Birbirleriyle uyumlu bir şekilde (tabakalar
halinde) yedi göğü yaratmış olan odur. Merhametli olanın yaratmasında
hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevirip gezdir. Herhangi bir
çarpıklık(çatlaklık) görüyor musun? (67: 3)
“Gök” diye çevirdiğimiz Arapça’daki “sema” kelimesinin aynen
Türkçe’deki “gök” kelimesi gibi tüm Dünya’nın üstünü tarif ettiğini daha
önce söyledik. Nasıl Türkçe’de “gökteki bulutlar” tamlamasında göğü
Dünya’nın yakın üstü olarak, “gökteki yıldızlar” tamlamasında ise göğü,
Evren’in tümü olarak kullanıyorsak, aynı şey Arapça’daki “sema” kelimesi
için de geçerlidir. Bu yüzden Kuran’ın göğün yedi kat olduğu
açıklamasıyla, Evren’de yedi ayrı tabakanın, yedi ayrı boyutun veya yedi
ayrı çekim alanının olduğu düşünülebilir. Fakat Dünya’nın Atmosfer’ini
incelediğimiz zaman çıplak gözle sıradan bir yapıda olduğu
zannedilebilecek olan Atmosfer’in, apayrı tabakalardan oluştuğunu
farkediyoruz.
Ayette “birbiriyle uyumlu bir şekilde” diye tercüme
ettiğimiz tabaka kelimesi hem bu anlama, hem de “tabakalar halinde”
anlamına gelmektedir. Nitekim bu kelime Türkçe’ye de geçmiştir ve
“mutabık” kullanımıyla ilk anlamı, “tabaka” kullanımıyla ikinci anlamı
ifade etmektedir. Ayetin ifadesiyle Atmosfer’imizin uyumlu, farklı
tabakalardan oluştuğu gerçeği tamamen mütabıktır (uyumludur).
Peygamberimiz dönemindeki bilim seviyesiyle ile bu gerçeğin bilinmesi
imkansızdır. Atmosfer’in bu şekilde tarifinin rastgele bir şekilde
söylenen bir ifadeyle uyum göstermesi de akla aykırıdır. Görüldüğü gibi
Kuran’daki bu ayetin en azından bir işareti Atmosfer’deki tabakalardır.
Ayrıca tüm Uzay’da da farklı tabakalar, farklı boyutlar olduğu da
düşünülebilir.
Allah’ın ayrı ayrı tabakalar yaratması ve bu
tabakaların birbiriyle uyumu, atomun mikro seviyesinden makro
seviyesindeki Evren’imize kadar gözlemlenebilen bir olgudur. Atomu
incelediğimizde de çekirdeğin etrafında elektronların oluşturduğu
tabakalara, yörüngelere rastlarız. Atomun içindeki bu yörüngelerin
maksimum yedi tane olabilmesi, yediden fazla yörüngeli atomun
bulunmaması da ilginçtir.
Yedi sayısının diğer bir özelliğine de
dikkat etmemiz gerekir. Arapça’da yedi sayısı aynı zamanda çokluğu ifade
etmektedir. “yedi tabakalı gök” tabiriyle “yedi adet gök”
anlaşılabileceği gibi “birçok gök” de anlaşılabilir. Arapça’daki bu
özelliği tarih boyunca birçok araştırmacı belirtmiştir. Ayrıca Kuran’da
Lokman Suresi 21. ayette “yedi deniz” tabiri geçmesi, Tevbe Suresi 80.
ayette Peygamber’e hitaben “Onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah
onları affetmeyecektir.” denmesi; yedi, yetmiş sayılarının Türkçe’deki
yüz sayısı gibi çokluk ifade etmek için de kullanıldığı kanısını
güçlendirmektedir. 7 rakamının benzer şekilde kullanımına eski Yunan’da
ve Roma’da da rastlayabiliriz.
ATMOSFER’İN TABAKALARI VE HİZMETLERİ
Atmosfer’i
incelediğimizde birbirinden ayrı tabakalar halinde katmanlarının
olduğunu görüyoruz. Atmosfer’in bu katmanları Dünya’mızda hayatı
olanaklı kılmaktadır. Bu tabakalardan herhangi birinin yokluğu
Dünya’daki hayatı sekteye uğratacak ve canlılığın yok olmasına sebep
olacaktır. Evren’in her yerinde kusursuz sanatını gösteren Allah,
Atmosfer’de yarattığı tabakalarda da sanatını göstermekte ve buna
ayetlerle dikkat çekmektedir. Her tabaka kendisine verilen görevi yerine
getirmekte ve Atmosfer’in katmanları arasında paylaştırılan iş bölümüne
uyumlu bir şekilde katılmaktadır. Atmosfer’deki cansız atomların
bilinçli bir varlık gibi insana hizmet etmeleri, Allah’ın bizlere olan
merhametinin bir sonucudur. Alıntıladığımız ayette Allah’ın merhametinin
vurgulanması bu dediğimizi desteklemektedir.
Atmosfer’in
Dünya’mıza en yakın katmanı Troposfer’dir(1). Bu tabakanın kalınlığı
kutuplarda 6 km’ye kadar inmekte, ekvatorda 12 km’ye kadar çıkmaktadır.
Hava olayları Troposfer’in 3-4 km’lik kısmında oluşur. Atmosfer’in
gazlarının %75’i bu katmandadır. Troposfer’in üzerinde 50 km. kadar
yüksekliğe uzanan Stratosfer (2) vardır. Üçüncü olarak Ozonosfer (3),
Ozon Tabakası olarak da anılır ve canlılar için öldürücü etki yapan mor
ötesi ışınları tutar. Bunun üzerinde Mezosfer(4) vardır. Mezosfer’in
üstünde Termosfer(5), Termosfer’in üzerinde yeryüzünden 500 km kadar
yükseklikteki İyonosfer(6) vardır. Bu tabaka radyo dalgalarını
yansıttığı için yeryüzündeki haberleşmeyi mümkün kılmaktadır.
Atmosfer’in en üst katı ise Ekzosfer’dir(7) ve 10000 kilometreye kadar
uzanır. Bu katmanda gaz oranı iyice azalmış ve iyonlara ayrılmış
durumdadır. Görüldüğü gibi Atmosfer’i 7 tabakaya ayırıp incelememiz
mümkündür. Fakat bazı araştırmacılar eğer bu tabakalardan bir kaçını
birleştirip incelerlerse 7 sayısının değişmesi mümkündür. Fakat o zaman
da ayetteki 7 sayısının çoğul ifadesi düşünülüp, ayetin mucizevi
işaretinde bir değişiklik olmaz. 7 sayısının böylece iki türlü
değerlendirilmesi, hem “7 katman” izahıyla mutabık olmaktadır, hem de
itiraz olarak gelebilecek diğer sınıflandırmalara cevap vermektedir. Tek
bir ayetin tek bir kelimesinde bile sayılamayacak kadar incelik olduğu
Kuran’ı iyice araştırdıkça ortaya çıkmaktadır.
Her durumda
Atmosfer’in ayrı ve uyumlu tabakalardan oluştuğunu söylemek son
yüzyıllarda mümkün oldu. Kuran’ın indiği dönemlerdeki bilimsel seviye
ile Atmosfer’in katmanlarının incelenmesi ve katmanların var olduğunun
söylenmesi mümkün değildir. Fussilet suresi 12. ayette söylenen “… Her
göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti” ifadesi de katmanların incelenmesiyle
anlaşılmakta ve her tabakanın ayrı bir görevle donatıldığı
anlaşılmaktadır. Her tabakanın üzerine düşen görevi yerine getirmesi
sayesinde Dünya’mızda yaşayabiliyoruz..
Bana Destek olmak İçin Lütfen Youtube Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın..
Youtube Kanalım >>> Eyüp Ertaş