Yahudi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yahudi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2014 Cumartesi

Altı Köşeli Yıldız'ın (Hexagram) Anlamı



Davud yıldızı, Davut yıldızı, Israil, Heksagram, hexagram, sion, siyon yıldızı

Davud Yıldızı Nedir, Ne Anlama Gelir?

  Üst üste gelmiş iki üçgenle oluşturulmuş altı köşeli yıldız olarak bilinir Heksagram (hexagram). Dünyadaki birçok kültürde yer almış bir semboldür. Beş kollu yıldızdan daha çok tanınmıştır. Yahudi inancının ayrılmaz bir sembolü olan bu sembol, İsrail halkının dini ve tarihsel geçmişinde oynadığı rollerden ötürü Siyon yıldızı ya da Davut'un yıldızı olarak adlandırılmıştır.

  Bugün de İsrail devletinin askeri ve sivil bütün organlarının simgesi olduğu gibi, İsrail devletinin bayrağının sembolüdür.[1] Ayrıca, Kızılay ve Kızılhaç gibi bir yardım kuruluşu olan Kızıl Siyon Yıldızı'nın da simgesi olarak göze çarpar.

  Geleneksel olarak yapısı iki ana anlatımla açıklanmaktadır. İlki üst kısma ait köşedir ki dişi unsurdur ve “su” olarak simgelenir. Diğeri de alt kısma ait köşedir ve erkil unsurdur. Bu da “ateş” olarak tasvir edilir. Burada sunular su ve ateş, birlikte gizemli, uyumlu bir düalite düzenini gösteren kombinezon olarak yorumlanmıştır. Kozmolojik yorumunda ise ateş ve su düalitesinin karşısında yer alan “hava” ve “toprak” sembolleriyle birlikte dört elementi bir araya getiren sembol olarak düşünülmüştür. Simya ilminin sembolleri arasında bu dört unsurun hepsinin genellikle başlıca ana madde olarak tasvir edildiği düşünülürse eski çağlarda yapılan bazı büyü uygulamalarında kullanıldığı ve bu uygulamaların günümüze kadar geldiği ezoterizme ait bilgilerde yer almaktadır.

  Yine Yahudi inancına göre Tetrakrammaton olarak bilinen YHWH (Yahveh) tanrının isminin dörtlü kısa yazılımının hegzagramla ifade edildiği kesinlik kazanmaktadır.[2] Talmud'da verilen bilgilere göre, kötü ruhları kontrol etmek amacıyla Kral Süleyman'a verilen sihirli yüzük üzerinde Tanrı'nın en kutsal ismi olan YHVH isminin (Tetrakrammaton) tek tek işlenmiş olduğu ifade edilir.[3]


  Yahudi Kutsal Kitabına göre, “Golyat” adlı bir devlet ile savaşırken [4], küçük yaştaki Davud'u koruyan kalkanın üzerine onun ismi göstere bir altıgen motifi işlenmişti.[5] Aslında Megan, İbranice'de kalkan anlamına gelir. "Megan David" de Davut'un Kalkanı anlamını taşır. Bu yıldızın Kral Davud'un kalkanının üzerinde olmasından ötürü heksegrama daha sonradan Megan David ismi verilmiştir.[6]

  Magen David Yahudilik simgesi olarak ilk kez 1933'te Prag Yahudi Cemaati tarafından onaylanıp, kullanılmış ve bu cemaatin özel ve resmi sembolü olarak kabul edilmiştir. Bu sembolün diğer komşu Bohemya cemaatleri yoluyla Viyana'ya kadar ulaştığı varsayılmaktadır. Viyana'nın eski Yahudi mahallesiyle Hıristiyan Mahallesi arasındaki sınırı belirleyen yerin üzerine bir Davud yıldızı oyulmuştur. 1656 tarihli ünlü Dikilitaş bugün hala ayaktadır.[7].

Siyon yıldızı ya da Magen David'in önemi Kabala ile ortaya çıkmıştır. Ünlü Kabalist (kabala yorumcusu) Gershon Sholem, bu sembolle ilgili şunları söyler:

“Hıristiyan dünyasınca kabul edilen Haç'a karşılık Yahudilerin de özgün bir sembol benimsemeleri ihtiyacı doğmuştu. Haç'ın ifade ettiği anlama sahip olmasa da, Magen David yaygınlıkla tanınıp sevilmiş bir şekildi ve Yahudi dünyasına kendini kolaylıkla kabul ettirmişti.” [8]
 

  Yanda 1970'li yılların ortalarında İsrail'deki arkeolojik kazılarda, Bet-El yöresindeki M.Ö. 10 ila 20 yıllarına ait bir yapıda bulunan altı köseli yıldız, yüzyıllardan beri, Yahudi ve Masonların kullandıkları ortak simgelerdir. Bronz çağına (M.Ö. 3200 – 1200) dayanan bir geçmişi olduğu düşünülen bu motiflerin benzerleri Kineret Gölü kıyısında, 2. yüzyıldan kalan Kfar-Nahum Sinagogu'ndaki oyma kalıntılarda bulundu.[9]

 Bazı Peygamberler ve Bazı Müslüman Padişahlarda Kullandı

 Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. 

 Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

http://www.ceddimizosmanli.net/wp-content/uploads/2012/11/Teke-Beyligi-Sancagi.jpg 
 Teke Beyliği Sancağı

candarogullari-beyligi-sancagi                                                        Candaroğulları Beyliği Sancağı

Karamanoğulları beyliği bayrağı
                                                      Karamanoğulları Beyliği Sancağı

  İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır.

Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü                 Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü

Bu da cehaletimiz !...

 Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar'dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)'in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali'nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır.

Hayreddin Paşa'nın sancağında, Zülfikar'ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.) kızı Hz. Fatma (r.a.) damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder.
  Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır.

  Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hz. Muhammed (S.A.V.). 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.) 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder.

Barbaros-Hayreddin-Sancagi
  Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir.

6-koseli-yildiz

 muhri-suleyman

İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/
Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır. Teke Beyligi Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Teke Beyliği Sancağı candarogullari beyligi sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Candaroğulları beyliği bayrağı karamanogullari beyligi bayragi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Karamanoğulları beyliği bayrağı İstanbul’daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Gulnus Emetullah Valide Sultan Camii 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii giriş kapısındaki Süleyman Mührü Minber 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Bu da cehaletimiz !… Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan sancağının en üstünde “Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü’minlere müjde ver” (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır. (Altta) Basbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağı Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar’dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)’in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali’nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa’nın sancağında, Zülfikar’ın yanındaki “beyaz el” ise “Pençe-i Âl-i Aba”yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri kızı Hz. Fatma (r.a.)forumvatantc 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Barbaros Hayreddin Sancagi 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin mübarek isimleri bulunmaktadır. Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)’ın mührü ise geçmişte yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. 6 koseli yildiz 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri muhri suleyman 6 Köşeli Yıldızın Sırrı ve Bilinmeyenleri

Kaynak Linki: http://www.ceddimizosmanli.net/6-koseli-yildizin-sirri-ve-bilinmeyenleri/

MASONLARIN VE TAPINAK ŞÖVALYELERİNİN SİMGESİ

 

 Dünya masonları arasında kendi localarının sembollerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur heksagram. 90°de açılmış gönye ve sıfırda kapanmış pergel, hareketsizliğin yansımasıdır. içinde gönye ve pergel, Siyon yıldızı'nı oluştururlar. Bu da Yahudilik ve Masonluğun iç içe olmalarının belli başlı örneklerindendir.[10]

Yanda, Mason localarının görevlileri Siyon Yıldızı'nın altı uçlu kısımlarında gösterilir. Bu loca içindeki iş bölümünü de ifade eder.

Locayı idare eden Üstadı Muhterem ile iki Nazır çıkan üçgeni, Locayı organize eden Hatip, Katip ve Nazırlar inen üçgeni teşkil ederler.[11]

 Mason, Gül-Haç ve Kabala [12] öğretisinden aldığı esaslara dayanan Gizem Cemaati (Theosophical Society), Yahudi mistisizmine sıkı sıkıya bağlı bir örgüt olan Tapınakçı (Templaers) geleneği de beslemekte ve korumaktaydı. Bu birliktelik, sıraladığımız örgütlerin ve bunlara bağlı derneklerin ambleminde de ortaya çıkmaktadır.

Bunların amblemin ortasında kocaman bir Siyon yıldızı ‘nın olması da dikkat çekicidir.[13]

  Muharref  Tevrat kaynaklı Yahudi sembolleri de amblemde yer alıyordu. Tüm bunların yanında, bir de ilginç bir sembol daha vardı derneğin ambleminde; sonradan Nazi partisinin sembolü haline gelecek gamalı haç da vardı. Oldukça eski bir okült sembol olan gamalı haç (swastika), Kabala mistisizmi içinde yer alan semboller arasındadır.[14]

Yanda, İngiltere'de Londra'da 12.y.y. ait Lincoln Katedralin'den bir pencere süslemesi.

Görüldüğü kadarıyla Yahudi inancının ve masonların önemli sembollerinden olan Siyon yıldızı, Hıristiyan süsleme sanatını da etkilemişe benziyor.[15]


BÜYÜ VE HEKSAGRAM

 

 Heksagram ya da Siyon Yıldızı, Yahudilikle kesinlikle ilişkilendirilmekle birlikte, bir tür büyüsel güç sembolü olarak yüksek dikili kayalara yapılan çizimlerde, büyülerde ya da egsorsizme [16] ait popüler kitaplarda ortaya çıkmaktadır.[17]  

  Yahudi Kutsal Kitabına göre kral Davut'tan başlayıp ve oğlu Süleyman'ın Betşaba'da ölümüne kadar (M.Ö 930) Hegzegram ile efsunlu bir takım dualar söylenerek melekler çağırılmakta ve bu yolla cinler uzaklaştırılmaktaydı. Bazı Kabalistlere göre, Kral Davut ve Kral Süleyman, Kabalistik büyü sanatları ile harikalar yapabiliyorlardı.

  Yanda görülen ve arkana büyüsü olarak da bilinen heksagramda İbranice tılsımların yazıldığı bir tarot görülmekte. Kartlara basılı bu tür simgelerin kehanet için kullanıldığı da ileri sürülmektedir. Fransız yazar Court de Gebelin (1773-1782) arkana büyü kartlarını Eski Mısır'ın büyülerinden kaynaklanan mistik semboller olarak kabul etmiştir. Okült bilimler her karta bir sayı, bir harf ve doğal bir nesne veya güç tahsis eder.[18]
 

DOLAR VE HEKSAGRAM

 

 Bir doların üzerinde sağ taraftaki 6 köşeli yıldız ise daha farklı bir biçimi bugün İsrail bayrağında bulunan ünlü Davud Yıldızı'dır. Piramit şeklinin üzerindeki “Annuit Coeptis” yazısı Latince “Bizim meselemiz, plan başarıyla tamamlanacaktır” anlamına geliyor. Hemen beraberindeki “E Pluribus Umum” ise “Birçoklarının içinde bir tane” yani Eski Ahit'teki “Seçilmiş Kavim” anlamına gelmektedir.
  Altta yer alan “Novo Ordo Seclorum – Çağların Yeni Düzeni” , İllimunati'nin temel sloganı olan “Ardo Ab Chao” yani “Kaostan Düzen çıkarmak-Kaos Bizim İçin İyidir” formülüyle birlikte değerlendirilmelidir. Kendileri tarafından yaratıldığı ve kontrol edilebildiği sürece “kaos” korkulacak bir şey değildir, hatta iyidir. Çünkü önce kaosla boşluk yaratır, sonra istedikleri gibi doldurur ve yenidünya düzenini kurarlar. ABD dolarının üzerinde bulunan simgeler nasıl bir küresel komployla karşı karşıya olduğumuzun simgesidir. http://www.youtube.com/watch?v=I4yNqRTzknE


UZAKDOĞU KÜLTÜRLERİNDE HEKSAGRAM

 

 Bu simge, Budizm'de de bir tür yardımcı derin düşünme (meditasyon) olarak kullanılan ve çokça bilinen basit bir geometrik figür olan mandala gibi, bir daire içinde çizilmektedir. Heksagram, Hindistan kültüründe dokuz temel prensibi kompoze eden iç içe geçmiş çerçeveli üçgenler olarak bilinen Siri Yantra Mandala adıyla da karşımıza çıkar. Budizm'de bilinen yapısından çok daha ileride bir tür arınma olarak anlaşılmaktadır. Eski Çin'in birinci Çang hanedanlığı döneminde üç boyutlu, muhtemelen 64 adet üçgenin her bir çiftine ve kıvrımlı çizgilerine de hegzagram adı verilmekteydi.[19]


HİNT-YAHUDİ HEKSAGRAM İTTİFAKI

 

 Hint yarımadası, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar İngiliz egemenliği altındaydı. Sömürgeciler alt kıtayı terk ettiklerinde ise Hintli Müslümanlar Hindulardan ayrı bir devlete sahip olmayı istediler ve Pakistan'ı kurdular. Pakistan ve Hindistan arasında nüfus mübadelesi yapıldı; Hindistan sınırları içinde yaşayan çok sayıda Müslüman Pakistan'a göç etti. Ancak nüfusunun ezici çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Jammu/Keşmir eyaleti, Hint yönetiminin oyunları ve İngilizlerin de desteğiyle Hindistan egemenliğinde kaldı. O tarihten bu yana Keşmir, İslam dünyasının kanayan yaralarından birisidir.

  Keşmirli Müslümanlar Hint yönetimine direnmek ve bağımsızlıklarını kazanmak istedilerse de Hint güçleri tarafından, ülkede 1947, 1965, 1971 yıllarında üç büyük katliam gerçekleştirildi. On binlerce Keşmirli Müslüman öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi, İslami eğitim veren okullar kapatıldı. Keşmir'de şimdiye dek 4.000'den fazla kadın işkenceye ve tecavüze uğradı. 1990'ların başından itibaren bu zulümler hem askeri ve hem de siyasi arenada daha da artırılmıştır.

  Bütün dünya siyasetine soyunan küresel kovboy Amerika'da Keşmir aleyhtarı ve Hindistan yanlısı bir lobi olduğu söylenebilir. Ancak dikkat çekicidir, Amerika'da Hintlilerin kurduğu kayda değer bir Hint lobisi de yoktur. Ancak çok güçlü bir İsrail lobisi vardır. Ve bu lobi, Keşmir'e karşı sonuna kadar Hindistan'ın yanındadır. Hindularla İsrailliler arasında stratejik bir ittifakın yanı sıra, manevi bir ittifak da bulunmaktaydı. İsraillilerin Siyon yıldızı, Hindular tarafından da kutsal Siri Yantra Mandala olarak biliniyor. Bu ayrıntı, aralarındaki bağı daha da güçlendirmekteydi.[20]

Yahudiliğin simgesi Siyon yıldızı, Hindu kutsal simgesi Siri Yantra Mandala'ya benzerliği ile dikkat çekmektedir.[21]


Kaynaklar

[1] İsrail bayrağının şekli ilk kez, Yahudi devletinin kurucularından Theodor Herzl'in halefi ve yakın arkadaşı Dr. David Wolfson, tarafından tasarlanmıştır. Bayrağın üst ve alt kısımlarında ibadet sırasında kullanılan dua atkısı “Tallit'teki gibi beyaz zemin üzerine iki paralel mavi çizgi arasına ortalanmış bir mavi Magen David(Siyon Yıldızı) idi.
[2] YHVH isminin okunuşu, Yahveh'tir Ancak orijinal yazım EHEYEH'tir. Orijinal yazımda ise altı harf vardır. Bu harfler, E(alef- א ), H(het- ח), E(alef- א ), Y(yod-י ), E(alef- א ), ve yine H(het- ח) hekzagram'ın altı köşesinde gösterilir.
[3] The Soncino Talmud İngilizceden Çev: Rabbi Dr. İzador Epstein, London, 1915, Gittin böl. 68 a-b
[4] Eski Ahit, I. Samuel 17. bölüm Bu olay Kur'an'da da kısmen anlatılır. Golyat isimli dev pehlivan Kur'an'da Calut olarak geçer. Bkz. Bakara 2/249, 250 ve 251
[5] Davud İbranice'de üç harfle: “Dalet( ד )-vav( ו ) – dalet( ד)” harfleriyle yazılır. Çok eski İbrani alfabesinde ise dalet harfi Yunan alfabesindeki “delta” Δ ya benzeyen küçük bir üçgen şekille yazılırdı. İki “Dalet”in birleşmesi, yani iki üçgenin altıgen bir yıldız şeklinde çizilmesi Kral Davud'un adını temsil ediyordu.
[6] Eski Ahit, Mezmurlar 18. bölüm
[7] Scholem, Gershon, The Star of David; History of a Symbol, in The Messianic Idea in Judaism, Jerussalem 1978,271
[8] Magen David ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. www.sevivon.com/show_symbol.asp?id=7 ve ayrıca www.en.wikipedia.org/wiki/Star_of_David
[9] Frankel, Ellen – Platkin, Betsey Teutsch, The Encyclopedia of Jewish Symbols, Jason Aronson Inc., 1992, s. 161
[10] Freemasons Book , tarihsiz, s. 96
[11] Çırak Kalfa Usta, Mason Yayın Organı, İstanbul 1976 s. 68
[12] Kabala, Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'ın herkes tarafından bilinen açık anlamından başka, gizemli(ezoterik) anlamı bulunduğu, sembollere gizlenen bu anlamların öğrenilmesi ve yorumlanması geleneği olarak tanımlanabilir. Kabala kelimesi, kimilerine göre İbranice Kibbel kökünden türetilen ‘'gelenekle kabul edilmiş şey'' , kimilerine göre ise gene İbranice KBLH harflerinden oluşmuş, ‘'vahiy olarak almak, kabul etmek'' kimilerine göre de ‘'sözel gelenek'' anlamındadır. Kabala gizlemli bir anlayış olduğundan dolayı hayata ve yaradılışa dair, çok çeşitli boyutlarda ve konularda yorumlar içerir. kaynağını ise Tevrat'tan alır:.Encyclopedia Religion and Ethics , H.Loewe, “Kabbala” maddesi. Editör:J.Hastings New York 1981, Cilt VII, s. 622; Ayrıca bkz.Hançerlioğlu, Orhan, İslam İnançları Sözlüğü,İstanbul 1984,s.218 ve ayrıca Bolay, Prof.Dr. S.Hayri, Felsefi DoktrinlerSözlüğü, Ankara 1990,s.127
[13] Baigent, Michael- Leigh, Richard- Lincoln, Henry, Kutsal Kan, Kutsal Kase, Çeviren; Mehmet Topdaş, İstanbul 1996; s.227, 339
[14] Goodman, Frederick, Magic Symbols, London: Brian Trodd Publishing House, 1989, s. 97.
[15] Oliver, George, Spencer, Richard, The Historical Landmarks and Other Evidences of Freemasonry Explained in a Series of Practical Lectures, London, Basım W. Wilcockson, Rolls Buildings, s. 356.
[16] Excorcism: Şeytan, ifrit, cin gibi varlıkları çıkarma ayini. Bu ayin Katolik papazların kayıtlı ayinleri arasında bulunur. Ama egzorsizm,sadece Hıristiyanlığa has bir uygulama değildir ve diğer din ve inanç sistemlerinde de pozesyon (daha çok Afrika menşeli parapisişik olaylarda) olarak isimlendirilen ifrit, ruh, cin musallatı, benzeri uygulamalar vardır.
[17] Bu konuda en ayrıntılı bilgi için bkz. Lewıs I.M., The World's Religions, Routledge, (Derleyenler: .Sutherland, L. Houlden, P. Clarke, F. Hardy), Çeviren : Caner Işık, London, 1988.
[18] Weiser , Samuel The Magic of Thelema: A Handbook of the Rituals of Aleister Crowley, York Beach, Maine. 1993.
[19] Biedermann, Hans, Dictionary of Symbolism, İngilizceye Çeviren: James Hulbert, Copryght in London 1982
[20] Themes in World Religions, Editör: Dinah Hanlon, Cambridge Universty Pres 1988, Cilt II, s.24; İlginçtir, gamalı haç da Hindu kutsal simgeleri arasında yer alır. A.g.e. , aynı yer; Ayrıca bkz. Kaya, Korhan, Hinduizm,
[21] Dost Yayınevi, Ankara 2001, s.58,61;92




 Bize Destek İçin Lütfen Blogumuza Üye Olmayı Unutmayın..


     Ottoman1453
Facebook Sayfamıza Beklerizz.. >>> Anti İlluminati/Anti Freemason

Bu sembolu Hz. Süleyman haricinde Hz. Davud (as) ve Hz. Hızır (as)’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türk’leri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın.. Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

25 Şubat 2014 Salı

Gizlenen 34. masonluk derecesi!



  Masonluk dereceleri 33 dereceden oluştuğu söylensede aslında gizlenmiş olan bir derece daha vardır. Bu derecedeki Yahudi'ye "34. Derece"deki Kara Büyü Krallığının üstadı olarak; "Savereign of Sovereigns" yani yücelerin Yücesi" adı verilir. 

Ve 34. derecedeki Yahudi üstadı, Kabbalistik bir sembol olan "Beş Köşeli" gizli adıyla "Şeytan yıldızı" açık adıyla "David Magen" ile temsil edilir. 

Değerli okuyucularımız; Tuz-tütsü ve kükürt karışımı şeytan ve habis cinleri acilen çekmektedir. O yüzden birçok kiliseye sokuşturulmuş bu ritüel araçlarına karsı dikkat etmenizi rica ederim. 

Şeytan Çağırmada Kullanılan Büyü Tılsımları 

 Mason localarında Şeytan'la bağlantı kurmak amacıyla yapılan büyü ayinlerinin en önemli kısmı tılsımların kullanıldığı bölümdür. Bunun nedeni, büyüde kullanılan tılsımların Şeytan'la bağlantı kurmayı kolaylaştırdığı inancıdır. Bunları bir kısmı, tuz, kükürt ve tütsü gibi değişik kimyasal karışımlardan oluşur ve hahamlar tarafından tören öncesinde hazırlanır. Kabbala'ya göre şeytanlarla fiziksel bağlantı kurmaya yaradığına inanılan asalar, ateş saçan kılıf, kafatası, mum, tokmak en sık kullanılanlardandır. 

 Bütün Yahudi ibadetleri ve sembolleri, Yahudi ırkının üstünlüğü ve Yahudi geleneklerinin korunması mantığına dayalıdır. Temel olarak bütün ibadetlerde yüceltilen Yüce Allah değil; aslında Şeytan'dır. Masonluk dini gerçekte ilah olarak Şeytan'ı ilah olarak kabul eder. Şeytan masonlukta kainatın ulu mimari rumuzuyla yaşatılmaktadır. Yahudilik, aslı değiştirilmiş ve kitabı, Şeytan'la sürekli bağlantı halinde bulunan hahamlar tarafından yazılmış bir ideolojidir. 

Kabbalistik masonlukta Tanrı yani Şeytan, güneş ile özdeşleştirilmiştir Kainatın Ulu Mimari Nur-u Ziya Mutlak Işık 

 Bunlar dumansız ateşten yaratılan Şeytan'ı temsil eder Ayinin düzenlendiği odanın tam ortasında, Kabbala'da "Altar" adı verilen kurban masası bulunur. Altar'da Şeytan'a sunulan kurbanın göğsüne kanla beş köşeli yıldız çizilir ve etrafına ateş yakılır Altar'ın etrafında yakılan ateşin Şeytan'ın zuhur etmesini kolaylaştırdığına inanılır. 

Trans Halleri 

 Yahudi kaynaklarında üç Kabbalist'in trans halleri detaylı bir şekilde anlatılmıştır. "Şeytan'la bağlantı kurulduğunda yaşlı hahamın ağzından köpükler gelir, dişleri kilitlenir, hırıltılar arasında boğuk bir ses tonuyla konuşur. Trans halinde Şeytan, hahamın ruhuna etki ederek farklı bir ses tonundan emirlerini açıklar. Diğer iki kabbalist masonlukta kutsal olan İbrani Harfleriyle, ağzından çıkan her kelimeyi yazarlar." 

Diğer ayine katılanlar özellikle hayvan başlıklı maskeler giyerler. Törenin ilerleyen bölümlerinde, Şeytan seçtiği hayvan maskeli kişilerin vücuduna girer ve onun ağzından konuşarak emirlerini açıklar. 

34. Derecenin Sırrı 

 Uzaktan da olsa, Siyonizm, Yahudilik, Kabbala vs. konularında bir şeyler okumuş, duymuş her insanın 33 dereceli masonik yapılanmadan haberi olagelmiştir. Ancak 34. derece hakkında hiçbir yerde doğru dürüst yazılmış, derlenmiş bir bilgiye rastlayamazsınız. Hatta kamuoyu bu 34. dereceyi hiç duymamıştır. Oysa çok önemli bir derecedir ve Sanhedrin'e (70'lere) seçilebilecek kıvama gelmiş üstatların derecesidir. 

Bu dereceye ulaşma ritüeli sırasında hazırlanan ortamda, mum ışığı (kısık derecede), tuz, kükürt, özel hazırlanmış tütsü (şeytanı çeken en sevdiği koku...) kafa kılıç ve ip olur. 

Locada yapılan duadan sonra Lucifer (Şeytan) gelir. Haham "lanetli varlıkla" olan bağlantısını uzatabilmek için büyü argümanlarrını takviye eder. Bu sırada şiddetli bir trans halinde haham sol eliyle "3"ü sağ eliyle "4"ü gösterir. Bu o anda oluşan "34. Derece"yi gösterir. 

Şeytanın üstat masona inişi

 Masonik kaynaklar localarda yapılan büyü ayinlerini detaylı bir biçimde tarif ederler. Türk Mason Dergisi'nde bir "kara büyü ayini" şöyle anlatılmıştır: "Büyücü, evvela bedenini temizler, beyazlar giyer; özel bir tuvalet yapar. Ölülerin gölgelerini rahatsız etmemek için en temiz elbiseleriyle dans eder. Büyücünün tedbiri de sır saklamaktır (ketumiyettir) yani cinleri ve ruhları çağıracağı yeri ve bunun zamanını asla açığa vurmaz. Büyücü için daire ve sayılar da önemlidir. Süleyman mührü denilen beş köşeli yıldız bin bir özelliği bulunan daire ise kuvvetin ve direnmenin sembolü sayılır. Üçgen, Kare, Beşli ve altılı köşeli yıldızlar hep bu dairenin içine çizilir. Büyücü bu şeklin içine çağırdığı "negatif enerjiyle" birtakım sembolik işaretler çizer ve çevresine günün mevsimin saatin ifrit grubundan belli başlı cinlerin adını yazar. İfritleri ya da eskilerin habisi ervaha dedikleri kirli ruhları çağırırken büyücü eline bir kılıç alır yalvarır bagısal dairenin dört tarafına dört meşale yakar kendi ritüellerinde o an uzun abdest ve oruçlarla tütsülerle uğraştıktan sonra ilahilar söyleyerek bu dairenin içine girer doğrudan batıya giderek baş dönmesine tutulan büyücü kendinden geçinceye kadar dönmeye devam eder evrimeye tutulur. Bundan sonra ruh sorulara karşılık vermek üzere gelir.[2] 

Bu trans seansından sonra büyücü saatlerce kendine gelemez. Şuur kaybı ve şiddetli baş ağrısı meydana gelir. Buna trans-pain (trans ağrısı) adı verilir. 

 Ayrıca Kabbala'da, "güneş, ay ve yıldızın" erkek veya kadın cinsel organının üzerinde resmedilmesi, cinselliğin kendileri için ne denli önemli olduğunu sembolize eder. Ay aynı zamanda Şeytan'ın gözünü de (Evli Eye) ifade eden gizli bir işarettir. (A Dictionary Of Symbols, sf.319) Bu amaçla törenlerde kullanılan mason önlüklerinde ve localarda yer alan masonik tablolarda önemli bir yer tutmaktadır. 

Kabbala Ve Cinsi Sapıklık 

 Masonik felsefenin temelini oluşturan Kabbala'nın en önemli öğretilerinden biri de cinselliktir. Kabalist büyücü ve Mason üstadı azamı Donald Michael Kraig bu konuda oldukça açık bir şekilde ortaya koyan cümleler kullanmıştır. "Seks ve buna bağlı olarak seks büyüsü Kabbala'nın temel öğesidir." (Modorn Magick, sf.425). 

Kabbalist haham A. E. Waite ise serbest cinselliği Kabala'nın temel unsurlarından biri olarak açıklar ve Kabbala'yı var olan en büyük büyü ilmi olarak nitelendirir. 

 "Kabbala'daki en yüce ilim (Supreme Visdom) ‘Seksin Gizemi'nde saklıdır. Hayat Ağacı'nın (Sefirot) iki tarafının erkek ve dişiliği temsil etmesi hatta Tetragram'ın (Yud-heh-Vav-Heh) harflerinden oluşan Tanrının ismi Yehova erkek ve dışı harflerden oluştuğu anlaşıldığında, kişi Kabbala'nın tabiatında var olan cinselliği görebilir." (Holy Kabbalah sf.78). 

Bir büyücü için hiçbir ahlak kaidesinin geçerli olmamasıyla ilgili olarak Kabbalist Üstad-ı Azam Donald Mıchael Kraig "Modern Magic" (Modern Büyü) adlı kitabında şu satırlara yer vermiştir 

 Bir büyücü için ahlak yoktur. Bir büyücü olarak inanıyorum ki insan dilediği tür cinsel ilişkiye girmekte özgürdür. Düzgün, homoseksüel, bekar, grup halinde, ayinsel veya sado-mazoşist..." (Modern Magic,sf.421). 

 Localardaki bu ve benzeri ritüeller Kabbala'nın mitolojik efsanelerine dayanır. Bunlardan birinde Güneş Tanrı Osiris öldürülerek 14 parçaya ayrılır. Kız kardeşi İsis bunlardan 13'ünü bularak birleştirir ve kayıp 14. parça olan cinsel organ yerine çamurdan yenisini yapar. Bu durum (suni cinsel organ -obelisk) tarih boyunca sütun ve Dikili Taşlarla remzedilmiştir. Masonik kaynaklarda Güneş tanrı Osiris ile Hiram Usta'nın aynı kişi olduğu söylenir ve bu efsaneyi yaşatmak için çağlar boyunca Dikili Taşlar ve sütunlar Mason localarında temsili olarak yer alır. Masonlukta önemli bir yer tutan "Jakin" ve "Boaz" sütunları gerçekte erkek cinsel organını temsil eder.[3] 

Temelde Şeytan'ın öğretisi olan bütün çarpıklıkları sistem olarak kabul etmiş olan Masonluk, serbest cinselliği de diğer felsefelerle aynı doğrultuda telkin etmeye çalışmıştır. 

"Köpek için kemiğin, domuz için dışkının çekici bir tadı olmasaydı, onlar bu maddelerden karınlarını doyurmak isterler miydi? Rezilliklerin her çeşidinden ayrı bir tad alan güçlü kişileri ayıplamayınız."[4] 

Ve bu konuyla ilgili Meşrik-i Azam Cemil Sena Mason Dergisi'ndeki "Özgür Düşünceler" başlıklı yazısında şu ifadelere yer vermektedir, "Özgürlüğün engelleri şu birkaç sözde saklıdır: GÜNAH, AYIP, YAZIK, HARAM."[5] 


 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

31 Aralık 2013 Salı

Arz-ı Mev'ud(Vaat Edilmiş Topraklar)


Arz-ı Mev'ud(Vaat Edilmiş Topraklar)

 Yahudiler'in vaat edilmiş topraklar(Arz-ı Mev'ud) inadı Tevrat'ın hahamlar tarafından tahrif edilmesinden sonra başlamıştır.Allah'ın peygamberi Hz. Musa'yı kendilerine alet edip ve ona gönderilen kutsal kitap Tevrat'ı kendi amaçlarına göre değiştirip ve Tanrı'nın onlara buyurduğu vaat edilmiş toprakları(Arz-ı Mev'ud) onlarınmış gibi Tevrat'a geçirerek bu Ortadoğu coğrafyasında kan dökülmesine neden olmaktadırlar.
Bu coğrafya da herkesin yaşama hakkı vardır.Ama Yahudiler bu coğrafyayı Tanrı'yı kendilerine alet edrek ele geçirmek istemektedirler.Bu vaat edilmiş toprakları(Arz-ı Mev'ud) onlara Lucifer(iblis) emretmektedir.Zaten bu coğrafyada hileli yollarla devlet kurmuşlardır.İsrail şaibelerle kurulmuştur.Ama Yahudilerin de yaşamaya hakkı vardır fakat şeytanlarla transa geçip Tevrat'ı değiştiren hahamların hezeyanlarını Allah'ın emri kabul edip tüm dünyayı kan gölüne döndürmeleri kabul edilemez.Vaat Edilmiş Topraklar(Arz-ı Mev'ud) anlayışı Lucifer(iblis) ürünüdür.
''Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak;sınırınız çölden ve Libran'dan Irmak'tan,Fırat Irmağı'ndan garp denizine kadar olacaktır.Önünüzde kimse duramayacak Allah'ınız RAB,size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak bastığınız bütün diyar üzerine koyacaktır.''(Tesniye BAB:11 Ayet-24-25 Sy:189)
Vaat Edilmiş Topraklar(Arz-ı Mev'ud)'ın sınırları Muharref Tevrat'a göre tam kesin değildir.Bu fikre sımsıkıya inana Yahudilere göre vaat edilmiş topraklar(Arz-ı Mev'ud) büyük Siyon Devleti kurulana kadar genişleyecektir.Bazı Yahudiler'e göre vaat edilmiş topraklar(Arz-ı Mev'ud)'ın sınırı şu anki İsrail'in sınırıdır.İkinci gündeme gelen sınır,Nil Nehri'nden Fırat Nehri'ne uzanan topraklardır.Üçüncü gündeme gelen sınır özellikle Siyonizm'in kurucusu Theodor Herlz'in iddia ettiği bu sınır Trabzon limanından İskenderun limanına,Kapadokya dağlarını da içine alan sınırdır.(Bakü-Ceyhan boru hattının sınırı)Dördüncüsü Trabzon limanından İzmir limanına kadar olan bölgeyi içerisine alan bölgedir.Beşincisi en doğrusu ve en geçerlisidir bu da tüm Siyonist Yahudiler'in gizledikleri ve gerçekleşmesi için ölümüne mücadele ettikleri sınırdır.Tüm siyonistler tarafından bilinen ama zamanı gelmediği için açıklamadıkları,zaman zaman dile getirilen sınırdır.Siyonizm akımının gerçek hedefidir.Hedef Siyon'da kurulacak ve tüm dünya topraklarını kapsayacak büyük Siyon Devleti'dir.

''Sonra Rab Abram'a dedi:Şimdi gözlerini kaldır ve bulunduğun yerden Şimale ve Cenuba ve Şarka ve Garb'e bak çünkü görmekte olduğun bütün memleketi sana ve ebediyen senin zürriyetine vereceğim.''(Tekvin BAB 13: Ayet 14 Sayfa:11)

''İşte benden ve miras olarak sana milletleri,mülkün olarak yeryüzünün uçlarını vereceğim.''(Mezmurlar BAB 2 Ayet:8 Sayfa:540)

Bunlar örnek için belli başlı Tevrat'tan ayetlerdir.

Alıntıdır >>> http://turktarihivegercekler.blogcu.com/

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

29 Aralık 2013 Pazar

Siyonizm (Zionism)

(Zionism) Kudüs’ün eski adı olan "Sion" kökünden kaynaklanmakta olup dilimize Fransızca’daki "sionisme" kelimesinden geçmiştir. XIX. asır sonlarmda yahudilerce ortaya atılmış bir akımdır. Filistin’de bağımsız bir yahudi devletinin kurulmasını ön görür, yahudi milliyetçiliğine dayanır.

 Siyonizm,dünyadaki bütün yahudilerin esasında Filistin'de bir yahudi devleti kurulması gerektiğini iddia eden ve bu idealle siyasi mücadele veren harekettir.Siyonizm'in ilk siyasi hareketi Theodor Herlz'in öncülüğünde 1897'de Basel'de toplanan 1.Siyonist Kongre gösterilebilir.Herlz,Sultan II.Abdülhamit ile de görüşür.Sultan II. Abdülhamit ile görüşüp yahudilere Filistin topraklarını satmasını ister.Ve bu yahudi devleti konusunda hem siyonist hem de çok milliyetçi bir yaklaşım sergilemektedir.

  Şimdi bu kongrede ilk kez yahudilere bir toprak verilmesi fikri ortaya çıkmıştır.İlk olarak Tevrat'ta da geçen Babil ya da diğer adıyla Irak düşünülmüştür.Ama İngiltere'nin muhalefeti ile karşılaşınca olmamıştır.Sonra Uganda ve Kıbrıs gibi yerler önerilmiş ama siyonistler,Tevrat'ta da geçen Kutsal Kudüs'ü istemişlerdir.Bu arada İngiltere'de evanjelik inançları gereği yahudilere yahudileri destekleyenler olmuştur.Şimdi Shaftesbury Kontu Lord Anthony Ashley Cooper(kendisi çok ateşli dispensalisttir),dönemin dışişleri bakanı Lord Palmerton'u yahudilere bir devlet kurulması hususuna çekmeyi başarmıştır.Zaten önceden yaşadıkları olumsuz tecrübelerden dolayı İngiliz Yahudiler,Avrupalıların kendilerini sevmediğini ve kendilerinden kurtulmaya çalıştıklarını düşünmüşlerdir.

  Aynı yıllarda bu yahudi devleti kurma hususuna paralel olarak Amerika'da Darby'nin müritlerinden biri olan ve dönemin çok satan kitabı ''İsa Geliyor''un yazarı William Eugene Blackstone Başkan Benjamin Harrison'a mektup yazmıştır.Bu mektupta Filistin'de bir yahudi devleti kurulması konusunda desteğini istemiştir.Ve Blackstone,J.P. Morgan ve John David Rockefeller(İlluminati piramidinin en tepesindeki aile ve Lucifer(iblis)'e yakın olan aile) ve 413 etkin isimden destek imzası toplamıştır.Sonra Herlz'in ölümünden sonra Siyonist Kongre'nin başına 1895 yılında Chaim Weitzman geçmiştir.Weitzman,muhafazakar parti lideri Lord Arthur James Balofur'a ulaşmış ve siyonizme destek vermesini sağlamıştır.Zaten Balfour da çocukluğunda dispensalist öğretilerle yetişmiştir.Ve Balfour 11 yıl sonra dışişleri bakanıyken Balfour deklarasyonu yayınlar.Ve siyonizm için yeni dönem başlamıştır.Deklarasyon metnindeki ifadelere bakalım:

''Majesteleri hükümeti Filistin topraklarında yahudilere yurt olacak bir devletin kurulması hususunda elinden gelen çabayı gösterecektir.Ancak mevcut yahudi olmayan halkın inanç ve kamu hakları gözetilecektir.''
2 Kasım 1917
 
 Lord Balfour,büyük bir mutlulukla çıkarttığı kararı bilin bakalım kime göndermiştir?''Dönemin Siyonist Kongre Başkanı Lord Rothschild''e göndermiştirBuraya Dikkat!(İkinci illuminati piramidinin üstümdeki Lucifer(iblis)'e yakın aile)(bu linke tıklayıp Rothschild kara para imparatorluğu hakkındaki yazımı okuyabilirsiniz.. kendileri dünyanın en zengin ailesi konumunda) Sonra ne oldu?Bu deklarasyonla Avrupa'dan Filistin'e göçler başladı.Amerikan basını takdirle karşıladı.11 Haziran 1922 tarihli New York Times,bu göçmenleri New England ve Jamestown gibi Amerikan şehirlerinin kuran ilk Amerikalılara benzetti.Sonrası bu gazete yahudilerin o topraklara refah ve medeniyet taşıyacağını yazmıştır.Bu deklarasyon Lloyd George başbakanlığı döneminde imzalandı.Siyonizm sempatizanlığı var Lloyd George'de.Çocukluğu zaten baptist bir ortamda geçmiştir.Pazar okulları ona yahudi davasına karşı doğal bir sempati vermiş.Kendi tarihinden çok İbrani tarihini bildiğini,birkaç İngiltere kralı sayabilecekken İsrail krallarının tamamını sayabileceğini söylemiştir.

  Yalnız şu da unutulmamalıdır.''Mill Menfaatler'' itirafından yola çıkarak Lloyd George,aslında İngiltere'nin siyonizme desteği,Amerikalı yahudilerin sempatisini kazanıp ABD'yi I.Dünya Savaşı'nda kendi tarafına çekmek için yapıldığı da söylenebilir.Bu arada İsrail'in ilk başbakanı olan David Ben Gurion,Britanya ile savaşmak için Osmanlı Devleti adına bölük kurmaya çalışıyor.Görülüyor ki İngilizler ABD'yi kendi tarafına çekmiş,bölük kurulmadan Osmanlı Devleti'ni dağıtmışlardır.Şimdi evanjelistlerin,siyonistlere desteğine bakalım.Evanjelistler,evanjelik inançları gereği siyonistleri desteklemektedir.Nedir bu inanç?Mesih'in gelmesi için kıyametin kopması gerektiği inancıdır.Kıyametin kopması da Filistin'de yahudi devletinin kurulması şartına bağlıdır.Bir de evanjelistler bu ideali,siyonistlerden daha ateşli savunurlar.Şimdi I.Siyonist Kongre'den sonra II.Siyonist Kongre toplanmıştır.Tuhaf olan bu kongreye katılanların hepsinin hıristiyan olmasıdır.I. Hiristiyan Siyonist Kongresi desek daha uygun olur.Kongrede alınan karar İsrail'in işgalindeki Batı Şeria Bölgesi'nin ilhak edilmesidir.Uluslararası Hıristiyan Elçiliği temsilcisi Van Der Hoeven ''İsrail kurulmalı.Biz Tanrı'nın ne söylediğine bakarız ve Tanrı o toprakların yahudilere ait olduğunu söylüyor.'' Ve İsrail kurulur.


Arz-ı Mev’ud (Tanrı’nın vaad ettiği topraklar) diye tabir edilen bölge




  Siyonizm hakkında kısaca bir bilgi verdikten sonra Siyonizm’in son 150 yılda ne aşamalar kaydettiği, üzerinde yaşadığımız coğrafya ve insanlık için ne kadar tehlike arz ettiğini anlamaya çalışalım.
Siyonizm’in tarihi her ne kadar milattan öncelere gitse de, dünya çapında ses getirecek ve şu an günümüzde dahi etkilerini hissettiren sistemin kurucusu olarak Theodore Herzl ismini zikredebiliriz. Herzl, Yahudilerce Siyonizm hareketinin babası ve İsrail Devleti’nin kurucusu kabul edilmektedir. Theodor Herzl, 19. asır nihayete ererken Viyana’da “Neue Frie Presse” (Yeni Hür Basım) ismiyle yayınlanan gazetenin Paris muhabirliğini yapmakta idi.


Theodor Herzl’in yazmış olduğu Der Juden Statt (Yahudi Devleti) isimli eserin ilk sayfası


 Gazetecilik mesleğinden istifade ederek, Batı’daki nüfuzlu Yahudi ailelerin durumlarını inceden inceye tetkik etti. Neticede, Yahudilerin Filistin’e dönmek için kuvvet ve kudretlerinin kafi gelebileceğine hükmetti. Bunun için önce fikirlerini yaymak gerekiyordu. “ Der Juden Statt” yani “Yahudi Devleti” ismiyle, Almanca bir kitap yayınladı. Böyle bir davanın muzaffer olabilmesi için 3 esasın olması gerektiğini düşünüyordu. Bu üç esas ise şunlardı: Fikir, Kadro, Para!..

 Theodor Herzl, fikirlerini duyurmak için 1897 yılında İsviçre’nin Basel şehrinde bir Yahudi Kongresi topladı. Bu, Yahudilerin Filistin’e dönme haraketini temsil eden siyonizmin ilk kongresidir. Birinci Dünya Siyonist Kongresi sonunda yayınlanan Basel Deklarasyonu’na göre, Filistin’de bir “yurt” edinilmesi için çalışılacak, Dünyadaki Yahudiler, dernekler organize olacaklar, Yahudi “milli duygusu” Güçlendirilecek ve devletlerin desteğini sağlamaya çaba gösterilecekti. Basel Kongresi politik Siyonizm’i doğurarak Dünya Siyonist Örgütü’nü de vücuda getirmiş oldu.,

 Theodore Herzl, Siyonist Kongre vasıtasıyla aynı fikir etrafında toplanan bir kadronun teşekkülünü sağlamıştı. Şimdi sıra Para da idi. Para mevzusunu da Almanya’da ticaret ile uğraşan dünyanın sayılı zengin ailelerinden Rochild’i çeşitli şantaj ve tehtid ile yanına alması ile sağlamış oldu.




 Fikir, Kadro ve Para gibi bu 3 esası yerine getirdikten sonra bu ırkçı emperyalist akım gözünü Osmanlı Toprakları içerisinde yer alan Filistin bölgesine dikmişti. Fakat para karşılığında Osmanlı Devleti’nin zor zamanında toprak satacak diye bekledikleri Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid, köküne kadar şahsiyet abidesi kişiliği ile para karşılığı Filistin’de toprak isteyen Siyonist heyeti huzurundan kovmuş ve onlara şu tarihe geçen sözlerle yanıt vermiştir. “Atalarımın kanlarıyla sulayıp aldıkları toprakları ben parayla satmam, Filistin’in Osmanlı’dan kopmasını görmektense vücudumdan bir parça koparılmasını tercih ederim. Çabuk huzurumdan defolun”. İşte bu sözlerinden dolayı bugün Filistin halkı, Sultan Abdülhamid’in ismini andıkları zaman isminin sonuna r.a. (Allah ondan razı olsun) sözünü eklemektedirler.





 1897’de Basel’de toplanan Siyonist Kongrenin 100 yıllık hedeflerini 3 ana başlık halinde toplayabiliriz.

1 – İlk 50 yılda Filistin’e yerleşimi sağlamak, ileride kurulacak devletin temellerini hazırlamak.

Kendilerine para karşılığı toprak satmayan Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid’i tüm nüfuzlarını kullanarak tahtından indirmek (-ki Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilme hadisesinde, hal’ fetvasını padişaha arz eden heyette Selanik Mebusu Yahudi Emanuel Karasu’nun bulunması bunun en bariz misalidir) ve Osmanlı Devleti’nin yıkılmasını sağlamak böylelikle Filistin bölgesine yerleşmek. 1917 tarihinde İngilizlerin bölgeyi işgali ile bu göç hareketine start vermişlerdir.


İsrail’in ilk cumhurbaşkanı Ben Gurion İsrail Devleti’nin kuruluş bildirisini Theodore Herzl’in fotoğrafı altında okurken



2 – İkinci 50 yılda İsrail isminde bir devlet kurmak.
Dünya Siyonizmi, İkinci Dünya Savaşını tanzim ederek tüm dünyanın dikkatini savaşa çekmişlerdir.  Bu vesileyle o kargaşa ortamında İsrail Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Kurulan İsrail devletini koruması için de Birleşmiş Milletleri vücuda getirmişlerdir. Bu tarihten sonra Büyük İsrail Devleti’ni kurmak için faaliyetlerini kademe kademe hızlandırmışlardır.

3 – 1897 Basel Kongresinin 100. yılında Büyük İsrail Devleti’ni kurmak.
Büyük İsrail Devleti diye tarif edilen bölge Arz-ı Mev’ud (Tanrı tarafından vaad edilen topraklar) ki bu bçlge Nil ile Fırat arasındaki bölgeyi kapsamaktadır. Bu bağlamda bölgede yıllarca çeşitli taşeron terör örgütleri kurmuş ve desteklemişlerdir. Bunlardan en bilineni ASALA VE PKK Terör örgütleridir. Fakat bu planlarının tutmadığını 1997 yılında dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abramovitz “Türkiye’deki hükümet 

D-8’i (İslam Birliği) kurarak Büyük İsrail hayalimize son verdi” demiştir. Yine bu acı pişmanlığa bir misal de 2009 yılında dönemin İsrail Başbakanı Olmert’in, Gazze’de başarısızlığa uğramaları sonucu “Büyük İsrail Devleti projesi çökmüştür” diyerek istifa etmesidir.

Siyonizm’in niye tüm dünya insanlığı tarafından bir felaket olduğu, İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da istenmeyen topluluk olarak Yahudilerin görünmesinin nedenlerini öğrenmek isteyenlerSiyon protokollerine bakmalıdırlar.  22 maddelik bu protokolün ilk 9 maddesi bütünü hakkında karar vermemizi sağlayacaktır;

1. Gelecek nesilleri, ahlâka aykırı, telkinlerle ifsat etmeli, bozup yozlaştırmalı
2. Aile hayatını yıkmalı,
3. İnsanlara aşağı sınıflarla tahakküm etmeli, azınlıkları kışkırtıp üste çıkarmalı
4. Sanatı zayıflatarak, edebiyatı müstehcen ve şehevî hale sokmalı,
5. Mukaddesatı, hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilâne vak’alar uydurulmalı,
6. Hudutsuz bir lüks, baş döndürücü modalar icad etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmeli, herkesi borçlandırmalı
7. Kalabalıkların vakitlerini, eğlencelerle, oyunlarla oyalamalı, herkes düşünmekten alıkonulmalı,
8. Müfrit (aşırı) nazariyelerle, halkın fikirleri zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar çıkarılmalı,
9. Umumi hoşnutsuzluklar meydana getirilmeli, içtimai (sosyal) sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokulmalı

Theodore Herzl’in, “Der Juden Statt” isimli eserinin Türkiye ile ilgili olan kısmını, 1965’te İlahiyat Doçenti merhum Yaşar Kutluay “ Siyonizm ve Türkiye” ismiyle yayınlamıştır. Okunmasını tavsiye edeceğimiz bu eserin yazarı Yaşar Kutluay’ın ölümü de esrarengiz olmuştur. Yine bu bağlamda Hayim Naum ismini zikretmemiz gerekmektedir. Hayim Naum Lozan Antlaşması esnasında İsmet İnönü tarafından Lozan’a götürülmüş Mısır Hahambaşı’sıdır.
İnönü, Hayim Naum’u Lozan’a götürerek batılı devletlerin Türkiye’ye karşı olan sert tutumunu yumuşatmak istemiştir. Fakat Haim Naum, gizli kapılar ardında batılılarla anlaşarak şu meşhur 7 maddelik doktrinini sunmuş ve batılı devletleri Lozan’da ikna etmiştir. Bu 7 Maddelik Haim Naum Doktrini nedir peki?

1 – Türkiye’de işsizliği arttıracaksınız
2 – İnsanları aç bırakacaksınız
3 – Borca esir edeceksiniz
4 – Dininden uzaklaştıracaksınız
5 – Mezheb, ırk ve siyasi görüş olarak böleceksin
6 – Böldüğün parçaları birbirleriyle çarpıştıracaksın
7 – Bu parçalanmış ve yeterince yumuşamamış lokmaları alıp Siyonizm’in hizmetine sokacaksın.

KAYNAKLAR

•    Yaşar Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Çatı Yayınları
•    Sedat Demir, Yahudi Devleti, Ataç Yayınları
•    Kadir Mısıroğlu, Bir Mazlum Padişah; Sultan İkinci Abdülhamid, Sebil Yayınları
•    Lütfü Akdoğan, Siyon Protokolleri, Tercüman Gazetesi
•    Nasuhi Güngör, Yenilikçi Hareket, Anka Yayınları
•    Refik Şakir En-Nedşe, II.Abdülhamid ve Filistin, Semerkand Yayınları

 Siyon Protokolleri ve Hayim Naum Doktrini Ülkemiz ve Dünya üzerinde yaşayan insanların iyi bilmesi ve buna karşı önlem alması gereken hususlardır. Ülkemiz ve ülkemizin bulunduğu bölgede yaşayan devletler, bu coğrafyada varlıklarını devam ettirmek istiyorlar ise; Siyonizm’in kirli emellerine karşı önlem almalı ve Siyonizm karşısında ABDÜLHAMİDİ BİR DURUŞ sergilemelidir.



 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

26 Aralık 2013 Perşembe

ISHTAR'IN JÜPİTER YILDIZI



  8 köşeli yıldız, Müslümanlar'da Cennet'in 8 kapısını ve katını, Putperestler'de
ise her bir ucu ayrı bir Tanrı'yı barındıran Jüpiter'i simgeler. Bir anlamı da çift X yani çift çaprazın, yada çift Haç'ın boyut kapısı, girdap noktası olduğudur.

  Burda Pagan'ların 3'lü teslisini de görüyoruz. Pagan inancına göre, Ra (Güneş Tanrısı. Tammuz'un babası) Nemrut'tan, İsis (Nemrut'un oğlu) Tammuz'dan, Ishtar ise (Kutsal Ruh. Nemrut'un Annesi) Semiramis'ten reenkarne edilmiştir. Bu inanışa göre tüm Tanrıların ve insanların babası Nemrut, annesi ise Ishtar (Semiramis) 'dır.


HRİSTİYANLIK = %99 PAGAN
* Türkçe & English.

1> Noel, Nemrut'un ağacıdır.
2> Christmas, Nemrut'un doğum günüdür.
3> Easter (Paskalya) Bayramı'nın ismi Nemrut'un annesi Ishtar (Semiramis)'dan gelmiştir.
4> Jesus ismi Zeus isminden gelmiştir, gerçek ismi İsa'dır Kuran'da İsa isminde geçer.
5> Resimlerdeki İsa, Dionysus'tur.
6> 3'lü teslis (Baba: Nemrut, Oğul: Tammuz, Kutsal Ruh: Ishtar-Semiramis), Pagan inancıdır.
7> Özgürlük Heykeli'ndeki kadın Semiramis (Ishtar)'tir. İngiliz Kraliyet Ailesi Diana'yı sembolik Semiramis için seçti, ancak Diana Müslüman birinden hamile kaldı ve onunla evlenecekti, bu yüzden Diana'yı öldürdüler.
8> Özgürlük Heykeli'nin başındaki 7 ışık süzmesi ise Güneş Tanrısı Nemrut'tur.
9> Pagan inancına göre ilk insan ve Güneş Tanrıları'nın ilki Nemrut olup diğerleri reenkarnasyon sonucu ortaya çıkmıştır.
10> Hz İsa çarmıhta ölmedi, Allah onu Yahudilerden korudu. Hz İsa bir peygamberdi, ölünce peygamberlik görevi son buldu. O, Son Peygamber Hz Muhammed Sav'in Ümmeti'nden olabilmek için Allah'a dua etti. Allah O'nun duasını kabul etti. O, bir Müslüman olarak geri gelecek, Hristiyanları uyandıracak, Hz Mehdi'ye yardım edecek ve Deccal'i öldürecek.


CHRISTIANITY = %99 PAGAN


1> Noel is Nimrod's tree.
2> Christmas is Nimrod's birthday.
3> Easter name came from Nimrod's mother Ishtar (Semiramis).
4> Jesus name came from Zeus, him real name is Isa, that writing in Koran to be Isa.
5> Jesus's pictures are Dionysus's pictures.
6> Triple Trinity Belief is Pagan Belief (Father: Nimrod, Son: Tammuz, Soul: Semiramis).
7> Statue of Liberty is Nimrod's mother Semiramis. British Royal Family selected Diana for symbolic Semiramis but Diana became pregnant from a Muslim man, and she would marry with him, because of that they killed her.
8> Statue of Liberty's 7 light is Sun God Nimrod's symbol.
9> First human and first Sun God is Nimrod and another Sun Gods came with reeincarnation in Pagan belief.
10> Jesus (Isa) not death on cross, Allah (God) protected him from Jews. Jews didn't see Jesus, they thought informer person is Jesus and they killed informer person on cross. Jesus was a prophet, he death and him prophecy mission was finished. He had a pray about be people of The Last Prophet Mohammad Saw to Allah. Allah accepted him pray. He will return as a Muslim, he will wake up the Christians, he will help the Mahdi (The Hero of Muslims) and he will kill the Dajjal.

http://christmasxmas.xanga.com/633456552/item/
(That site closed)
http://singlemothersmidrash.blogspot.com/
http://wakeupandlive1.wordpress.com/tag/december/

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş

24 Aralık 2013 Salı

Rothschild Para İmparatorluğu



  Kara para üzerine kurulu ‘Rothschild İmparatorluğu’ zaman içinde İngiliz ve Fransız Merkez bankaları ile Amerika’daki Federal Rezerv bankalarının sahibi olmuştur. Serveti dünya serv...etinin yarısı olarak tahmin edilen bu ailenin 1940 yılındaki serveti ABD GSMH’nın iki katı olmuştur. Dünyada tek bir Yahudi imparatorluğu kurulması amacına çalışan aile, Waterloo Deniz Savaşı, Amerikan İç Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşlarından büyük paralara kazanmış ve Rusya’da Bolşevik Devrimi’ni finanse etmiştir. Elinizdeki kitap tarihçesi, serveti ve sahip olduğu kurumlar net bilinmeyen ailenin başlangıcından henüz Amerika’nın I. Dünya Savaşı’na katılmadığı 1940 yılına kadar olan olayları anlatmaktadır. Bu kitapta küreselleşme, AB, Birleşmiş Milletler, serbest pazar ekonomisi, çok partili demokrasi ve savaşların kimlere ve nasıl hizmet ettiğini okuyacaksınız.

  Bu kitabı okuduktan sonra George Soros ve kaynağı bilinmeyen servetini, eski Sovyet cumhuriyetlerindeki Turuncu Devrimleri, İkiz Kuleler, Afganistan Savaşı bağlantısını, Taliban sonrası Afganistan’da artan afyon üretimini, yandaş medya kuramlarını, yabancı fonlarca desteklenen köşe yazarlarını, İslam ülkelerinde özgürlük hareketlerini ve Büyük Orta Doğu Projesi’ni insan ister istemez tekrar sorgulamakta ve bunların yüzyıllar önceden oynanmaya başlanan bir oyunun devamı olduğunu görmektedir.

  Rothschild finans imparatorluğunun kurucusu Mayer Amschel Rothschild 1812’deki ölümünde mal varlığım Yahudi ırkının yükselişi ve Dünya Yahudi İmparatorluğunun kuruluşu İçin bir vakfa devretmiştir. Bu vakfın en önemli prensipleri gizlilik, mal varlığının bütünlüğünün korunması, mirasçıları ve onların mirasçılarının mal varlığından müştereken yararlanmaları ve mal varlığının mirasçıların çoğunluğu karşı çıkmadığı sürece en büyük oğlun en büyük oğlu tarafından yönetilmesidir.

  Yahudi Protokolleri olarak bilenen belgeler ile Komünist prensipler amaç ve niyet açılarından birbirleriyle aynı olup tüm dünyanın kontrolünü ele geçirmeyi amaçlarlar.
Çağlar boyunca aşağılanan ve zulüm gören İsrailoğulları güce ulaşmak için çırpınmışlardır ve artık amaçlarına ulaşmış gibidirler. İsrail oğulları artık melun Hıristiyanların ekonomik yaşamlarını kontrol etmektedirler ve güçleri siyasiler ile yaşadıkları ülkelerin yaşamlarım etkilemektedir.

  Talmud Yahudilerin şeriatı ve kutsal kitabıdır. Talmud Yahudilerin dini önderleri ve hahamlarınca tanımlanan ve açıklanan medeni kanun ve din kitabıdır. Talmud gerçeği adlı kitaptan alıntı. Midrasch Talpioth (sayfa 225) der ki: ‘İsrail’in zaferi için Tanrı onları insan suretinde yarattı. Ancak Yahudi olmayanlar sadece Yahudiler tarafından gün ve gece yönetilmek için yaratılmışlardır. Ve onlar bu hizmetlerinden kurtulamazlar. Onlar hayvan ve insan suretlerinde Yahudi Kralı’nca güdülmek üzere yaratılmışlardır.

  Talmud bize Hz. İsa’nın kadınların adet günlerinde anne rahmine düşmüş biri olduğunu söylemektedir. Talmud bize onun Hz. İsak’ın şeytani oğlu Esau’nun ruhunu taşıdığını, onun aptal, tam bir dolandırıcı, baştan çıkarıcı olduğunu, çarmıha gerildikten sonra Cehennem’e gömüldüğünü ve takipçileri tarafından putlaştırıldığını söylemektedir.

  İlluminati bir Yahudi olan Adam Weishaupt tarafından kıta Avrupa’sı Mason Örgütü’nün bir kolu olarak kurulmuştur. Illuminati’nin amacı dünyada din, hükümet, mülkiyet ve evlilik kurumlanılın ortadan kaldırılmasıdır. Bu amaç Yahudi İhtiyar Meclisi ve Yahudi Komünist Partisi’nin amacıyla örtüşmektedir.
Lionel Aylesbury’den İngiliz Avam Kamarası’na seçilmiş ancak İncil üzerine yemin etmek istemediğinden hiçbir zaman parlamentoya girmemiştir. Daha sonra bir kere daha seçimi kazanan Lionel yine aynı nedenle parlamentoya katılmayı ret etmiştir. Üçüncü seçilişinde parlamento kendisinin İncil yerine Eski Ahit üzerine yemin etmesini kabul etmiştir. Lionel Rothschild İngiliz Parlamentosu’na seçilen İlk Yahudi’dir. Yahudi Ansiklopedisi Cilt 10, sayfa 501-502 şöyle demektedir: 1885 yılında Nathan İngiliz Avam Kamarası’ndan Lordlar Kamarası’na geçerek ülkedeki Yahudi özgürlüğünü en üst seviyeye çekmiştir. 1940’larda İngiliz Lordlar Kamarası’nda melez Yahudiler dışında 60 Yahudi Lord bulunmaktadır.

  Nathan Rothschild’m 1820 yılında bahsedip övündüğüne bakılırsa kendisi aile servetini beş yıl içinde 3.000.000 dolardan 7.500.000.000 dolara taşımıştır. 1848’de bu aile dışındaki tüm bankaların toplam servetleri 362.000.000 frank iken Rothschild ailesinin Paris ayağının servet toplamı 600.000.000 frankın üzerindedir.

  Nathan’ın Londra merkezinde gerçekleştirdiği yılda % 500 servet artışının sürdüğü varsayılırsa ailenin Londra ayağının 1840 yılındaki serveti 100.000.000.000 dolardan fazla olacaktır. Tabii ki % 500 yıllık servet artışı sürdürülebilir bir başarı değildir. Fakat sadece % 10’luk yıllık artış ile bile ailenin Londra servetini 1840 yılında 20.000.000.000 doların üstüne çıkarmaktadır. Bu servet bu kitabı yazmamdan (1940) yüz yıl önce elde edilmiştir. 1940 yılında Rockefeller, Carnegie ve Ford firmalarının (Amerika’nın en büyük üç firması) toplam servetleri 2.000.000.000 doları geçmemektedir.
Protokol 2 ’den alıntı: Amacımıza hizmet ettiği sürece yalan , ihanet ve rüşvete devam etmeliyiz. Siyasette bize güç kazandıracak şekilde başkalarının servetlerine el koymayı öğrenmeliyiz.
Yahudiler borsadaki paniklerde kaybetmezler çünkü onların önceden haberleri vardır. Demin belirttiğim gibi panikler onlar için hasat dönemleridir.

  1907 yılında ise Rothschild kontrolündeki bankalar müşterileri olan ticari bankalar ve muhabir bankalara vadesi gelen mevduatlarını geri ödemeyi ret etmişler ve bu büyük bir bankacılık krizine neden olmuştur. Rothschild bankalarından mevduatlarını kurtaramayan ticari bankalar müşterilerine ödeme yapamaz olmuş ve tüm ekonomi kilitlenmiştir. Bu olay tüm bankaların toplanarak para ve kredi piyasalarım kontrol edecek bir sistem oluşturmalarını sağlamıştır.
Sidonia (Rothschild) 1844 yılında Coningsby isimli kitapta şunları söylemektedir: Hiçbir ceza kanunu veya işkence üstün ırkın zayıf ırk tarafından yutulmasına veya yok edilmesine neden olmayacaktır. İşkence yapan karışık ve melez ırklar sonunda yok olacaklar ve saf üstün ırk yaşamaya devam edecektir.
İlk Cizvitler Yahudi’dir. Batı Avrupa’yı iliklerine kadar ürküten Rus diplomasisi de Yahudiler tarafından kurulmuş ve idare edilmektedir Almanya’da şimdi hazırlanmakta olan büyük devrim de Yahudilerin ürünüdür çünkü bu ülkedeki tüm üst düzey akademik görevleri Yahudiler ellerinde tutmaktadırlar.
1869 yılında Prag’da yapılan cenaze töreninde Hahambaşı Simeon-ben-Ihuda’nm kabri başında şöyle söylenmektedir: Diğer büyük güç medyadır. Bazı fikirleri durmaksızın tekrarlayarak medya toplumda bu fikirleri gerçekler haline getirmektedir. Ve her yerde medya bizim elimizdedir.
7. Protokol’de şöyle denmektedir: Yahudi olmayanların hükümetlerini isteklerimiz doğrultusunda ve amacımıza hizmet edecek şekilde yönlendirmeliyiz. Medyanın büyük gücü sayesinde hükümetlerin çoğu zaten elimizdedir.

  Protokol 15’ten alıntı: Ölüm herkes için kaçınılmazdır. Ölümü amaçlarımıza karşı çıkanlar için hızlandırmak daha iyidir. Masonları öyle gizlilik içinde kullanmalıyız ki kardeşlerimiz dışındakiler yani kurbanlar amaçlarımızdan haberdar olmasınlar. Kurbanlar kendilerine verilen idam cezalarını fark etmeyecekler ve doğal nedenlerle öldüklerini sanacaklardır. Bunu bildiğimiz takdirde kardeşlerimiz bile amaçlarımızın karşısına çıkmayacaklardır. Amaçlarımıza karşı gelmemeleri için Masonların kalplerine kadar girmiş durumdayız. Hıristiyanları liberalizme teşvik ederken kendi halkımızı amaçlarımıza uymaya teşvik etmeliyiz.
Talmud Yahudilere “Yahudi olmayanların yaşamları Yahudilere aittir!” demektedir.
Kapitalist Sistem Piramittir..

Lobinin Başı Büyük Birader çıktı

  Son dönemde İngiliz The Economist dergisi ve Financial Times (FT) gazetesi Türkiye eleştirileriyle gündeme geliyor. Dergi ve gazetenin bu eleştirel politikasının mimarlarına bakıldığında ise bu yayınların tesadüfi olmadığı ortaya çıkıyor. Türkiye’de belki de birçok kişinin tanımadığı ancak dünyanın neredeyse hakimi konumunda olan Alman kökenli yahudi aile Rothschild’ler iki yayının da etkin ortağı. Rothschild ailesi Economist dergisi de dahil 12 şirketi çatısı altında bulunduran The Economist Group’un büyük oranda hissesini elinde tutuyor. Derginin yüzde 39.1′i aileye ait. Hatta Rothschild ailesinin iki üyesi Lynn Forester Rotshild ve Sir Evelyn de Rotshild The Economist Group’un yönetiminde. Group’un yüzde 50′si ise Financial Times’ın sahibi Pearson’ın portföyünde bulunuyor. Pearson Grubu’nun borsadaki hisselerinde ise Rothschild’ların ne kadar payı olduğu bilinmiyor. İki İngiliz kökenli basın organının da yayın politikalarının benzer olmasının altında bu ortaklık yatıyor. İki yayın organı da Rothschildler ve paydaşlarının ekonomik çıkarlarını duyuruyorlar.

Bankacılığı Kuran Aile

  Ailenin kökenleri 18. yüzyıla kadar uzanıyor. Ailenin tanınması 1744′te döviz değişimiyle uğraşan Amschel Moses Rothschild’in oğlu olan Mayer Amschel Rothschild’in Almanya’da doğumuyla başladı. Frankfurt’un Yahudi mahallesinde doğan Mayer, bir finans kurumu kurdu ve 5 oğlunu Avusturya, Fransa, İngiltere ve Napoli’ye yolladı. Asıl servet Baron Rothschild tarafından Londra’da yapıldı. Modern bankacılık sistemini kuran aile şimdi servetinin büyük bir bölümünü de petrolden sağlıyor. 1.500′e yakın ferdi bulunan ailenin toplam varlıklarının büyüklüğü tam olarak bilinmese de trilyonlarca dolar olduğu tahmin ediliyor. Aile üyeleri dünyanın en zenginler listesinde yok. Ancak sahibi oldukları şirketler düşünüldüğünde, Carlos Slim ve Bill Gates gibi isimler devede kulak kalıyor.

Siyonizmi Kurdu

  Küresel çapta üne kavuşan ilk zengin Yahudi Ailesi olan Rothschild’lar, bugün dünyada Yahudi Lobisi ve İsrail’le birlikte somut yapılanmaya dönüşen siyonist görüşün de en büyük hamisi. Adı Tel Aviv’in en büyük caddelerinden birine verilecek kadar bu ülkede saygı gören Aile, İsrail devletinin kurulmasında büyük rol oynadı. Aile, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde de bir anlamda pay sahibi. Aile komşu ülkeleri sürekli finanse edip savaşa zorladı, içeride de ayaklanma çıkardı. II. Abdulhamid döneminde Aile üyeleri Siyonist Teşkilatı’nın kurucusu Theodor Herzl’i İstanbul’a göndererek, Osmanlı’nın dış borçlarını kapatmaya karşılık, Kudüs’ü istedi. O dönemde Osmanlı’nın en büyük borcu İngiltere’yeydi. Ülkenin Merkez Bankası’nın patronu da bu aileydi. II. Abdülhamid isteklerini kabul etmedi. Kısa bir süre sonra padişah Selanik’ten gelen, İttihat ve Terakkiciler’in kontrolündeki ordu tarafından bir darbeyle tahttan indirildi. Ardından İttihat Terakki yönetimindeki Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’na girerek Kudüs’ün de aralarında bulunduğu topraklarının çoğunu kaybetti.

Savaş Serveti
  
 Ailenin bir başka özelliği de tarih kitaplarında sıkça yer buluyor. Rothschild’lar tarihteki neredeyse bütün savaşların yaratıcısı ve finansörü olarak ün salmış bir aile olarak karşımıza çıkıyor. Zaten Aile hemen her savaştan sonra servetini daha da artırıyor. Ülkeleri borçlandırıp yüksek faizle para satıyorlar. Bilinen ilk büyük örneklerinden biri Avrupa’daki Napolyon Savaşları sırasında Aile’nin tutumu. Londra’daki Nathan Mayer Rothschild, İngiltere’nin savaş masraflarını neredeyse tek başına üstlendi. Yahudi olmasına rağmen Rothschild Ailesi Hitler’in geçmişinde de önemli bir rol sahibi. Finanse ettikleri Alman I.G Farben şirketi, Yahudi toplama kamplarında kullanılan ölümcül gazları Naziler için üretti. Öte yandan İngiliz Kraliyet Ailesi’ni Çin’le savaşa ikna etmeyi başaran Lord Rothschild, bu sayede çıkarılan “Afyon Savaşı”nın ardından HSBC‘yi Hong Kong’da kurdu. ABD’nin Irak’ı işgaline yol açan Irak Savaşı’nın dışında bu ülkenin 20′nci ve 21′inci yüzyılda çıkardığı bütün büyük savaşlarda, I ve II’nci Dünya Savaşı dahil bu Aile ve kontrol ettiği paranın adı anılıyor.
 

 Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..

Youtube Kanalım  >>> Eyüp Ertaş