Çoğunlukla komplo teorileri paylaştığım, aynı zamanda bilgilendirici yayınlar yapıp, toplumsal olaylara da değindiğim bloguma; Hoş Geldiniz..
Freemasonry etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Freemasonry etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Şubat 2014 Cumartesi
Masonluğun Dereceleri ve Anlamları
Geleneksel dünya düzenli Masonluğu Büyük Locaları, Çırak, Kalfa ve Üstat olmak üzere Masonluğun üç remzi derecesinde çalışırlar. Üstat derecesi, Masonluğun en üst derecesi olarak kabul görür ve Localar da Üstat derecesinin üzerinde herhangi bir derece ne konuşulur ne de bulunur.
Genel olarak 33 dereceli bir sistemin çeşitli tarikat ve cemiyetlere bağlı kimseleri aynı localarda çalıştırmak amacı ile Elias Ashmole'nin düşündüğü kabul edilir. Ashmole, bu sistem içinde, insan düşüncesinin çeşitli dereceleriyle ilgili bilgileri bir gelişim içinde anlatmak, uygulamak amacını gütmüştür. Fakat 33 dereceli sistemi Ashmole'den önce Fransız Masonlarının düşündüğü ve Dante'nin, düşüncelerinden yararlanarak hazırladığı da Jean Palou gibi bazı masonluk tarihini inceleyenler tarafından ileri sürülmektedir. Derecenin bulucusu kim olursa olsun, gerçek olan bugün için 33 derecenin geniş ölçüde kabul edilmiş olması ve belirli görüşleri ve öğretilere işaret etmesidir. Yalnız Ashmole'nin önerdiği 33 derecenin gruplandırılması ile şimdiki gruplandırma arasında fark vardır. Ashmole, 33 dereceyi dört gruba ayırmıştır. Birinci grup 1-3.dereceleri içerir. Operatif Masonluğun çırak-kalfa-usta derecelerine gelmektedir,ikinci grup,15 dereceli olacaktır ve geçmişe ait bütün ananeler parça parça açıklanacaktır. Esası Rose-Croixlardan alınmıştır. Üçüncü grup 13 derecelidir ve Templiyer Şövalyelerinin geleneklerini yansıtmaktadır. Sonuncusu dördüncü grup, Simyagerlerden alınmıştır ve bütün derecelerin sentezini belirtmektedir. Ashmole'nin bu ayrımına karşılık, şimdiki 33 derece 7 kısma ayrılmaktadır.
Türkiye'deki Mason Localarının da kabul ettiği İskoç Ritüeli'ne göre masonluk 33 derece üzerine düzenlenmiş bulunmaktadır. Her derece belirli bir öğretinin temelini oluşturmaktadır ve kendine özgü sembolleri, kutsal kelimeleri, ritüeli ve ikaf töreni vardır.
Masonlukta 33 derece her zaman kabul edilmiş değildir. Eski Operatif masonlar, yalnız çıraklık ve kalfalık arkadaşlık sınıflarını kabul etmişlerdir. Ustalık ise bir derece olmayıp, yalnızca bir yöneticiliktir. Bu yöneticilik, likayat ve ehliyet esaslarına dayanmıştır. Masonluğun fikri çalışmalar durumunu almasından, Londra Büyük Mahfilinin kuruluşundan sonra da, iki derece kabul edilmiştir. Buna karşılık Ramsay'ın reformcu davranışları ve mükemmel üstatlar mahfili kurmak isteği, dördüncü dereceyi ortaya çıkartmıştır. Bu arada, masonluğun yalnız Hıristiyanlık etkisinde kalmadığını göstermek için, o çağda (XVII. yy.) var olan bütün dini ve fikri temayülleri masonluk içinde temsil ettirme endişesi, birdenbire dereceleri 91'e kadar çıkartmıştır. 1758 yılında, II.Frederick (1712-1786), 33'lüler Süprem Konseyi kurmayı ve İskoç ritinin muntazam bir dereceler sistemine kavuşmasını istedi. Sonunda, 1800 yılında, ilk defa bir 33'ler konseyi Charleston'da kuruldu. Bu konseyden yetki alan masonlar, 1804 yılında Fransa'da, 1805'de İtalya'da, 1813 yılında Kuzey Amerika'da, 1817'de Belçika'da, 1824'te de İrlanda'da, 1829'de İskoçya'da ve 1861'de Türkiye'de, 33'ler konseyi kurmuş ve 33 derece hemen hemen ortak bir derece sistemi olmuştur. Buna rağmen günümüzde, yalnız dört dereceyi uygulayan bazı Alman Ritleri vardır.
Farklı bir dernek hüviyeti altında ve farklı bir yerde toplantılarını gerçekleştiren, 3. derecesinin üzerindeki dereceler için rit adı verilen Masonik yollar ve öğretiler izlenir. Bu ritlere katılmak veya katılmamak Üstat derecesine sahip Masonların kendi isteklerine kalmış bir seçimdir, zorunlu veya yapılması gereken bir yükümlülük değildir. Bu derecelerin çalışmaları, Masonluğun ilk üç derecesinde verilen öğretilerin gizlerine ve sırlarına daha vakıf olabilmek için yapılan araştırmaların yanı sıra yüksek felsefi ve spiritüel çalışmaları da içinde barındırır.
Ülkemizde de takip edilen 33 dereceli İskoç Riti dünya üzerinde en fazla üyeye sahip olan ve bu yönüyle en fazla tercih edilen felsefi dereceler ritidir. Onu, özellikle ABD'de geniş bir kesimce benimsenen York Riti takip etmektedir.
Dünya üzerinde var olan çeşitli ritler içerisinde 99 dereceli Memfis-Misraim Riti gibi yoğun bir çalışma gerçekleştirenleri var olduğu gibi, tek dereceden oluşan bazı ritler de vardır.
Herhangi bir ritte, dördüncü derece ve yukarısına devam edebilmek için Büyük Loca'ya bağlı olarak çalışan düzenli bir Locada Üstat derecesine sahip olmuş olmanın yanı sıra, bu ana Loca ile ilişkilerinin herhangi bir dönemde düzensiz olmaması ve yükümlülüklerinin aksatılmadan yerine getirilmesi gerekir. Kendi Locasında düzensiz ilan edilen bir üyenin, yüksek derecelerdeki üyeliği de otomatik olarak düşer.Ayrıca bu localarda sadece erkekler ve akraba olmayanlar bulunmaktadır.[1]
En üstünde mason simgesi bulunan İnsan Hakları Beyannamesi Geleneksel dünya düzenli Masonluğu Büyük Locaları, Çırak, Kalfa ve Üstat olmak üzere Masonluğun üç remzi derecesinde çalışırlar. Üstat derecesi, Masonluğun en üst derecesi olarak kabul görür ve Localar da Üstat derecesinin üzerinde herhangi bir derece ne konuşulur ne de bulunur. (Gizili tululan 34. Mason Derecesi de bulunuyor.)
Masonluktaki Dereceler
1. Derece: Çırak.
2. Derece: Kalfa.
3. Derece: Usta.
4. Derece: Ketum Üstat.
5. Derece: Mükemmel Üstat.
6. Derece: Sır Kâtibi.
7. Derece: Nazır
8. Derece: Bina Emîri
9. Derece: Dokuzlar'ın Seçilmiş Üstâdı
10. Derece: Onbeşler'in Seçilmiş Üstâdı
11. Derece: Yüce Seçilmiş Şövalye
12. Derece: Üstat Mimar
13. Derece: Solomon Krallığının Şövalyesi
14. Derece: Yüce üstâd (Kutsal Kubbe Büyük Seçilmişi)
15. Derece: Doğu Şövalyesi (Kılıç Şövalyesi)
16. Derece: Kudüs Prensi
17. Derece: Doğu ve Batı Şövalyesi
18. Derece: Salipverdi şövalyesi (Güllü Haç Şövalyesi)
19. Derece: Büyük Pontif (Yüce İskoçyalı)
20. Derece: Düzenli Locaların Büyük Saygıdeğer Üstâdı
21. Derece: Prusya Şövalyesi
22. Derece: Lübnan Prensi (Kral Baltası)
23. Derece: Sır Sandığı Başkanı
24. Derece: Sır Sandığı Prensi
25. Derece: Tunç Yılan şövalyesi
26. Derece: İskoçyalı Papaz (İnayet Prensi)
27. Derece: Kudüs Tapınağı'nın Hakim Amiri
28. Derece: Güneş Şövalyesi
29. Derece: Saint Ande Büyük İskoçyalısı
30. Derece: Seçilmiş Büyük Kadoş şövalyesi
31. Derece: Büyük Müfettiş Kumandan
32. Derece: Kutsal Sir Yüce Prensi
33. Derece: Hâkim Büyük Genel Müfettiş [3]
Masonluk Derecelerinde Açılan Sırlar
Masonluk, dünyanın dört bir yanında farklı uygulanır. Dereceleri dâhi farklıdır. Kimisi Katolikliğe, kimisi Protestanlığa, Kimisi ise Yahudiliğe daha yakındır. Fakat hepsi de Yahudi Kabala inancından, Hermetizm'den, Putperestlikten ve Karmatîlik, Haşhaşîlik gibi "kült" Mezheplerden etkilenmişlerdir.
Türkiye'deki Mason Grupları 33 Dereceli İskoç Riti Uygular. Bunun 1-3. dereceleri "çırak", "kalfa", "usta" diye bilinen kısmıdır. Temel kurallar ve idealler öğretilir. "Operatif Masonluk" diye bilinir.
Daha üst derecelere "Felsefî Masonluk" denir. Bunun da 4-14. derecelerinde meşhûr Hiram (usta) felsefesi işlenir. Daha çok Yahudi inançları hâkimdir... Bu devre, "tekemmül" seviyesi olarak bilinir.
15-18. dereceler, bir ara mertebedir. Daha genel bilgiler verilir. Bu dereceler, "şapitr" diye adlandırılır.
18-30. derecelerde ise "üst felsefe" işlenir. Bu devrede sâlik, bütün dinî inançlarından arındırılmaya çalışılır. Bu dereceler, "aropaj" seviyesidir.
31-33. dereceler, öyle her babayiğidin ulaşabildiği mertebeler değildir. İdârî mertebelerdir... Girebilenler, çeşitli kurullarda, yönetim kademelerinde görev alırlar. Buradakiler, artık gerçek (!) "üstât" kabul edilir.[3]
Masonluk Derecelerinde Kalma Süreleri ve Terfî Mekanizması
Masonluğa “tekris edilerek” alınan bir kimse, “Remzî” ve “felsefî” dereceler içinde yükselerek masonluğun en üst seviyesine (33. derece ve “ötesi...”) çıkabilir.
Bahsettiğimiz gibi, yükseliş, ancak bu iki şekil içinde safha safha gerçekleşebilir.
Bunlardan ilkinde (remzi dereceler) yükselme, derece grupları içinde, ikincisindeyse (felsefî dereceler) grup yükselmesi şeklinde gerçekleşir.
"Çırak” olarak masonluğu alınan birisi, sırasıyla “Kalfa”lığa ve sonra da “Usta-Üstad”lığa yükselir ki, buna Operatif-Amelî masonluktan kalma tabirle, “Nafak artırımı” ismi verilir.
Remzî derecelerden felsefî derecelerin 4.'e geçebilmek için, (Tekemmül-gelişim Localarına girebilmek için) adayın en az iki yıldan beri “Usta-Üstad” ve “Mavi Loca”nın faal bir azası olması gerekmektedir.
18. dereceden 19. dereceye; yani "Gül-Haç Şövalyeliğinden “Yüce İskoçyalı” derecesine yükselişte Mason olan kişi, grup değiştirmiş olur.
Bir dereceden bir başka dereceye geçebilmek için belli bir süreyi geçirme ve Locasının toplantılarına (ki, en az yarısıdır) katılmış olmak en lüzumlu şarttır.
Derece yükseltmeleri, o dereceyi ilgilendiren felsefî meseleyi temsîlen ve "İkâf” ismi verilen bir tören-ritüel/ayin ile yapılır.
"Türkiye Büyük Locası Tüzüğü”nün 102-109. maddelerine göre; “Çırak”lık mevzusunda masonik bilgileri eksiksiz edinmiş ve “Tekris”inden bir-1 sene geçmiş ve Locası’na devamlı gitmiş ve en az on-10 celsesinde hazır bulunmuş Çırak Birader’in “nafakası arttırılır”, “Kalfa”lığa çıkarılır.
2. Dereceye yükseliş: “Kalfa” olmuş Birader, kendi derecesinin bilgilerini öğrenmiş, Çırak’lığından başlayarak on-10 Çırak içtimaiyle, başka Localar dahil en az üç-3 Kalfa toplantısına katılmış ve “Hazine”ye borçsuz ve en az bir-1 senelik bekleme müddetini doldurmuşsa, “Usta-Üstad” derecesine yükseltilir.
Bu "Tüzük"e göre; "Çırak”lıkta en az 1 yıl, “Kalfa” derecesinde, yine en az 1 yıl ve 3. Derece yani “Usta-Üstad”lıkta da en az iki-2 sene geçmeden yükselmek mümkün değildir.
Bir masonun derece yükseltilmesi, "envârın mütalaası ve Üstad-ı Muhterem’in teklifi” ile olabilir ki, “envar”dan kasıt, (bu 2. dereceye yükselmek içindir.) Loca’daki diğer Biraderlerin, yükseltilecek mason için serdedeceği fikirlerdir.
Müspet karar çıkarsa, mason, kesin karar verilmesi için “İkinci derece hücresi”ne “itilir.”
"Kalfa"lıktan “Üstad”lığa yükseliş de böyle olmakla beraber, kararda Çıraklar bulunamaz.
Karar müsbet çıkarsa, bu sefer de “Orta hücre”ye “itilenir”. Mütaalar görüşülürken, “Kalfa”, Loca’dan çıkarılır.
"Tüzük"e göre; Yüksek Şura-Suprem Konsey tarafından tanınmış bir Rit’e mensup her “Usta-Üstad”, mason. 4. dereceye yükseltilebilir.
1. dereceden 33. dereceye yükselmek için 7-yedi sene gerekmekte olduğu zannedilmektedir.
Bu rakam, kesin değildir elbette; ama aşağı yukarı bu kadar sene içinde 33. dereceye yükselme gerçekleştirilir.
Bunun yanında; “Tüzük”e göre, istenilen şartları havi bir “Çırak”, lüzûmu halinde Loca kararıyla bekleme süreleri kısaltılarak iki (veya daha fazla) derece birden yükseltilebilir.
Masonlara göre bu istisna, "yurtdışına gidecek veya bir yıldan fazla orada kalacak olanlar” için geçerli ise de, çok tesirli birinin, “tekris” işleminden sonra, bu bekleme sürelerine takılmadan çok daha yüksek derecelere çıktığı bilinmektedir.
Masonik kurallar, "Tüzük"te yazıldığı gibi olabilir belki; ama “şartlar”, bambaşka neticeleri tahakkuk ettirebilir.
Tıpkı, Türkiye Masonlarının, 5, 6, 7 , 10, 11, 12, 13, 16, 17, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 26,ve 28 Derecelerdeki “Sırları” bilemeyip. öğretemedikleri gibi, inandıkları Masonluğun DAHA ÜST TEŞEKKÜL VE ÜSTATLARI, “bizim”(!) masonlara da bunlardaki “sırları” öğretmiyor, derece atlatıyor ve güyâ “Üstâd-ı âzâm” yapıyor olmaları gibi!.. [4]
Bu insanlar, dünyayı mahvetmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Deccal ve onun yandaşları hergün daha da güçleniyor. Ve biz müslümanlar onların zulümlerini ve her türlü kötülüklerini, malesef sadece izliyoruz. Bundan kurtulmanın tek yolu İSLAM dır. Allaha emanet olun...
Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım >>> Eyüp Ertaş
10 Kasım 2013 Pazar
İlluminati - Yeni Dünya Düzeni (New World Order)
İlluminati örgütüne üye olabilmek için mason olmak zorunluğu yoktu, zira Weishaupt ve Von Knigge'nin oluşturdukları sistemde, 4., 5. ve 6. dereceler zaten simgesel Masonluğun ilk üç derecesini içermekteydi.
Von Knigge on dereceden oluşan bir sistem oluşturduklarını belirtmiştir ancak, son iki dereceye, küçük ve büyük gizemler derecelerine ulaşan hiçbir üye olmamamıştır.
Açıkça politika yapan ve kraliyet karşıtı olan İlluminati örgütü, Mavi Dereceleri tamamlayan masonlara, yüksek derecelere ulaşma olanağı tanımaktaydı. İlluminati örgütünün gizli Büyük Üstadı "Eski Üstün İskoç" unvanına sahipti.
William Bramley, The Gods od Eden
Alt derecelerdeki üyeler, örgütün nasıl yönetildiği ve dünyayı ne yolla özgürleştirecekleri konularında tamamen bilgisizdiler. Yükseldikçe, örgüte hizmet etmek için, mali ve siyasigüç kazanmak ve elde edilen bu gücü örgütün emrine vermek gereği ortaya çıkıyordu.
Üyelerin gayretli bir mason olmaları ve Masonluğun mali kaynaklarını da kontrol altına almaları isteniyordu. Ancak, onuncu dereceye ulaşan ve "rahip" unvanını kazanan üyelere bir takım kesin bilgiler verilmekteydi.
Bu bilgiler arasında, İlluminati örgütünün tüm dünyadaki kralları ve din adamlarını yok etmek istediği ve ancak böylelikle insanların zihinlerinden milliyet düşüncesinin silinebileceği aktarılıyordu. Bu amaçlara ulaşmanın yolu ise basın, eğitim ve hükümette yüksek mevkileri ele geçirmekti.
Üst dereceler, örgütü kuran ve geliştiren materyalist kişilerin asıl amaçlarının dinsel inançları yok etmek olduğunu açıkça ortaya çıkarmaktaydı. Üyelere, Tanrı ve dinsel inançların insanlarca uyduruldukları ve gerçekte değersiz oldukları öğretiliyordu.
Sonuçta örgüt içinde en üst dereceye (kral derecesi) ulaşan üye, kendini bir krala eşit buluyor, tüm insanların bu dereceye yükselebileceklerini ve bu nedenle de insanları yönetmek için krallara gerek duyulmasının bir safsata olduğu sonucuna varıyordu.
Arkon Daraul, Secret Societies
Bavyera'da başlarına gelenlerden sonra, İlluminati örgütü, değişik isimlerde etkinlik göstererek yer altına çekildi. "Fransız Devrim Klübü" bu durumun bir örneğidir. Bu örgüte radikallerin hızla katılması sonucunda daha geniş bir toplantı salonuna gerek duyuldu ve "Jacobin Birliği" salonu kiralandı. Artık, örgüt "Jacobin Klübü" olarak bilinecektir.
Gizli toplantılar düzenleyen Jacobin Klübü hızla gelişti ve sayıları 1300'e ulaşan üyeleri arasına Fransa'nın en iyi eğitim görmüş ve en etkin kişileri katıldı. Jacobin'lerin ülküsü, tüm kurumları ve krallığı ortadan kaldırarak, adına "Yeni Dünya Düzeni" ya da "Evrensel Cumhuriyet" dedikleri bir düzen kurmaktı."
Ünlü büyücü ve okült uzmanı Cagliostro, 1783 yılında İlluminati'lere katılmıştı. Yıllar sonra, kendi katılma törenini katolik rahiplere anlattığında, törenin Frankfurt yakınlarında bir yeraltı sığınağında yapıldığını söyledi.
William T. Still, New World Order
İçi evrak dolu demir bir sandık açıldı. Töreni yöneten kişi sandıktan el yazması bir kitap aldı ve ilk sayfasını okudu: "Bizler, Tampliyeler'in Büyük Üstadları..." sözlerini kanla yazılmış bir and izliyordu. Söz konusu bu kitap "İlluminizm"in aslında tüm monarşilere ve kiliseye karşı bir nifak olduğunu, ilk saldırının Fransa tahtına yöneleceğini ve Fransa'da krallığın çökertilmesinden sonra sıranın Roma'ya geleceğini belirtmekteydi."
Gerçekten de, 1789 yılı Mart ayında, Fransa Büyük Doğusu'na bağlı 266 locanın tümü İlluminati denetimi altına girmişti bile. Aslında masonların hepsi kendilerini gizlice yöneten bu örgütün farkında değildi; yalnızca pek az sayıda mason bu sırrı bilmekteydi...Ertesi ay ihtilâl başladı.
Nesta H. Webster, Secret Societies and Subversive Movements
Cagliostro bir Tampliye ajanıydı. Yazdığı bir mektupta, Londra'daki masonlara "ezelî mabed"in yeniden yapımına başlama zamanının geldiğini bildirmişti. Cagliostro, Masonluğa "Memphis ve Misraim" adı altında yeni bir rit getirmiş ve böylece İsis'e gizemli tapınma törenlerini canlandırmaya kalkışmıştı.
Cagliostro'nun armasında bulunan LPD harfleri "Lilia Pedibus Destrue" (Zambağın Ayakları Altındaki Tehdit) sözlerini ifade etmekteydi (bilindiği gibi zambak Fransa Krallığının simgesidir). Ayrıca, Cagliostro'ya ait 16. yüz yıldan kalma bir madalyonun üzerinde bir zambak demetini kesen bir kılıç kabartması ve bunun altında "Talem Dabit Ultio Messem" (Böyle bir Hasat Öç Alır) sözleri kazılıdır.
General Albert Pike, Morals and Dogma
1797-1798 Yılları arasında üç cilt halinde yayınlanan "Mémoires Pour Servir l'Histoire du Jacobinisme" (Jakoben Tarihine Hizmet için Anılar) adlı eserinde, bir cizvit olan Barruel, tüm kötülüklerin Mani ve Manicilik'ten türediğini yazar ve tarih boyunca süren gizli bir komplonun varolduğunu savunur.
Edward Burman, The Assassins - Holy Killers of Islam
Barruel ile birlikte "Le Tombeau de Jacques de Molay" (Jacques de Molay'ın Mezarı) adlı bir kitabın yazarı olan Cadet de Gassincourt'un düşünceleri sürekli bir komplo inancına saplanmıştır. Onlara göre Manicilik'ten kaynaklanan ve doğudaki Haşhaşîler ile batıdaki sapkın mazheplerden Tampliyeler'e aktarılan bu yıkıcı nifak, de Molay'ın 1314 yılındaki ölümünden sonra varlığını sürdürmeyi başarabilen dört Tampliye locası sayesinde 18. yüz yıla kadar ulaşabilmiştir.
Peter Partner, The Murdered Magic
O günden beri, en başta Cromwell ve Fransa Kralı IV. Henri'nin katili olmak üzere, Portekiz, Brezilya ve İsveç'teki tüm komplocular ve elbette Robespierre ve Danton dahil tüm caniler ve devrimciler aynı Tampliye locasının üyesidirler.
Edward Burman, The Assassins - Holy Killers of Islam
Eliphas Levi, Fransız Devrimi'nin Tampliyeler'in 14. yüz yılda çektikleri acıların intikamı olduğunu ileri sürmüştür.
David Conway, Ritual Magic
Rousseau'nun da desteği ile kurulan bir mason locası, o dönemde Fransa'daki devrim hareketinin merkezi oldu ve ne gariptir ki, bu locanın üstadı olan ve kraliyet kanı taşıyan Orleans Dükü, Jacques de Molay'ın mezarı üstüne, IV. Philip ve ardıllarından Tampliyeler'in öcünü almak için and içti.
Tampliyeler'in tahta ve tiara'ya (Papa'nın tacı) karşı giriştikleri entrikaları herkese açıklamaları olanaksızdı. Bunu yapmak, İsis'in peçesini kaldırmak ve üstadların gizlerini kalabalıklara yaymak anlamını taşıyacaktı. ...XVI. Louis giyotinde can verince işin yarısı tamamlanmış oldu. Artık Tapınak Ordusu tüm gücünü Papa'ya karşı yöneltebilecekti.
General Albert Pike, Morals and Dogma
ilkbahar ve yaz aylarında İlluminatilerin tahıl piyasasında gerçekleştirdikleri manipulasyonlar sonucunda yapay bir buğday darlığı yaratıldı. Bu durum o denli geniş bir açlığa yol açtı ki, tüm ülke kısa zamanda ayaklandı. Olayların başını çeken kişi, Fransa Büyük Doğusu'nun Büyük Üstadı Orleans Dükü idi.
İlluminatiler, halkın çektiği acıları bir araç olarak kullanarak yarattıkları huzursuz ortamın devrimci eylemlerine yararlı olacağını planlamışlardı. Gerçekten de, besin stoklarını bloke ederek ve Ulusal Meclis'te tüm reform girşimlerini engelleyerek, durumu iyice kötüleştirdiler ve halkı tam anlamıyla açlığa mahkum ettiler.
14 Temmuz günü Bastille yağmalandı. Özgür bırakılan tutuklu sayısı yalnızca yedi idi. Fransız tarihçiler bugün, eylemin asıl amacının Bastille'i yıkmak ve tutukluları kurtarmak olmadığını belirtiyorlar; asıl amaç Bastille'de saklanan barut ve silâhları ele geçirmekti.
Böylece silâhlanan Jakobenler, 22 Temmuz günündenbaşlayarak o güne dek eşi görülmemiş ve titizlikle planlanmış bir ihtilâl girişimini sahneye koydular. Bu dönem tarihte "Büyük Korku" diye adlandırılacaktır.
Öncelikle tüm ülkede eşzamanlı bir panik duygusu yaratıldı. Köyden köye, kentten kente giden atlılar, yurttaşlara "haydutların !" yaklaşmakta olduğunu ve kendilerini korumak istiyorlarsa silâha sarılmaları gerektiğini bildirdiler. Ayrıca, tüm bu olayların sorumlularının malikânelerde ve şatolarda gizlendikleri, bizzat Kralın buraları ateşe vermelerini buyurduğu yurttaşlara söylendi. Fransa Kralına bağlı olan halk bu emirlere uydu. Artık alevlerin denetlenmesi olanaksızdı, yağma ve yıkım sürerken, anarşi gittikçe yaygınlaşıyordu.
William T. Still, New World Order
1789 Yılında Krallığın yıkılması ile birlikte, 10 Ağustos gününden başlayarak üç renkli Fransız bayrağı devrimin kızıl bayrağı ile değiştirildi. "Yaşasın Kral Orleans" çığlıkları ile masonların "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" seslenişi sokakları kapladı.
Nesta H. Webster, Secret Societies and Subversive Movements
Paris sokakları teröre teslim olmuştu...1793 Kasım'ında tüm Fransa'da rahiplerin öldürülmeye başlanması, dine karşı bir kampanyanın yürürlüğe girdiğini ortaya koyuyordu. Tüm mezarlıklara, İlluminatilerin ünlü sloganı olan "Ölüm Sonsuz bir Uykudur" sözlerini içeren yazılar asılmaya başlandı.
Paris'teki kiliselerde "Akıl Bayramları" adı altında eğlentiler düzenleniyor, fahişeler tanrıça gibi tahta çıkarılıyorlardı. Bu törenlerin bir adı da "Exoterion"du ve Weishaupt'un kaleme aldığı "Aşk Tanrıçasının Kutsanması" adlı bir şiiri örnek alıyorlardı."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)