bütün çarpıklıkları sistem olarak kabul etmiş olan Masonluk, serbest cinselliği de diğer felsefelerle aynı doğrultuda telkin etmeye çalışmıştır. 

"Köpek için kemiğin, domuz için dışkının çekici bir tadı olmasaydı, onlar bu maddelerden karınlarını doyurmak isterler miydi? Rezilliklerin her çeşidinden ayrı bir tad alan güçlü kişileri ayıplamayınız."[4] 

Ve bu konuyla ilgili Meşrik-i Azam Cemil Sena Mason Dergisi'ndeki "Özgür Düşünceler" başlıklı yazısında şu ifadelere yer vermektedir, "Özgürlüğün engelleri şu birkaç sözde saklıdır: GÜNAH, AYIP, YAZIK, HARAM."[5] 


 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş