29 Aralık 2013 Pazar

Siyonizm (Zionism)

(Zionism) Kudüs’ün eski adı olan "Sion" kökünden kaynaklanmakta olup dilimize Fransızca’daki "sionisme" kelimesinden geçmiştir. XIX. asır sonlarmda yahudilerce ortaya atılmış bir akımdır. Filistin’de bağımsız bir yahudi devletinin kurulmasını ön görür, yahudi milliyetçiliğine dayanır.

 Siyonizm,dünyadaki bütün yahudilerin esasında Filistin'de bir yahudi devleti kurulması gerektiğini iddia eden ve bu idealle siyasi mücadele veren harekettir.Siyonizm'in ilk siyasi hareketi Theodor Herlz'in öncülüğünde 1897'de Basel'de toplanan 1.Siyonist Kongre gösterilebilir.Herlz,Sultan II.Abdülhamit ile de görüşür.Sultan II. Abdülhamit ile görüşüp yahudilere Filistin topraklarını satmasını ister.Ve bu yahudi devleti konusunda hem siyonist hem de çok milliyetçi bir yaklaşım sergilemektedir.

  Şimdi bu kongrede ilk kez yahudilere bir toprak verilmesi fikri ortaya çıkmıştır.İlk olarak Tevrat'ta da geçen Babil ya da diğer adıyla Irak düşünülmüştür.Ama İngiltere'nin muhalefeti ile karşılaşınca olmamıştır.Sonra Uganda ve Kıbrıs gibi yerler önerilmiş ama siyonistler,Tevrat'ta da geçen Kutsal Kudüs'ü istemişlerdir.Bu arada İngiltere'de evanjelik inançları gereği yahudilere yahudileri destekleyenler olmuştur.Şimdi Shaftesbury Kontu Lord Anthony Ashley Cooper(kendisi çok ateşli dispensalisttir),dönemin dışişleri bakanı Lord Palmerton'u yahudilere bir devlet kurulması hususuna çekmeyi başarmıştır.Zaten önceden yaşadıkları olumsuz tecrübelerden dolayı İngiliz Yahudiler,Avrupalıların kendilerini sevmediğini ve kendilerinden kurtulmaya çalıştıklarını düşünmüşlerdir.

  Aynı yıllarda bu yahudi devleti kurma hususuna paralel olarak Amerika'da Darby'nin müritlerinden biri olan ve dönemin çok satan kitabı ''İsa Geliyor''un yazarı William Eugene Blackstone Başkan Benjamin Harrison'a mektup yazmıştır.Bu mektupta Filistin'de bir yahudi devleti kurulması konusunda desteğini istemiştir.Ve Blackstone,J.P. Morgan ve John David Rockefeller(İlluminati piramidinin en tepesindeki aile ve Lucifer(iblis)'e yakın olan aile) ve 413 etkin isimden destek imzası toplamıştır.Sonra Herlz'in ölümünden sonra Siyonist Kongre'nin başına 1895 yılında Chaim Weitzman geçmiştir.Weitzman,muhafazakar parti lideri Lord Arthur James Balofur'a ulaşmış ve siyonizme destek vermesini sağlamıştır.Zaten Balfour da çocukluğunda dispensalist öğretilerle yetişmiştir.Ve Balfour 11 yıl sonra dışişleri bakanıyken Balfour deklarasyonu yayınlar.Ve siyonizm için yeni dönem başlamıştır.Deklarasyon metnindeki ifadelere bakalım:

''Majesteleri hükümeti Filistin topraklarında yahudilere yurt olacak bir devletin kurulması hususunda elinden gelen çabayı gösterecektir.Ancak mevcut yahudi olmayan halkın inanç ve kamu hakları gözetilecektir.''
2 Kasım 1917
 
 Lord Balfour,büyük bir mutlulukla çıkarttığı kararı bilin bakalım kime göndermiştir?''Dönemin Siyonist Kongre Başkanı Lord Rothschild''e göndermiştirBuraya Dikkat!(İkinci illuminati piramidinin üstümdeki Lucifer(iblis)'e yakın aile)(bu linke tıklayıp Rothschild kara para imparatorluğu hakkındaki yazımı okuyabilirsiniz.. kendileri dünyanın en zengin ailesi konumunda) Sonra ne oldu?Bu deklarasyonla Avrupa'dan Filistin'e göçler başladı.Amerikan basını takdirle karşıladı.11 Haziran 1922 tarihli New York Times,bu göçmenleri New England ve Jamestown gibi Amerikan şehirlerinin kuran ilk Amerikalılara benzetti.Sonrası bu gazete yahudilerin o topraklara refah ve medeniyet taşıyacağını yazmıştır.Bu deklarasyon Lloyd George başbakanlığı döneminde imzalandı.Siyonizm sempatizanlığı var Lloyd George'de.Çocukluğu zaten baptist bir ortamda geçmiştir.Pazar okulları ona yahudi davasına karşı doğal bir sempati vermiş.Kendi tarihinden çok İbrani tarihini bildiğini,birkaç İngiltere kralı sayabilecekken İsrail krallarının tamamını sayabileceğini söylemiştir.

  Yalnız şu da unutulmamalıdır.''Mill Menfaatler'' itirafından yola çıkarak Lloyd George,aslında İngiltere'nin siyonizme desteği,Amerikalı yahudilerin sempatisini kazanıp ABD'yi I.Dünya Savaşı'nda kendi tarafına çekmek için yapıldığı da söylenebilir.Bu arada İsrail'in ilk başbakanı olan David Ben Gurion,Britanya ile savaşmak için Osmanlı Devleti adına bölük kurmaya çalışıyor.Görülüyor ki İngilizler ABD'yi kendi tarafına çekmiş,bölük kurulmadan Osmanlı Devleti'ni dağıtmışlardır.Şimdi evanjelistlerin,siyonistlere desteğine bakalım.Evanjelistler,evanjelik inançları gereği siyonistleri desteklemektedir.Nedir bu inanç?Mesih'in gelmesi için kıyametin kopması gerektiği inancıdır.Kıyametin kopması da Filistin'de yahudi devletinin kurulması şartına bağlıdır.Bir de evanjelistler bu ideali,siyonistlerden daha ateşli savunurlar.Şimdi I.Siyonist Kongre'den sonra II.Siyonist Kongre toplanmıştır.Tuhaf olan bu kongreye katılanların hepsinin hıristiyan olmasıdır.I. Hiristiyan Siyonist Kongresi desek daha uygun olur.Kongrede alınan karar İsrail'in işgalindeki Batı Şeria Bölgesi'nin ilhak edilmesidir.Uluslararası Hıristiyan Elçiliği temsilcisi Van Der Hoeven ''İsrail kurulmalı.Biz Tanrı'nın ne söylediğine bakarız ve Tanrı o toprakların yahudilere ait olduğunu söylüyor.'' Ve İsrail kurulur.


Arz-ı Mev’ud (Tanrı’nın vaad ettiği topraklar) diye tabir edilen bölge




  Siyonizm hakkında kısaca bir bilgi verdikten sonra Siyonizm’in son 150 yılda ne aşamalar kaydettiği, üzerinde yaşadığımız coğrafya ve insanlık için ne kadar tehlike arz ettiğini anlamaya çalışalım.
Siyonizm’in tarihi her ne kadar milattan öncelere gitse de, dünya çapında ses getirecek ve şu an günümüzde dahi etkilerini hissettiren sistemin kurucusu olarak Theodore Herzl ismini zikredebiliriz. Herzl, Yahudilerce Siyonizm hareketinin babası ve İsrail Devleti’nin kurucusu kabul edilmektedir. Theodor Herzl, 19. asır nihayete ererken Viyana’da “Neue Frie Presse” (Yeni Hür Basım) ismiyle yayınlanan gazetenin Paris muhabirliğini yapmakta idi.


Theodor Herzl’in yazmış olduğu Der Juden Statt (Yahudi Devleti) isimli eserin ilk sayfası


 Gazetecilik mesleğinden istifade ederek, Batı’daki nüfuzlu Yahudi ailelerin durumlarını inceden inceye tetkik etti. Neticede, Yahudilerin Filistin’e dönmek için kuvvet ve kudretlerinin kafi gelebileceğine hükmetti. Bunun için önce fikirlerini yaymak gerekiyordu. “ Der Juden Statt” yani “Yahudi Devleti” ismiyle, Almanca bir kitap yayınladı. Böyle bir davanın muzaffer olabilmesi için 3 esasın olması gerektiğini düşünüyordu. Bu üç esas ise şunlardı: Fikir, Kadro, Para!..

 Theodor Herzl, fikirlerini duyurmak için 1897 yılında İsviçre’nin Basel şehrinde bir Yahudi Kongresi topladı. Bu, Yahudilerin Filistin’e dönme haraketini temsil eden siyonizmin ilk kongresidir. Birinci Dünya Siyonist Kongresi sonunda yayınlanan Basel Deklarasyonu’na göre, Filistin’de bir “yurt” edinilmesi için çalışılacak, Dünyadaki Yahudiler, dernekler organize olacaklar, Yahudi “milli duygusu” Güçlendirilecek ve devletlerin desteğini sağlamaya çaba gösterilecekti. Basel Kongresi politik Siyonizm’i doğurarak Dünya Siyonist Örgütü’nü de vücuda getirmiş oldu.,

 Theodore Herzl, Siyonist Kongre vasıtasıyla aynı fikir etrafında toplanan bir kadronun teşekkülünü sağlamıştı. Şimdi sıra Para da idi. Para mevzusunu da Almanya’da ticaret ile uğraşan dünyanın sayılı zengin ailelerinden Rochild’i çeşitli şantaj ve tehtid ile yanına alması ile sağlamış oldu.




 Fikir, Kadro ve Para gibi bu 3 esası yerine getirdikten sonra bu ırkçı emperyalist akım gözünü Osmanlı Toprakları içerisinde yer alan Filistin bölgesine dikmişti. Fakat para karşılığında Osmanlı Devleti’nin zor zamanında toprak satacak diye bekledikleri Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid, köküne kadar şahsiyet abidesi kişiliği ile para karşılığı Filistin’de toprak isteyen Siyonist heyeti huzurundan kovmuş ve onlara şu tarihe geçen sözlerle yanıt vermiştir. “Atalarımın kanlarıyla sulayıp aldıkları toprakları ben parayla satmam, Filistin’in Osmanlı’dan kopmasını görmektense vücudumdan bir parça koparılmasını tercih ederim. Çabuk huzurumdan defolun”. İşte bu sözlerinden dolayı bugün Filistin halkı, Sultan Abdülhamid’in ismini andıkları zaman isminin sonuna r.a. (Allah ondan razı olsun) sözünü eklemektedirler.





 1897’de Basel’de toplanan Siyonist Kongrenin 100 yıllık hedeflerini 3 ana başlık halinde toplayabiliriz.

1 – İlk 50 yılda Filistin’e yerleşimi sağlamak, ileride kurulacak devletin temellerini hazırlamak.

Kendilerine para karşılığı toprak satmayan Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid’i tüm nüfuzlarını kullanarak tahtından indirmek (-ki Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilme hadisesinde, hal’ fetvasını padişaha arz eden heyette Selanik Mebusu Yahudi Emanuel Karasu’nun bulunması bunun en bariz misalidir) ve Osmanlı Devleti’nin yıkılmasını sağlamak böylelikle Filistin bölgesine yerleşmek. 1917 tarihinde İngilizlerin bölgeyi işgali ile bu göç hareketine start vermişlerdir.


İsrail’in ilk cumhurbaşkanı Ben Gurion İsrail Devleti’nin kuruluş bildirisini Theodore Herzl’in fotoğrafı altında okurken



2 – İkinci 50 yılda İsrail isminde bir devlet kurmak.
Dünya Siyonizmi, İkinci Dünya Savaşını tanzim ederek tüm dünyanın dikkatini savaşa çekmişlerdir.  Bu vesileyle o kargaşa ortamında İsrail Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Kurulan İsrail devletini koruması için de Birleşmiş Milletleri vücuda getirmişlerdir. Bu tarihten sonra Büyük İsrail Devleti’ni kurmak için faaliyetlerini kademe kademe hızlandırmışlardır.

3 – 1897 Basel Kongresinin 100. yılında Büyük İsrail Devleti’ni kurmak.
Büyük İsrail Devleti diye tarif edilen bölge Arz-ı Mev’ud (Tanrı tarafından vaad edilen topraklar) ki bu bçlge Nil ile Fırat arasındaki bölgeyi kapsamaktadır. Bu bağlamda bölgede yıllarca çeşitli taşeron terör örgütleri kurmuş ve desteklemişlerdir. Bunlardan en bilineni ASALA VE PKK Terör örgütleridir. Fakat bu planlarının tutmadığını 1997 yılında dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abramovitz “Türkiye’deki hükümet 

D-8’i (İslam Birliği) kurarak Büyük İsrail hayalimize son verdi” demiştir. Yine bu acı pişmanlığa bir misal de 2009 yılında dönemin İsrail Başbakanı Olmert’in, Gazze’de başarısızlığa uğramaları sonucu “Büyük İsrail Devleti projesi çökmüştür” diyerek istifa etmesidir.

Siyonizm’in niye tüm dünya insanlığı tarafından bir felaket olduğu, İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da istenmeyen topluluk olarak Yahudilerin görünmesinin nedenlerini öğrenmek isteyenlerSiyon protokollerine bakmalıdırlar.  22 maddelik bu protokolün ilk 9 maddesi bütünü hakkında karar vermemizi sağlayacaktır;

1. Gelecek nesilleri, ahlâka aykırı, telkinlerle ifsat etmeli, bozup yozlaştırmalı
2. Aile hayatını yıkmalı,
3. İnsanlara aşağı sınıflarla tahakküm etmeli, azınlıkları kışkırtıp üste çıkarmalı
4. Sanatı zayıflatarak, edebiyatı müstehcen ve şehevî hale sokmalı,
5. Mukaddesatı, hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilâne vak’alar uydurulmalı,
6. Hudutsuz bir lüks, baş döndürücü modalar icad etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmeli, herkesi borçlandırmalı
7. Kalabalıkların vakitlerini, eğlencelerle, oyunlarla oyalamalı, herkes düşünmekten alıkonulmalı,
8. Müfrit (aşırı) nazariyelerle, halkın fikirleri zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar çıkarılmalı,
9. Umumi hoşnutsuzluklar meydana getirilmeli, içtimai (sosyal) sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokulmalı

Theodore Herzl’in, “Der Juden Statt” isimli eserinin Türkiye ile ilgili olan kısmını, 1965’te İlahiyat Doçenti merhum Yaşar Kutluay “ Siyonizm ve Türkiye” ismiyle yayınlamıştır. Okunmasını tavsiye edeceğimiz bu eserin yazarı Yaşar Kutluay’ın ölümü de esrarengiz olmuştur. Yine bu bağlamda Hayim Naum ismini zikretmemiz gerekmektedir. Hayim Naum Lozan Antlaşması esnasında İsmet İnönü tarafından Lozan’a götürülmüş Mısır Hahambaşı’sıdır.
İnönü, Hayim Naum’u Lozan’a götürerek batılı devletlerin Türkiye’ye karşı olan sert tutumunu yumuşatmak istemiştir. Fakat Haim Naum, gizli kapılar ardında batılılarla anlaşarak şu meşhur 7 maddelik doktrinini sunmuş ve batılı devletleri Lozan’da ikna etmiştir. Bu 7 Maddelik Haim Naum Doktrini nedir peki?

1 – Türkiye’de işsizliği arttıracaksınız
2 – İnsanları aç bırakacaksınız
3 – Borca esir edeceksiniz
4 – Dininden uzaklaştıracaksınız
5 – Mezheb, ırk ve siyasi görüş olarak böleceksin
6 – Böldüğün parçaları birbirleriyle çarpıştıracaksın
7 – Bu parçalanmış ve yeterince yumuşamamış lokmaları alıp Siyonizm’in hizmetine sokacaksın.

KAYNAKLAR

•    Yaşar Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Çatı Yayınları
•    Sedat Demir, Yahudi Devleti, Ataç Yayınları
•    Kadir Mısıroğlu, Bir Mazlum Padişah; Sultan İkinci Abdülhamid, Sebil Yayınları
•    Lütfü Akdoğan, Siyon Protokolleri, Tercüman Gazetesi
•    Nasuhi Güngör, Yenilikçi Hareket, Anka Yayınları
•    Refik Şakir En-Nedşe, II.Abdülhamid ve Filistin, Semerkand Yayınları

 Siyon Protokolleri ve Hayim Naum Doktrini Ülkemiz ve Dünya üzerinde yaşayan insanların iyi bilmesi ve buna karşı önlem alması gereken hususlardır. Ülkemiz ve ülkemizin bulunduğu bölgede yaşayan devletler, bu coğrafyada varlıklarını devam ettirmek istiyorlar ise; Siyonizm’in kirli emellerine karşı önlem almalı ve Siyonizm karşısında ABDÜLHAMİDİ BİR DURUŞ sergilemelidir.



 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş