10 Aralık 2013 Salı

KIYAMET MELEKLERİ (LEGİON)

İblis'in Yalanları!

  Okuduğunuz İblis imzalı filmlerin birçoğunun amacı, insanlığın bilincini manipule etmek ve insanlığın ipini ele geçirmek için gerekli şeytani tohumları zihinlere ekmektir. Bir kısmında ise İblis, geçmişten kalan kuyruk acıları ve kızgınlıklarının bir nevi intikamını almaya çalışmakta veya Rabb'ine isyanını haklı göstermek için yırtınmaktadır.

  Türkiye'de Kıyamet Melekleri ismiyle gösterilen ''Legion'' isimli film ise, İblis'in bu intikam ve haklılık hayalleri dizisine bir yenisini ekliyor. Basit bir mantıkla sapan İblis, çok beğendiği küçük aklıyla Mikail ismini kullanarak, filmde kendisini insanlığın kurtarıcısı yaparken, Cebrail'i de insanların düşmanı olarak gösteriyor. Zihnen sakat olan İblis, geçmişten beri bu ve benzer filmlerde, hem Başmelek Mikail rolünü çalıyor hem de Cebrail'e karşı olan kinini kusuyor.

  Bu filmin yönetmenliğini Scott Charles Stewart, senaryo yazarlığını da, Scott Charles Stewart ve Peter Schinks yapmıştır. Yönetmen, Legion filminden sonra; tahrip olmuş bir dünyayı, insanlar ile vampirler arasındaki savaşı ve kiliseye karşı gelen bir papazın bu savaştaki rolünü konu edinen "Priest" adlı bir başka şeytani filmin de yönetmenliğini yapmıştır.

  Film, Mikail'in arkasına saklanan İblis ile Cebrail arasındaki bir savaşı; yani İblis'in gerçekleri saptırmasını konu almaktadır. Filmde Cebrail, Allah'tan gelen emirleri sorgulamaksızın-eksiksiz yerine getirirken; İblis, mantık yaparak kendi başına buyruk hareket etmektedir. Bu mantığına kılıf olarak da ''insan sevgisi'' yalanını kullanmaktadır. Filme göre İblis, hâşâ Allah'tan daha düşünceli ve sevgi doludur. Sözde insanlığı ve onun geleceğini daha çok düşünmektedir ve hatta bu yolda kendisini bile feda etmektedir. Ne ironiktir ki, insanlığı felakete sürükleyen ve ondan intikam peşinde olan İblis, kendisine biçtiği kurtarıcı(!) rollerle çocuk akıllıları kandırmayı başarmaktadır.
 
  New Age şeytani dinleriyle insanlığa, melek olma yalanlarını ve Başmelek Mikail olduğu palavrasını pazarlayan İblis, bu çoklu oyununda, düşük akıllıları hedef seçmiştir. Filmin kısa bir özetini verdikten sonra bu filmdeki şeytani yalanlara ve tuzaklara işaret edeceğiz.


FİLMİN ÖZETİ

  Film, yerleşim yerinden uzak, ıssız bir yerde, bir yol üstü lokantasında geçer. Bir anda televizyon ve radyo yayınları bozulur; telefonlar kesilir. Kendileri için nelerin yaklaşmakta olduğundan habersiz bir şekilde bekleyen bir avuç insan, bunun belki de bir deprem ya da terörist saldırısı olduğunu düşünmeye başlar. Lokantada çalışanlar ve birkaç yolcu; olan bitenden habersiz bir şekilde işlerine devam etmektedirler.

  Bu sırada güya Allah, insanları helak etmek için meleklerini gönderir, melekler insanların içine girerek insanlığın son umudu olan bebeği öldürecektir(!) ve onunla birlikte helak başlayacaktır. Bir sinek bulutu, bir avuç insanı lokantaya sığınmak zorunda bırakır. Büyük bir korku ve telaş yaşanırken, lokantaya bir yabancı gelir. Bu yabancı güya dört büyük melekten biri olan Mikail'dir(!) Görevi; lokantada çalışan ve hamile olan kadının bebeğini korumaktır. Bebek, insanlığın son umududur(!) İnsanlığın geleceği, bebeğin yaşamasına bağlıdır(!) Bu bebeği kime karşı koruyacaktır? Tanrı'nın Başmeleği Cebrail ve onun melekler ordusuna karşı.

FİLMİN ANALİZİ

1) Filmde insanlığa olan ümidini kaybetmediğini söyleyen aslında kendisi ümitsiz olan İblis, kendisini Mikail olarak lanse ediyor. Günümüzde "New Age Lego Dini"ni savunan Illuminati, ışık işçileri(Şeytan'ın işçileri) ve medyumlar(şeytanların elçileri) de, Başmelek Mikail postuna bürünen İblis tarafından yönetiliyor. Başmelek Mikail'in Rabbi'ne bağlılığını istismar eden İblis, bakın nasıl kendi isyanını örtüyor:

  ''Tanrı….Sizin türünüzün, O'nun sevgili kulları olacağınızı emrettiğinde….Cennette ilk önce boyun eğen bendim.''

  Başmelek Mikail için elbette doğru bir söz. Ancak onun isminin arkasına saklanan İblis, ilk isyan eden ve kovulan birisi olarak yalan söylüyor. Ancak İblis'in temel özelliği, herkesin gözünün içine bakarak yalan söylemesi, hakla batılı yer değiştirmesidir. İşte Sonsuz Yüce Allah'ın insanlığa bildirisi:

  ''Biz meleklere, 'Adem'e secde edin!' dediğimiz zaman; İblis müstesna, secde ettiler. (İblis) diretti ve büyüklenmek istedi ve kafirlerden oldu.''[BAKARA(2)/34]

  Öncelikle şu tespiti yapalım. Mikail ve Cebrail dört büyük meleklerdendir. Yani Mela-i Ala'dan'dır. Bu melekler, Allah'ın üstün yeteneklerle donattığı üst boyutlu varlıklardır. Görevleri belirlenmiş olup; Allah'a karşı tam bir itaat bilinciyle hareket ederler. Verilen emirleri yerine getirmekten biran bile geri durmazlar.

"Muhakkak senin Rabb'in yanında olanlar(melekler), O’na ibadetten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve O'na secde ederler." [ARAF(7)/206]

 Durum bu kadar açık ve net ortadayken, Mikail isminin arkasına saklanan İblis ne diyor?

''Hayır, artık kendi emirlerime uyuyorum!''

  Lanetli İblis, utanmadan Mikail'in ismini ve saflığını kendi iğrenç, aldatıcı emellerine alet ediyor. Ve böylece filmi izleyen bilgisiz, cahil ve Kur'an'dan habersiz gençliğin şuuraltını adeta dinamitliyor. Bir taraftan insanlığa, diğer taraftan da Allah'a, Cebrail'e, Mikail'e düşmanlığını; bir takım maskeler arkasına saklanarak sürdürüyor. Allah da böyle olanlara şöyle sesleniyor:

  ''Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise artık şüphesiz Allah da kâfirlerin düşmanıdır.'' [BAKARA(2)/98]

2) İblis, bütün insanlığı cehenneme sürükleme arzusunda olduğu halde, ''insanlığa duyduğu sevgi nedeniyle Allah'a itaat etmediği'' yalanını uyduruyor. Cebrail'e olan düşmanlığının nedeni de çok iyi anlaşılıyor:

''Sen, hep O'nun(Allah'ın) emirlerini yerine getirmede gönüllü oldun.''

  Sonsuz Yüce sıfatlara sahip Allah'ın emrinde olan meleklerin, O'na itaat etmemesi düşünülemez. Ancak İblis burada şuursuz izleyicileri iki makas arasına alıyor. Güya Mikail şapkalı İblis, çocuğun ve insanlığın öldürülmesi emrine karşı çıkıyor. Gerçekte insanlığı, ileride Mesih-i Deccal olacak bir çocuğa teslim ederek helakını hazırlamak istiyor.

3) Cebrail(!): "(Emri) Sorguluyor musun?" Mikail(!): "Kendimi sorguluyorum." "Sen de aynısını yapmalısın." "İnsanlar yaratıldığından bu yana Tanrı onları sevmememizi istedi." "Buna engel olamıyorum."

  Meleklerin kendilerine verilen bir emri sorgulama yetkisi nasıl olabilir. Yazar, şark kurnazlığı yaparak Mikail'e(!): "Kendimi sorguluyorum" dedirttiriyor. Yetmiyor, Cebrail'e de bunu öneriyor. Bu da yetmiyor itaatsizliğin nedenini; içindeki "insan sevgisi" olarak gösteriyor. Bunun da sorumlusu Tanrı, çünkü onları sevmememizi istedi diyerek, meleğin bile merhamet ve sevgi yüzünden Tanrı'ya asi olduğu, bunu göze alabildiği yalanını savuruyor. İblis, bu yalanıyla birkaç şeyi bir arada yapmak istiyor:

  Birincisi, kendi düşüş ve asiliğine gerçekte Adem'e(insana) düşmanlığının sebep olduğunu unutturmaya çalışıyor.
İkincisi ise; insanları ne kadar sevdiği palavrasını utanmadan-arsızca tekrarlıyor. Bu klasik yalanını tekrarlayarak; insanları Allah'a isyan etmeye çağırıyor.

Mikail postuna bürünen İblis'in insanlarla konuşmalarına yakından bakalım:

  "Tanrı insanoğluna… bir tufan gönderdi."
"Şimdi de dışarıdakileri gönderdi."

  İnsanlık tarihi boyunca çeşitli medeniyetler zaman zaman ortaya çıkmış ve yok olmuştur. Allah, rahmet sıfatının bir sonucu olarak toplumlara insanoğlunun başlangıçta verdiği sözü hatırlatacak uyarıcı, korkutucu ve müjdeleyici rahmet elçilerini gönderir. İnsanların verdikleri sözü hatırlamaları için süre tanır ve uyanmaları için bazı belalara uğratır. Ancak toplumun düşmanlığının artarak; "ya bizim dinimize dönersin, ya yurdumuzu terkedersin, ya da seni taşlarız-öldürürüz" tehdidiyle karşılaşan elçiler, Rabb'ine sığınarak, aczini ifade eder ve yardım ister. Bunun üzerine, "Allah'ın vaadi" gereğince elçiler ve ona tabi olan müminlerin, kavimlerini terkedip-hicret etmeleri emredilir. Geride kalan sapkın kavim helak edilir.

  Kur'an, kavimlere gönderilen elçiler, bu elçilerin çağrıları, kavimlerinin cevapları, Allah'ın, bu kavimleri nasıl ve neyle helak ettiğiyle ilgili, sayısız ayetler ve açıklamalarla doludur. Bunu çok iyi bilen İblis, iftiralarla önce Nuh tufanına atıf yapıyor ve "yaklaşansaat"te beklenen "helak"ı da basit bir intikam gibi göstermeye çalışıyor. İblis, ağzından baklayı çıkarıyor, yaşamasını istediği bebek için şöyle diyor:

"Bir şans var."

"Dünyanın karanlıktan kurtulmasına liderlik etme şansı."

  Böylece İblis, filmde; doğum yapacak kadını Meryem, doğacak çocuğuda insanlığın kurtuluşuna vesile olacak Mesih (İsa)'ya benzetmeye çalışmış. Şeytan imzalı filmlerin çoğunda işlendiği gibi bu çocuk Deccal'dir. Tıpkı İblis'in Başmelek Mikail olarak kendisini pazarlaması gibi Deccal olacak çocuğu da; Mesih İsa olarak pazarlanmaktadır.

  Filimin sonuç bölümü de oldukça manidar bir şekilde düşünülmüş. Dik bir yamaçtan çıkılınca karşılarında kuzeyden güneye bir hat çizen bir ırmak. Irmağın solunda tatlı bir tepeye oturmuş yerleşim yeri. Ve yapılan konuşmalara bakınca da şu çağrışımlar yapılıyor:

  Yerleşim yeri Kudüs, yanında akan ırmak: Erden. Çocuk: Mesih. Yanındakiler: Meryem, Yusuf. Cahilleri kandırmak için ucuz bir seneryo...

  Yalancı İblis, Mikail'e iftira ederek; Mikail'in ağzından Allah'a karşı iftiralar ve saygısız salyalar akıtıyor.
Bakın gerçek senaryo yazarı İblis, kukla senariste neler yazdırmış:

  "O(Tanrı), güvenini kaybetti, ben(Mikail şapkalı İblis) kaybetmedim." Hadi ordan köpek yalancı!.. İblis, küçük beyinlerle oynamaya devam ediyor:

"Ama gelecek henüz yazılmadı." "Çocuk yaşadığı sürece, hala umut var demektir."

  Sanki Allah'a rağmen bir iş yapabilirmiş, Allah'ın Planı'nı değiştirebilirmiş gibi cahilleri kandırmaya çabalıyor.
Cin-şeytanların girdikleri vampir formunu, Allah adına saldıran meleklermiş gibi göstererek; adi yalanlarında yeni rekorlar kırıyor. Ve kendi saldırı yöntemlerini Allah'a aitmiş gibi göstererek sirkatini söylüyor:

  "Bu bir imha hareketidir. Dışarıdakiler sadece bir araçtır, ele geçirilenler en zayıf iradeli olanlardır ve en kolay dönüşenlerdir."

  İblis'in ordusu, "yaklaşansaat"te işte bu yöntemlerle insanlara saldırıp ele geçirecektir. Ancak profesyonel münafık, yaldızlı laflarla kinini, sevgi edebiyatının arkasında gizliyor; yalanlara devam ederek insanları zayıf noktalarından vuruyor. Yetmiyor birde alacaklı durumuna geçerek sitem ediyor ve kutsal kitapların arkasındaki vahye düşmanlığını saklayamıyor:

"İnsanlığa karşı…saygım, umudum henüz bitmedi. Ama bu lütfu ayaklar altına aldığınızı izledim."

"Toz toprak ve kutsal kitaplardaki kelamlar yüzünden savaştınız."

SONUÇ

1) Senaryonun gerçek yazarı elbette İblis. İnsan senariste dayanarak; insanlığı aldatmaya yönelik "aldatıcı mesajlarını" bu basit filmde de vermekten geri durmamış. Filmde herşey basit ve uyduruk. Amaç bol bol yalanları pazarlamak..Gaflet ve cehalet içerisinde bocalayan; gerçek vahiyden yüz çevirmiş ve şeytanların yemlerini yutmuş olanları avlamak.

2) Her zamanki gibi Allah'a ve O'nun meleklerine düşmanlık, iftira ve Hakla-Batılı karıştırma; bu seneryoda da şeytanca sergilenmiş.

3) İnsanlık, sevgi, kardeşlik edebiyatıyla bir kurtarıcı profili çizme ya da sunma. Bu profili çizilen kimse, ya kurtarıcı bir liderdir, ya da kurtarıcı olacak bir çocuktur. Burada da kurtarılan bir çocuk, ilerde insanlığın kurtarıcısı mesih(!) olacaktır. Tabii ki bu İblis'in, insanlığın önüne çıkarmak için uygun koşulları beklediği Deccal'dir. İblis-Yahudi karışımı Deccal!

4) İblis, insanın ve "insanlık tarihinin yaşlı kurdu" olarak; insanları nerelerinden yakalayacağını çok iyi bilmekte; altını imzaladığı filmlerde bu konuları işlemektedir. Böylece insanlığı, zayıf yerlerinden yakalamasını bilmiş, yaldızlı sözler ve kelimelerle onları etkilemiştir. Bu filmde de gerçek niyetini, "sevgi, kardeşlik, insanlığa saygı, insanlara beslenen umud" gibi yaldızlı kelimelerin arkasında saklamıştır. Nefret ve kin duyduğu insanoğluna, "sizi seviyoruz!" diyebilecek kadar iğrenç bir yalan ustası olduğunu defaatle kanıtlamıştır.

  Muhakkak Allah'ın vaadi hak, İblis'in sözleri ise yerine gelemeyecek fos yalanlardır. İblis'in planları, Allah'ın planı içindedir ve hüsrana uğramaya mahkumdur. İblis ve hizb-i şeytan istemese de, Allah'ın vaadi mutlaka yerine gelecektir.

  "Ey insanlar, Arz'da olan helal ve temiz şeylerden yiyin. Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Muhakkak o, sizin için apaçık bir düşmandır."
"Muhakkak o(İblis), size, kötülüğü, fahşayı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder." [BAKARA(2)/
168-169]

  "Senden(İblis'ten) olanları ve onlardan sana tabi olanları, toptan elbette cehenneme dolduracağım." [SAD(38)/85]
 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

5 Aralık 2013 Perşembe

Ley Hatları, Mimari ve Enerji Dengesi


 Öncelikle bahsettiğim konu hakkında bihaber olan arkadaşlar için bir önbilgi verelim.
Evrendeki her şeyin temeli enerjiye dayanır. Yani maddenin en küçük birimi enerjidir hepimiz belirli bir enerjiden meydana geldik. Einstein'in izafiyet teorisine göre madde ile enerji birbirine eşdeğerdir. Bu yüzden madde enerjiye, enerji de maddeye dönüşür. Günümüzdeki illuminatinin açmış olduğu savaş ise temelde enerji savaşıdır. Şeytani örgütler dünyadaki iyi enerjiyi kötü bir enerjiye dönüştürmeye çalışıyorlar. İşte bu yüzden sürekli çalışıyorlar ve her yere kötü enerjilerini arttıracak cinsten mabedler yerleştiriyorlar.

 Mimari ve enerji arasında da büyük bir ilişki vardır. Var olan  mabede göre  kötü ya da iyi enerji yayılabilir. Var olan enerji kat kat artabilir. Aslında mimari ve enerji arasındaki ilişkiden çok dünyayı ağ gibi saran ley hatları önemlidir. Ley hatları varolan enerjiyi milyonlarca kat arttırır. Metafizik aleme geçişleri sağlar. Bu şekilde metafizik varlıklarla iletişim vb olaylar gerçekleşebilir. İlluminatinin kabalist luciferian felsefesini bilenler zaten ley hatlarını bir tek illuminatinin kullandığını da bilir. Kabalist düşünce sürekli binlerce yıldır dinlerini inançlarını ve iblise olan tapınmalarını devam ettirebilmek için ley hatlarını kullandılar. İfritlerle ve lusiferle sürekli iletişim halinde oldular. İnsanları kandırıp dünyaya kötü enerji yaymalarının karşılığında iblis onlara yeni bir dünya düzeni teklif etmiştir. Bu yıllarca oldu. Tabi bunu okuyan aynştayn zihinli insan '' ya bi git paranoyak'' diyebilir. Gerçekleri kabullenmek zordur ve gerçek de budur. Binlerce yıldır durum böyleydi. Eski mısırda, babilde olanlar bugün de oluyor. Eskiden putlara tapanlar bugün paraya tapıyor. Eskiden köleler insanlara hizmet ederken günümüzün modern köleleri bankalara hizmet ediyor. Sahi hiç düşünmedin mi zeki insan ? Etrafına bakıp da neden diye sordun mu ? Nasıl değil neden ? Sahi ya neden böyle oldu dünya ? Sistemin farkına vardın mı entel modern insan ? Dün kürtaj benim hakkımdır diyip bugün kurbana hayır diyen zihniyet sahi sen hiç eleştirdin mi ? Düşündün mü haddinden fazla ?..

Düşünme yeteneği olmayan insanlara düşündün mü diye sormakta ayrı bir saçmalık oldu tabi :) Bunların zihniyeti ile cool olmak için atayist olan zihniyet ikiz gibi...

Neyse müslüman konuya direk geçiş yapalım.. Öncelikle size günümüzdeki ruhani pozitif enerjiyi arttıran mabedlerden bahsetmek istiyorum..



Kiliseler yapı gereği varolan pozitif enerjiyi arttırır. Kilise resmi attım diye hristiyanlık propagandası yağtığımı sanmayın. Ne kadar bozma yobaz bir inanca büründürülmüşse de ''yapı gereği'' ruhani enerji yayar kiliseler. Zaten ilerki konularda sizlere paganizm ve hristiyanlık ilişkisinden bahsedeceğiz. Bizlere isa diye kimi yutturduklarını anlatacağım..




Sinagoglar da kilise gibi mimari açıdan ruhani enerji yayın mabedlerdendir. Sinagog ve kilise mimari açıdan eşit özellikler gösterir.




Camiler pozitif enerjiyi binlerce kata çıkaran ibadethanelerdir. İslam kabul edilebilecek tek seçenek olduğu için camilerin varlığı ruhaniyeti arttırır. Kilise sinagog ve camilerin mimarileri bu yüzden aynıdır. Kubbe ve uzun minareler 3 büyük dinde de boy göstermiştir. Ayrıca ayasofya ley hatları üzerindedir(benim kendi teorime göre ). Şuanda pozitif enerjinin en büyük noktaya ulaştığı yer ayasofyadır. Bu yüzden ley hatları üzeride kuruludur. Ayasofyanın altında gizli labirentler olmasının sebebi de bu yüzdendir. İlluminati o iğrenç luciferian inancını ayasofyamıza kadar taşımıştır zamanında. Şuan cami olarak kullandırılmamasının tek sebebi de budur. Ayasofyanın o pozitif enerjisi bazılarını halen rahatsız etmektedir.

Var olan pozitif enerjiyi arttıran ruhani mimarileri mabedleri inceledik. Şimdi de negatif paganist enerjileri yayan mabedlerden bahsedelim

Piramitler.. Hem görünüş hem de iç mimari olarak mükemmeller değl mi ?.. Bence şuan yeryüzünde var olan en güzel mabedlerden ama gerçekte öyle mi ? :D Piramitler şekil bakımından pozitif de negatif de enerji yayabilir kullanımına göre.. Yani eski mısırın teknolojisinin tıbbının gelişmiş olması bir nevi piramitlerin var olması ile paraleldir. Piramit sayesinde demiyorum piramidin varlığı aslında onların teknolojilerinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor bize. Peki nasıl oldu ? Kim yaptı nasıl yaptı ? Bunlar tarihte yazmaz. Okullarda da öğretilmez. Önce gizlenmiş sonra da silinmiştir mısır uygarlığının tüm izleri. Neden mi ? Çünkü onların o kabalist okültüst inançları mısırda saklıydı. Orada kime tapındıklaır ne şekilde tapındıklarını bize öğretmek istemiyorlardı. O zamanlarda olanı bugüne uyarlamışlardı çünkü...

Küreler yine şekil mimari bakımından var olan enerjiyi kat kat arttırır. Enerjinin sürekli döngüsünü sağlar. Küre içerisindeki inanca yönelik bir ibadet ruhani bir enerji sağlar. Bu da var olan enerjiyi pozitif negatif yönde etkiler. Eğer ki var olan enerji dengesi bozulursa Dünyanın da bir nevi dengesi bozulur. Ahlak çöker ve her taraf aynen siyonizmin istediği gibi sekülerleşir. İşte bu yüzden okültüzm ve kabbala mimari özelliklere önem vermiştir. İnançlarında mimariyi kullanmış ibadetlerini ve metafizik bağlarını orb ya da küre ve piramit şeklindeki mabedlerde yapmışlardır. Öte yandan beşgen de bu konuda ipi göğüsler nitelikte. Yine eski uygarlıklara baktığımızda bu tür şeyler görebiliyoruz. Zaten ben pagan dinlerine değineceğim diğer yazıda. büyük dinler ve okültüzm paganizm arasındaki ilişkiyi hep beraber çözmeye çalışacağız.


Az çok anladınız enerji ilişkisini şimdi de kabalist inançların yüryüzünde kurduğu mabedlere bakalım

Mısır piramitleri eski mısırın simgesi.. Günümüzde gizemi hala çözülemedi.Aslında çözüldü de illuminatiyi deşifre ettiği için ortadan kaldırıldı. Zaten üstte mimari ilişkisini açıkladım paganizmin mabedir ama iyi şekilde kullanılırsa muazzam bir gücü vardır. Çok mükemmel özellikleri var tıbbi bakımdan..





Uxmal tapınağı. Meksikda şuan ve eski maya uygarlığına ait bir yapı.. Söylenene göre batan mu kıtası anısına yapıldı. Mimarisi okültüzmü ve kabalayı yansıtıyor zaten. Ayrıca üzerinde '' geldiğimiz yer olan batı ülkelerinin anısı üzerine yapılmıştır'' yazıyor.

Teotihuacan tapınağı güneş tapınağı da diyorlar. Kim ler tarafından yapıldığı ve aniden neden terkedildiği bilinmiyor.Teotihuacan kentindeki yapıların konumları, Gize’deki piramitler gibi, Orion Takımyıldızının yerdeki yansıması olacak biçimde ve aynı zamanda, Queatzalcoatl Tapınağı’ndan hareketle gezegenlerin yerdeki yansıması olacak biçimde düzenlenmiş.
Arkeologlar 1906’da Güneş Piramidi’nin belirli bir yüksekliğinde ve ayrıca tapınaklarda kara mika kaplamalarının olduğunu saptamışlardır ki, bölgeye kara mika mineralinin elde edilebileceği en yakın yer Güney Amerika kıtasındaki Brezilya’dır. Bu kara mika kaplamaları arkeologların halen açıklığa kavuşturamamış oldukları bir muamma oluşturmakta.

Bu mabedlerin ortak özellikleri mimari bakımdan aynı olmaları ve ley hatları üzerinde yapılmalarıdır. Ayrıca inanç bakımından okültüzmi kabalayı andıran inançları vardır. O konuda açık bir yazı gelecek arkadaşlar. Bütün pagan dinleriyle kabalayı ilişkilendireceğiz zamanı gelince.

İsterseniz şimdi de günümüz piramitlerine göz gezdirelim


antalya cam piramit

beyaz saray

burj dubai

pentagon

louve 

luxor oteli

kazakistan 


                                      İkiz Kuleler.. Yıkımı mega ritüel olan 9/11 ritüelidir

Günümüzün firavunlarının mabedleri de bunlar arkadaşlar..

Ley hatlarını anlattık sizlere tüm dünyayı çevreleyen enerji girdaplarından oluşan büyük bir ağ.. Sadece belirli stratejik noktalarda bulunan bir ağ.. Ben şimdi sizlere ley hatları noktasında bulunan ve hiç bahsedilmeyen bölgeleri göstereceğim ama burada henüz kabalist bir inancın ya da mabedin olup olmadığını ya da paganizmin varlığı hakkında hiç bilgim yok uzun bir çalışma istiyor.

Arkadaşlar öncelikle chakra insan bedenindeki enerji noktaları gibi bir şey manyetik bir alan gibi düşünün insan aurası vs. falan o konular. Ley hatlarında da bazı gateler ve chakra noktaları mevcuttur. Gate geçit gibi metafizik kapı, chakre ise enerji girdapları noktaları ve manyetik alanlarıdır. Öncelikle dünyada chakra merkezlerine bir bakalım

Önce insan aurasına bi göz gezdirin



Şimdi de dünyadaki girdapları incelemeye başlayalım

1. Chakra  Kalifornia ABD'de bulunan Shasta Dağı





2. Chakra olan Titakaka Gölü Peru Bolivya arasında kalan büyük bir tatlı su gölü




yerli halktan 

İsminin nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte iki Aymara kelimesinin yanyana gelmesinden oluşur. Titi "büyük kedi", Kak ise "kaya" manasına gelir ve tercümesi Puma Kayası olarak yapılabilir. Efsaneye göre ilk İnka Kralı Manco Capac Güneş Adası'nda ilk olarak, kedi başını andıran bir kayaya çıkar. Göl haritasına baş aşağı bakıldığında, yatan kedi formu ayırt edilebilir. Buna karşın Quechua Dili'nde titi "kurşun" veya "kurşun rengi" qaqa ise "kaya" demektir. Yani "kurşini (kurşun rengi) kaya"

Bakın moruklar bi bok yok pek bunlar hakkında ama genelinde paganizm ve kabalaya rastlanmıştır. Yerli halk falan eski inançları. Bilmem maya inka nereye gidioz moruk eski uygarlıkların mekanı buralar işte :) Sen halen göt üstünde oturup kumandayla manken kovalamaya devam et..


Gölün çevresi ve konumu olsun zaten pagan dinlerinin yaşandığı bölgeler.. Şimdi anlaşılıyor değil mi mübarek neden bütün uygarlıklar bu noktalarda..





Moruklar şimdi ben bunlara neden bu şekilde anlatıyor ? Bakın her chakranın ve gate'in bulunduğu konumda belirli pagan inançları mevcut örneğin inka ve mayada olan yılan başlı tanrı uzak doğudaki mavi jin mısırdaki ra anubis inançları hepsi farklı farklıdır. Tek ortak noktaları okültizm ve kabala. Ayrıca dedim ya kurdukları mabedler bu ley hatları üzerinde şimdi tüm pagan dinlerini uygarlıkları ve kabalayı bir arada bu yazıya verirsem hepimizin kafası karışacak o yüzden onu diğer yazıya sakladım.. Şimdi diğer chakraya geçelim

3. Chakra  Ayers Rock ya da Uluru Avustrulya da bulunuyor

Uluru ismi yerli halk aborjinler tarafından veriliyor. Büyük bir kum kayasıdır muazzam görsellikte görseli atmık yapıyorum şimdi canlar







Moruklar burayı kutsal sayıyor aborjinler. Sizlere bir şey söylemek istiyorum sizce bu insanlar aptal mı ? Yani bize sürekli böyle anlatıldı pagan dinleri değil mi ? İnsanlar taşlara olmadık şeylere tapınıyor.. Olmadık değil bence gerçekten o tür şeyler vardı.. Zeus vardı inanıyorum varlıklarına ama sorun varlıkları değil kim oldukları.. Binlerce yıldır kabala ile metafizik varlıklar dünyamızda hüküm sürmeye çalıştı kendilerini tanrı gibi gösterip tüm insanları saptırdılar. Bugün ki amaç da bundan uzak değil sadece şekil olarak değişti tanrılar. Modernleştik liseli az etrafına bak kafanı kaldır düşün..

4. Chakra Glastonbury ve Shaftsbury İngiltere

Mübarekler ilk bu yeri araştırdığımda ilginç şeylerde gördüm ama hepsini buraya taşımak olmaz. M.ö 5000den bahsedenler var bu yer hakkında. Çok yakında zamanda loca olarak kullanılmış. Hatta spirülitalizm merkezi magis ışık güç vs vs kelimeleri dönüyor buralarda kısacası enerji girdalarının 4.sü olan bu yer yine kullanılmıştır.









Bu mabedler hakkında inanın çok söylenti var siz sadece pagan dinlerine ev sahipliği yaptığını, dünyanın enerji girdaplarında ya da charkerlerinden biri olduğunu, spiritüalizmin sihrin paganizmin bu mabedlerde boy gösterdiğini ve daha düne kadar illuminati dediğimiz örgütlerin bu yerleri kullandığı bu yerler sayesinde metafizik güçler elde ettiğini ve ayrıca bu yerlerin mimarisini kullanarak aklınızın alamayacağı daha bir çok şey yaptığını bilin

5. Chakra Büyük Piramit(Mısır) ve Mount Of Olives (Kudüs) ve meşhur Sfenx bu chakra baya geniş bir bölge




Piramitler hakkında bilgi verdim yeterince 5 chakra da büyük piramittir. Taşlar oturuyor yerine değil mi mübarek




Sfenkslere neredeyse her mitolojide pagan dininde raslanılır. Mısırdaki gize piramitlerinde kefren piramidinin önünde yer alan sfenks kimilerine göre firavunun yüzünün kopyası hatta bazıları tarih öncesinden beri bu sfenksin var olduğunu söylüyorum ilginç..




Chakranın bir diğer noktası da Zeytin Dağı Mount Of Olivesdir

Kudüs stratejik bölge olarak sürekli tarih boyunca uygarlıklar tarafından himaye altına alınmaya çalışılmıştı ayrıca bana göre şuan dünyanın kalbi kudüsdür. Kudüs duygular şehridir. 3 büyük dinin birleşmesi ortak bir noktada buluşmasını sağlayan ruhaniyetin hatsafaya çıktığı bir şehir.. Kudüs tapınakçılar döneminde istila ediliyor biliyorsunuz. Sonra kabalayla da tanışan tapınakçılar bunu avrupaya ve masonlara büyük taşıyor. Aslında masonluk gelmeden yoktu... Bu bilgiyi öğrenen insanlar atalarının izinden gidip tıpkı kudüsdeki duvar ustaları ve eski mısırdaki piramit işçileri gibi mason ismini alıyorlar kendilerine. Bu yüzden kudüs bu açıdan çok önemli bir noktadır. Ayrıca deccalin bedenen kudüsde saklandığı da söyleniyor..





















6. Chakra Kuh-e Malek Siah İran - Pakistan arasında



7. Chakra Mount Kailash Tibet

 7. çakramız tibette bulunan bu dağ. Dağ yine bir pagan dini olan hinduizm ve budizm açısından büyük önem taşıyor. Mavi jin şivanın evi olarak kabul ediliyor ( cinler mavi ateşten yaratılmıştır moruklar ) işte yine yapboz birleşiyor. Dediğim gibi girdapların tümünde bu şekil pagan inançları ve abartlı ibadetlerin olmasının başka bir açıklaması varsa özel hesaptan mesaj atabilirsin liseli.. Ben bu şekilde anlam veriyorum yani benim ingiliz arkadşaım da aynı şekilde yazmış ama şuana kadar hiçbir türk bu şekilde araştırmamış ilkkiz moruk.
































Moruklar chakralarımız bitti şimdi gatelere geçeceğiz geçitlere.
Chakralardan sonra direk geçitler geliyor yani 7 tane chakra 6 da geçit var 


8. Gate Palenque ve El Tule Meksika



Palenque bir maya kentidir. Şuan meksika sınırları içerisinde. Yazının başında da belirttiğim piramit mimarilerindeki motifler ve aynı iç mimari yine burdaki piramitlerde de uygulanmış.. Ayrıca şehir yine bir pagan dinine inanıyor. Dediğim gibi moruklar yazı yeterince uzun oldu şimdi paganizme girersek çıkamayız bir daha onu diğer yazıda belirteceğim genişçe...







El tule de bu moruklar.. Şimdi bunun nasıl bir enerjisi var amk diye söylenirsen haklısındır kesin mübarek ben de çözemedim






9. Gate Fuji dağı japonya ( gate ne diye soruyorsan liseli geçit kapı falan demek)





Fuji yanardağı japonyada bulunan çok büyük bir dağdır. 3700m den büyüktü doğru hatırlıyorsam .
Japonlar çok eski zamanlardan beri fuji dağını kutsal görür ve taparlar tabi eski ırklar







10. Gate Haleakala Krater Hawaii



 Haleakala dağı.. Hawaiide bulunan bir volkan türünden bir şey.. Hawaiilerde güneşin evi manasına geliyor Hawai inançlarına göre Haleakala krateri yarı-tanrı olan Maui'nin anne-annasının evidir. Yarı tanrı Maui günün daha uzun olmasını istemekteydi. Bunun için güneşi eline geçirdi. Anneannesinin evi olan Haleakakl kraterinde onu tutukladı. Böylece onun gökyüzünde yol almasını geciktirdi.





11 Gate Lake Taupo Yeni Zelanda


11. Geçit olan taupo gölü yeni zelanda mitolojisini yansıtır nitelikte. Yine gölün çevresinde yerli halkın pagan inançları var ve sihirli tanrılara inanıyor ayrıca göl etrafındaki mabedlerde de kendi dinlerini yansıtan heykeller görebiliyoruz.








12. Gate Table Mountain ( Masa Dağı ) Capetown Güney Afrika







Öncelikle bu yazıda sizlere madde ile enerji arasındaki ilişkiyi anlatmaya çalıştım ki bence madde de bir yana enerjidir. O yüzden bizler sürekli negatif ve pozitif enerjilere maruz kalıyoruz. Ayrıca vücudumuzun aurası olduğu gibi dünyamızın da aurası vardır. Dünya üzerindeki bazı özel yapılar var olan enerjileri değiştirebilir ya da arttırabilir. Onları anlatmaya çalıştım.. Dediğim gibi insanlara ve dünyaya sürekli kötü enerji yaymaya çalışan varlıklar sürekli kendi mabedlerini kendi enerjilerini ortaya çıkarıp bizleri kontrol etmeye çalışıyor.

Daha sonra dünyadaki ley hatlarından bahsettik. Ley hatları dünyanın enerjinin hatsafaya çıktı ender yerleridir. Çok belirli noktalardır ve genelde bütün paganist öğelerin varlıkları bu bölgelerde ya da yakınlarında olmuştur.

Aynştayn ruhlu insan ley hatları ile illuminati arasındaki bağı çözememiş olabilir. Bak arkadaşım illuminati sadece 15yydan itibaren sikimsonik kilise altlarında lusiferi çağırıp kan içen tuz yalayan ya da ne bilim o tür şeyler yapan insanlardan ibaret değildir.. İlluminati kabalist düşünceyi benimsemiş ve lusiferin ışığıyla aydınlanmış tüm insanlardır. Bu yüzden 5000 yıl önceden itibaren izlerine rastlıyoruz. Bu yüzden isimleri mason bu yüzden 5bin yıldır insanlar köle yapılmaya çalışıldı. Eski mısırda olanlar avrupada da oldu. Babilde olanlar inkalarda da oldu. İster sihir de ister büyü ister kabala ister paganizm.. Sonucu aynıdır. Bu insanlar dünyanın bu belirli noktalarından metafizik canlılarla iletişim kurdu ve halkları bu şekilde dize getirdi. Zeus mavi cin şu tipsiz budist tanrıları çin tanrıları ya da mayaların yılan tanrıları aslında gerçekte de vardı.. İnsanlar aptal değil gördükleri şeyleri biliyorlar ama sorun onların aslında ne olduğu işte bu yüzden bu uygarlıklar bu girdap noktalarında yaşıyorlardı.. Bu tür binlerce nokta var dünyada ben sadece bilinmeyenleri gösterdim yoksa neredeyse her uygarlıkta bu tür şeyler oldu. Metafizik bir canlı çıkıp ben tanrınızım dedi..  Olaylar bundan ibaret.. Dün elin mayalısının yaptığını bugün başkan bush parayla yaptı illuminati budur başka bi bok aramayın illuminatinin arkasından..
 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş