Uzaylı İstilası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Uzaylı İstilası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Aralık 2014 Perşembe

EVRİM YALANINA İNANMAYANLARA SON ÇARE UZAYLI YALANI





Bazı evrimci bilim adamları canlılığın kendi kendine oluşamayacağını gördüklerinden, yeni bazı senaryolar üreterek evrimden vazgeçmemek için çırpınmaya devam etmişlerdir.

Bu, aslında Darwinist büyünün evrimci bilim adamları üzerindeki en belirgin etkilerinden biridir. Evrimci bilim adamları; eğer bir iddia evrim teorisinin sıkıştığı bir noktaya mantıksız da olsa herhangi bir açıklama getiriyorsa, ona kolaylıkla inanabilirler. Ama Yaratılışı ispatlayan en kesin ve en açık delilleri dahi kesinlikle ve büyük bir kararlılıkla reddederler. Bu etki, gerçek bir büyüden farksızdır.

Bu büyünün bir insan üzerinde ne kadar zararlı etkilerinin olabileceğini daha iyi görebilmek açısından şöyle bir örnek verelim: Francis Crick, 1950'li yıllarda DNA'nın yapısını keşfeden iki bilim adamından biridir. Bu, şüphesiz bilim tarihi için çok önemli bir buluştur; çok uzun araştırmalar, büyük bir bilgi birikimi ve yetenek gerektirmektedir. Nitekim bu bilim adamı yaptığı araştırmalardan dolayı Nobel Ödülü de kazanmıştır.

Francis Crick, hücre ile ilgili çalışmaları sırasında hücrenin yapısına, içindeki çarpıcı tasarıma hayran kalmıştır. Nitekim koyu bir evrimci olmasına rağmen, DNA'nın mucizevi yapısına şahit olduktan sonra yazdığı eserinde bilimsel bir gerçeği şöyle ifade etmiştir:

Bugün sahip olduğumuz bilgiler ışığında, dürüst bir adamın yapabileceği tek yorum hayatın bir mucize eseri olarak ortaya çıktığıdır.

Evrime ve dolayısıyla hayatın tesadüfler sonucu oluştuğuna inanan Crick, hücredeki detayları görünce, yukarıdaki sözleri söylemiş ve hücrenin varoluşunu tesadüflerle açıklamanın mümkün olmadığını, bunun ancak bir mucize olabileceğini belirtmiştir. Oysa evrimciler, tesadüf dışında bir açıklamaya inanmazlar, çünkü bu onların Allah'ın varlığını kabul etmelerini gerektirir. Ama hücredeki mükemmelliği ve kusursuzluğu yakından görmek Crick'i o kadar etkilemiştir ki, ideolojisine ters olmasına rağmen bunu itiraf etmek zorunda kalmıştır.

Ancak Crick, Allah'ın varlığını kabul edemeyeceğini, bu nedenle üstün bir akıl gerektiren ve tesadüflerle açıklanamayan bu sürecin "uzaylılar" tarafından yaratıldığını iddia etmiştir. Crick'e göre uzaylılar dünyaya ilk DNA'yı getirerek hayatı başlatmışlardır!

Darwinizmin karanlık büyüsü Francis Crick'i o kadar etkilemiştir ki; Crick Allah'ın varlığını kabul etmektense uzaylıların dünyaya getirdiği ilk DNA ile hayatın başladığına inanmayı tercih etmiştir.

Aslında bu garip iddia, ilk olarak 1908 yılında İsveçli kimyacı Svante Arrhenius tarafından ortaya atılmıştı ve Arrhenius, hayatın tohumlarının başka bir gezegenden radyasyonun yarattığı basınç yoluyla dünyaya gelmiş olabileceğini söylemişti. Bu iddia bilimsel bulunmamasına ve pek itibar görmemesine rağmen, Francis Crick tarafından çok inandırıcı bulundu. Crick, 1981 yılında yayınladığı Life Itself (Yaşamın Temeli) isimli kitabında, başka bir güneş sisteminde yaşayan canlıların, diğer hayat olmayan gezegenlerde de hayatı başlatmak için canlılık için gereken tohumları bu gezegenlere bıraktıklarını ve onların bu "yardımseverlikleri" sayesinde dünyada hayatın başladığını söylemiştir.

Dikkat edilirse, evrimcilerin hayatın kökenine karşı "açıklama" olarak öne sürdükleri bu iddia aslında hiçbir şey açıklamamaktadır. Çünkü "İlk canlılık nasıl ortaya çıktı?" sorusu, bu senaryo içinde de cevapsızdır. Crick gibi evrimciler "Canlılığı kim oluşturdu?" sorusuna "uzaylılar" diye cevap vererek, "O halde uzaylılar nasıl ortaya çıktı" sorusuna yol açmış olurlar. Bu soru evrimci mantıkla hiçbir şekilde çözülemez. Sorunun tek cevabı, tüm hayatı yaratan, ancak kendisi yaratılmamış olan ve sonsuzdan beri var olan tek bir Yaratıcı'nın varlığını kabul etmektir. Yani tek gerçek cevap, canlılığın Allah tarafından yaratıldığı cevabıdır.

Francis Crick gibi ünlü bilim adamlarının sadece bilim kurgu filmlerinde rastlayacağımız türden bir "uzaylılar" hikayesine nasıl inanabildiğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Crick'in bu saçma iddiası bile, diğer bir evrimci tezin yanında son derece "tutarlı" kalmaktadır. Bu iddiaya göre, 3.7 milyon yıl önce dünya üzerinde ortaya çıkan ilk canlı hücre, bazı biyoloji mühendisleri tarafından üretilmiştir!

Peki ama nasıl? İşte bu soruya verilen cevap, çok ilginç bir cevaptır. Bu tezi savunan evrimciler, ilk hücrenin, bir uzay gemisine atlayıp zamanda yolculuk yapan geleceğin insanları tarafından tasarlandığını savunmaktadırlar. Michael J. Behe. Darwin's Black Box. s. 249

Bunun çok açık bir mantıksal çelişki olduğunu görmek için fazla zeki olmaya gerek yoktur elbette. Çünkü kendi atalarını "üretecek" olan bir insan neslinin nasıl ortaya çıkacağı sorusunun bir cevabı yoktur. Öne sürülen bu tezin saçmalığı o kadar açıktır ki, insan bunun evrimciler tarafından nasıl olup da dile getirilebildiğine şaşmaktadır. Ama, çaresizlikten olacak, Batı'nın en "saygın" bilim dergilerinden biri olan Scientific American, Mart 1994 sayısında bu tezden söz ederken şu satırları yazmaktan çekinmemiştir:

Mantıksal bir çelişki olmaktan uzak bir biçimde... bir türün kendi eski yaşamının köklerine yapacağı bir geri-dönüşün teorik mümkünlüğü, temel fizik prensiplerinin kaçınılmaz bir sonucudur. Michael J. Behe. Darwin's Black Box. s. 249

Materyalist inanışa sahip insanların içine düştükleri çelişkiler onlar için kaçınılmazdır. Çünkü bu insanlar, açıkça gördükleri halde gerçeği gizlemeye çalışmaktadırlar. Allah, materyalist inanışa sahip olan insanların içine düştükleri bu durumu şöyle açıklamaktadır:

Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış' göğe andolsun; siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) içindesiniz. Ondan çevrilen çevrilir, kahrolsun, o 'zan ve tahminle yalan söyleyenler'; ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler. (Zariyat Suresi, 7-11) 

 
Alıntıdır..


 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

22 Mayıs 2014 Perşembe

Fema Toplama Kampları ve Gerçek Nedenleri


Fema Toplama Kampları


eyalling-fema-toplama-kampı


 Mübarekler.. ABD'nin gizli hükümeti olan ve Başkan Obama'nın bile sözünün geçmediği FEMA, son günlerde Amerika'nın bir çok eyaletlerinde toplama kampları kuruyor...
<img src="Resim Url" alt="fema" />



<img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEim4LK5OFMVv9aIvIL2OoQLsH-s5190d2vyzgclZd49WtzQWDqLby-uMZuaiz7NH0mUpbTTHHkuQOInm2yRlKeSkQ-40pFwbbQnpl2ePeSK3gsG80WCchMfgx6qyP0mUtWxvXr9u6M0Br6u/s1600/fema.jpg" alt="fema" />

  Birçok insan ki buna Amerikan vatandaşlarının çoğunluğu da dahildir, ABD’de gizli bir hükümetin olduğunu ve bunun gerektiğinde Başkan’ı aşıp kararlar alma yetkisi bulunduğunu bilmez. Bu hükümetin adı kısaca FEMA olarak bilinir. (Açılmış hali Federal Emergency Management Agency’dir bunun) Başkanlık direktifi ile kurulan bu hükümet aslında bir felaket olması ve merkezi hükümetin çökmesi durumunda Amerika’da yönetimi devralmak için kurulmuştur. Son günlerde bu gizli kurumun Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde toplama kampları kurdurduğu ve bunların şimdilik boş bekletildiği ortaya çıkarıldı. Bunun ortaya çıkmasıyla birçok insan ‘bu toplama kampları ne ve kimler için kuruldu, Amerika neye hazırlanıyor’ sorusunun peşine düştü...

  FEMA istediği takdirde insanları sorgusuz sualsiz tutuklama ve süresiz gözaltında tutmak gibi yetkileri de almış bulunuyor. (Bu yetkiler Executive Order denilen numarası 10990’dan 11931’e kadar giden direktiflerle verilmiş durumda)
 
  Ben de dahil birçok insanı korkutan bu gelişme ‘acaba Amerika bir büyük felakete mi hazırlanmaktadır’ sorusunu sorduruyor. Örneğin; Alaska’da kurulan toplama kampının 2 milyon kişiyi tutacak kadar büyük olduğu biliniyor. Acaba bu büyük felaketin ne olacağı düşünülüyor; bir doğal felaket mi bekleniyor yoksa bir nükleer savaş hazırlığı mı var veya Amerikan ekonomisinde ani bir çöküşle büyük şehirlerde sistemin tamamen çökeceği mi düşünülüyor. Bu tür planlamaları yapabilen insanların ne tür beklentilerde olduğunu tam bilmek mümkün değil tabii ki ama bilebileceğimiz tek şey, önümüzdeki yıllarda dünyamızın pek de sevimli bir yer olmayacağıdır galiba. Amerika’da gizli dünyalarda çalışan bazı insanlar toplumdaki düzeni sağlamak için yönetimi Başkan’ın elinden tamamen alıp insanları kitlesel halde tutuklayıp zorla çalıştırmayı (Executive Order No.11000) aktif biçimde planlıyor. Bu toplama kampları Haliburton şirketine ihale edilmiş ve onlar işlerini çoktan tamamlamışlar. Bu çok gizli birim Washington’daki FEMA binasının beşinci katında yer alıyormuş. Demir kapılar arkasında çalışılan birime sadece gömleklerinin üzerinde Kızılhaç ve yakalarında ise çarmıh işareti taşıyanlar alınıyormuş...

  ABD çapında 800 toplama kampı/cezaevi hazırlandı. Hepsi mahkum kabul etmeye hazır ama şu an hepsi boş. FEMA tarafından yönetilecek bu kampların bir çoğu binlerce insanı barındıracak nitelikte. En büyükleri de Alaska da. Alabama, Arkansas, California, Colarado, Georgia, Hawai, Illinois, Indiana, Luisiana, Mississippi, Nevada, Oregon, Texas, Washington ve daha bir çok eyalette hazırlanan kamplar, yüz binlerce insanı barındıracak nitelikte. Halliburton'ın yan kuruluşu Kellogg, Brown and Root, siyasi muhalifler için toplama kampı yapmak üzere İçişleri Bakanlığı'ndan 385 milyon dolarlık ihale aldı. ( tabi resmi rakamlara göre) 

FEMA'da gizli bir kıyamet günü için harcama yapar, Sadece 1982-1991 yılları arasında,bütçesinin %78ini (2.9 milyar dolar) gizli kıyamet programlarına ayırmıştır.


Peki Neden? Asıl Amaç Nedir?

  4 Kırmızı Ay Tutulması Tarihlerinden sonra gerçekleşmesini beklediğimiz Sahte Uzaylı İstilası sırasında insanları FEMA kamplarına toplayarak, insan nüfusunu İlluminati'nin 10 kuralında bahsettiği gibi 500 milyonun altına düşürecekler.


 Uzaylı Diye Birşey Yoktur

 'Uzaylı palavrası'', "İblis'in Kadim Planı"nda yer alan, insanları kandırmak ve Dünya'yı ele geçirmek için kullandığı ''taktik yalanlar''dan birisidir. Şu ana kadar yaptığımız yorum ve analizlerle çok açık bir şekilde ortaya koyduğumuz gibi; ''uzaylı edebiyatı'' büyük bir yalandır. Şeytanlar, bugün olduğu kadar, geçmişte de birçok farklı formlara girerek insanlarla iletişim kurmuşlardır.

Uzaylı yalanı sadece Holly wood yapımlarıyla insan zihnine karıştırılmış sahte bir saplantıdır. Bu gün eğer kerşınıda bir uzylı görseniz dahi buna inanmamanız gerekir çünkü onlar şekil değiştirmiş cinlerdir. Tıpkı eski Antik maya, Mısır, Sümer,Yunan ve Roma tanrısı olarak bildiğimiz varlıkların aslında şekil değiştirmiş cinlerin olduğunu bildiğimiz gibi. Bknz..>>>İlluminati ve Paganizm


 Sahte Uzaylı İstilası ve Empire State Binasının Çöküşü



  Amerika’nın dünyayı tamamen kontrol altına alması için atacağı son adımın kendi tasarladığı ufolarla sahte uzaylı istilası gerçekleştirmektir. Bu kartların ilkinde uzaylılar tarafından kaçırma vakası görüyoruz. İkincisinde de “Foreign Aid (Yabancı Bağış)” isimli bir kart var. Bu da uzayda bulunacak bir kaynak olabilir. Esas önemli olan 3. kart. Ufolar açık bir şekilde empire state binasına saldırmakta. 95 yılında bu kartları alıp inceleyen biri nasıl 11 eylül 2001 sabahı şok geçirdiyse biz de bir sabah uyandığımızda empire state binasının çöküşünü gördüğümüzde şok geçireceğiz.




Depremlerin ve Sel Felaketleri'nin Artması

Özelliklede Bodrum çevresinde hergün neredeyse en az 20 defa küçük çapta depremler oluyor. Bu sene bir çok uzmana göre "Deprem Yılı" olacakmış. Ama biz oluşan depremlerin çoğunda H.A.A.R.P.'ın etkisinin olduğunu biliyoruz, çünkü hergün kuzey anadolu fay hattının üzerinden CHEMTRAIL SPREY yüklü uçaklar uçuyor..


CHEMTRAIL SPREY yüklü uçaklar tamda fay hattının üzerinden uçuyor.


Örneğin;
  Bosna Hersek'teki Büyük Sel Felaketi'nin nedeni, şüphesiz Chemtrail Spreyler ve HAARP'tir.
Soma Faciası da Reyhanlı Olayı gibi olaylar zincirini başlatan işaret fişeğidir. Müslüman ülkelere savaş başlatılmıştır. Bosna Hersek'teki sel felaketinin de bu sıralarda görülüyor olması tesadüf değildir.
Yüzlerce ölü ve yaralı var, binlerce kişi evsiz kaldı, birçok kasaba ve şehirde su, yiyecek ve elektrik yok.





Uçaklardan Salınan Dumanın Chemtrail Sprey  Olduğunun Kanıtları












  Gördüğünüz gibi uçakların içlerinde kimyasal maddeler taşıyan varillerle dolu. Uçakların arkalarında saldıkları gazlarda bahsettiğimiz zehirli gazlardır. 

  Tek amaç tüm insanlığın esir düşürülmesidir. Depremler, selfelaketleri, hortumlar, sahte kar yağışları, havanın sıcaklığı vs..  Sahte Ufo saldırısı yakında gerçekleşecektir, ve duyduğum kadarıyla ( tam olarak emin değilim ) Chemtrail Spreyler'in içlerinde insanları bi nevi "Zombileştirecek" bir maddenin olduğu da söyleniyor, tabi yeterince araştırmak lazım. Fema kamplarına toplanan insanlarında orada öldürüleceklerini düşünüyoruz. Yani Anlayacağınız heryerden bize saldırıyorlar, tedbiri elden bırakmamalı ve herzaman dikkatli olmalı, Ahir zamanda koyun gibi cahil ve saf olacağı hadislerle söylenen Ümmeti Muhammedin bugün gerçekten bu halde olduğunu görüyor ve onları uyarmalıyız. İlluminati, Masonlar, Tapınak Şovalyeleri, Sion Tarikatı, Gül-Haç Kardeşliği, Kurukafa ve Kemikler Cemiyeti, Siyonizm, Satanizm ve Ku Klux Klan (KKK) gibi gizli örgütleri deşifre edip; Tüm Müslüman kardeşlerimize ulaşmaya çaılışalım inşallah..

Allaha emanet olun..


 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş